Bence de haklısınız. (hızı değişmiyorsa demek ki ışıktan bişey artıp eksilmiyordur)
Hız değişmiyor ama her dalga boyunun taşıdığı enerji miktarı farklı. Kısa dalga boyları (maviye kayarken) düşerken, frekans artıyor. Taşınan enerji miktarı artıyor, değişiyor. (1 Zaman birimi için)
Aslında benzetme olarak ; çekiçle direğe 1oo gram kuvvetle, saniye de 1 vururken, frekansı artırıp saniye de 10 defa vurmak gibi... Bu sefer direğe saniyede toplam 1ooo gram kuvvet aktarılmış olacak. Tabii frekans artınca, çekici ileri geri sallama mesafesi düşecek, dalga boyu azalacak.
Buradan tek bir fotonun sahip olduğu enerjinin, hangi dalga boyuna ait olursa olsun, aynı olduğu sonucunu çıkartıyorum (1 saniyede 100 gram kuvvet de olsa, 1/10 saniye de 100 gram kuvvet de olsa).
=============
" sahip olduğu yüksek titresimini korumak için " kısmı bana başka bir şey düşündürttü.
Atomun veya her atom altı parçacığın doğal bir titreşimi var. Bu sürekli ve o parçacık var olduğundan beri sürüyor.
Şu anki bakış açısından bu titreşimin içten gelen doğal bir durum olduğu, bunu korumak veya sürdürmek için ek bir enerji kaynağına ihtiyacı olmadığı düşünülüyor.
Ancak bu ısıtma-soğutma işinde görülüyor ki, stabil-sürekli durumun korunması için dışarıdan enerji alınıyor veya veriliyor. (Burada stabil-sürekli durumu, o parçacığın içinde bulunduğu koşullara göredir. Aynı parçacığın bile; ortam genel ısı'sı, basınç, hız veya ivme altında, gibi farklı koşullar altında sahip olduğu stabil-sürekli durum özellikleri farklı olacaktır.)
Yani titreşim olayı bir enerji işi.
Eğer bir parçacığın (büyük patlama esnasında ortaya çıkmış olarak) milyarlarca yıl bu titreşimi koruduysa ve bu titreşimi ile evren dokusunu dürttüyse (ki biz de onu öyle tespit ediyoruz) , bu bir enerji tüketimidir.
Bu parçacıkların çoktan enerjilerini tüketmiş ve (tekilleşmiş) titreşimsiz hale dönüşmeleri gerekirdi. Ama öyle değiller. Bu yüzden bence, bu parçacık olarak tespit ettiğimiz enerji alanlarının, dışarıdan bir başka uyarıcı ile sürekli uyarıldıklarını ve bu uyarım sonucu sahip oldukları titreşimi koruduklarını düşünüyorum. Tabii doğal olarak benim en uygun uyaran adayım; Dalgasal Zaman...
Sıcaklık soğukluk algısı elbette belirttiğiniz gibi göreceli. Bize göre sıcak veya soğuk diyebiliyoruz. Ancak fizik açısından bunu sahip olunan titreşim ve enerji düzeyi olarak tanımlamak sanırım daha uygun. Bu enerji düzeyi, düşük ise soğuk, yüksek ise sıcak şeklinde...