Çukurova Üniversitesi Elektromobil Projeleri; 1.5 Adana ve Akıncı
TÜBİTAK, 2005 yılından bu yana Alternatif Enerjili Araç Yarışları'na ev sahipliği yapıyor. Bu yarışın hedefleri arasında temiz-yenilenebilir enerji kullanımına dikkat çekmek olduğu kadar katılımcıların sosyal ve mesleki alanlarını artırmasına zemin hazırlamak da bulunuyor. Yarışlar bu yıl 31 üniversiteden 37 takımın katılımıyla Kocaeli Körfez Yarış Pistinde gerçekleştirildi.

Bu yıl 3-9 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştirilen yarışmada, araçlar piste çıkmadan önce Güvenlik Donanımı, Elektrik Güvenliği ve Fiziksel Özellikler başlıkları altında bir dizi teknik kontrolden geçirildi. Şayet bu testlerde başarısız bulunan ya da arızası tespit edilen parçaları varsa onarmaları için katılımcılara süre tanındı. Bu süre zarfında beklenilen performansı sağlayamayan takımlar, piste çıkamadan elendi.

Yarışmanın sonunda kazanılan verimlilik esaslı derecelerin yanı sıra, dağıtılan ödüller de dikkat çekici. Bu ödüllere örnek olarak "Yerli Ürün Teşvik Ödülü" ve "Tanıtım ve Yaygınlaştırma Ödülü" verilebilir. Bu ödüller vasıtasıyla TÜBİTAK, öğrencileri kendi ürünlerini üretmeye teşvik ederken, bilinirliği ve yarışmaya olan desteği artırmayı amaçlıyor. Ayrıca, bilimsel çalışmaların kamuoyu tarafından takibi için gereken ilgiyi yaratma becerisi yüksek tutuluyor.

Yapılan iş, doğası gereği kompleks  ve bir çok mühendisliğin ortak çalışmasını gerektiren cinsten. Örneğin makine mühendislerinden oluşan ekip aracın aerodinamiğiyle oynayarak verimi arttırmaya çalışırken,elektrik-elektronik mühendislerinden oluşan diğer ekip en yüksek verimi yakalayabilecekleri elektriksel değerleri hesaplamaya çalışıyor. Aracın teknik tasarımları,dış kabuk çalışmaları derken liste uzayıp gidiyor. Bu noktada merakımız şu yöne kayıyor; takımlar neye göre oluşturuluyor ve hazırlık süreci nasıl ilerliyor?

Bu sorulara cevap bulabilmek adına; Umut Can Olmuş'un takım kaptanlığını yürüttüğü, tasarladıkları iki araç da piste çıkmış, beşincilik  kazanmalarının yanı sıra Tanıtım ve Yaygınlaştırma Ödülü'nü de kazanmış olan Çukurova Üniversitesi Elektromobil Takımıyla konuştuk. Bu projeye nasıl başladıkları, planlama ve üretim süreçlerini sizler için kaleme aldık.

* Merhaba Umut, bize kendini ve ekibini tanıtır mısın?

Biz Çukurova Üniversitesi'nde Makine, Elektrik-Elektronik ve Otomotiv Mühendisliği bölümlerinde öğrenim gören, başladıkları işin sonundaki mutluluğu tatmadan rahatlayamayacak kadar hırslı; projeyi diğer bütün işlerinin önüne koyacak kadar özverili; haftalarca evlerine gitmeden, bir sandalyenin belki de bir masanın üzerinde dinlenip çalışmaya devam edecek kadar çalışkan; yeni teknolojileri üretmek, topluma faydalı olmak, Adana'nın ve Çukurova Üniversitesi'nin adını duyurmak gibi misyonları benimsemiş bir ekibiz.

* Peki sence takımınızı diğer takımlardan ayıran özellikleriniz nedir?

Ekip olarak ilk günden itibaren çok kaynaştık. Bütün ekip üyelerimiz birbiriyle çok yakın arkadaşlıklar kurdu. Önceki sene takımda olan tecrübeli arkadaşlarımızın tecrübelerinden yararlanıp, saygıyı ve sorumluluk bilincini kaybetmeden, düzenli ve kaliteli bir çalışma ortamı hazırladık. Üniversitemizin Makine Mühendisliği bölümüne ait atölyelerde ve laboratuvarlarda çalışmalarımızı sürdürürken eğlenmeyi de hiçbir zaman ihmal etmedik. Böyle bir ortamda çalışmalarımız daha verimli oluyor tabiki. Takımımızın en büyük gücü aramızdaki uyum diyebilirim.

* Yarışa hazırlanırken Ar-Ge süreciniz nasıl ilerledi ve bu süreç size neler kazandırdı?

Aracımız yaklaşık 6 aylık bir ar-ge sürecinden sonra üretildi; ilk etapta takım arkadaşlarımız kendi branş ve isteklerine göre birimlere ayrıldı. Birim liderlerimiz daha önceki tecrübelerine dayanarak birimlerimizin araştırma yapacağı konuları belirleyerek görev dağılımları yaptılar. Takımımız bünyesinde bulunan 5 birimde kendi içlerinde aylar süren ar-ge çalışmaları yürüttüler. İlk 4 aylık etap sonrasında birbirleriyle bağıntılı olan birimler birleşerek elde ettikleri sonuçları birleştirdiler.

Çalışmaları yürüten arkadaşlarımız araştırma konularından, hesaplama yöntemlerine, iletişimden, insan ilişkilerine kadar birçok konuda kendilerini geliştirme fırsatı bulabildiler. Ayrıca tam bir takım olabilme yolunda ilk adım olan birlikte çalışma ve paylaşım konularında tecrübe kazanabildiler.

* Planlama sürecinden sonra üretime geçerken malzeme tedariği ve teknik çalışmalar gibi konular akla geliyor. Bu noktada mali kaynak sıkıntılarınız oldu mu? Bir diğer merak etiğimiz konu da görev dağılımı ve takibi nasıl sağlandı? Üretime paralel olarak test süreçleriniz nasıl işledi?

Planlama döneminden çıkıp üretim aşamasına geçmek oldukça heyecan verici ve bir o kadar da zorlu oldu. Planlama sürecinde yaptığımız tüm çizimlerin, tüm hesapların üretimde de birbirini tutması gerekmekteydi. Mühendislik bilgilerinin üst düzeyde kullanıldığı, statik ve dinamik hesapların yapılarak tasarıma yön verildiği bir projede her şey plana uygun gitmeliydi. Bunun için malzeme tedariği ile işe başladık. İstediğimiz özellikteki malzemelerin bir kısmı malzeme sponsorlarımız tarafından karşılanırken bir kısmını da başka sponsorlardan aldığımız yardımlarla karşıladık. Adana ve çevresinde kendi imkanlarımızla sponsor bulmak, İstanbul gibi daha büyük şehirlere nazaran, çok da kolay olmuyordu.Mali sıkıntılarımız elbette oldu. Bu yüzden bizim tasarlayıp uygun bir firmada ürettirmemiz gereken parçaların bir kısmını kendi laboratuvarımızda kendi imkanlarımızla üretmek zorunda kaldık. Bu da bizim için apayrı bir tecrübeydi. Görev dağılımına ve takibine gelecek olursak, biz bu görev dağılımını planlama aşamasında güzel bir şekilde yapıp yıl içerisinde de bozmadan yürütebilmiştik. Haliyle üretim aşamasında da aynı şekilde devam etti. Herkes kendi ilgi alanına göre bir veya birkaç sorumluluk üstlendi ve bu sorumluluklar eksiksiz yerine getirildi. Bu sayede üretim aşamamız sorunsuz geçti.

Test süreci bizi en çok zorlayan konulardan biri oldu. Araç bir pist aracı olduğu için pist koşullarını sağlayabilecek yol bulmak uygun test koşulları için çok önemli. Biz de Çukurova Üniversitesi’nin geniş kampüsü içerisinde bulabileceğimiz en uygun yolu seçtik ve testlerimizi burada yaptık. Yaptığımız testler sonucunda ufak tefek konularda değişikliğe gitme kararı aldık ve araca son dokunuşları testlere göre yaptık.

* Kocaeli'nde bir dizi teknik testlerden geçtiğinizi biliyoruz. Bu testler sonucunda saptanan arızalar ile nasıl başa çıktınız?

Tübitak bu sene önceki seneye nazaran daha dikkatli ve seçiciydi. Özellikle yerli parçalarımızı, çalışma şekillerinden koruma elemanlarına kadar her parçasını dikkatle kontrol ettiler. Bizi araçların genel düzeninden dolayı tebrik ettiler. Sadece yerli parçalarımızın daha iyi sabitlenmesi ve bir de çeki demirimizin daha görünür bir yere monte edilmesi gibi ufak detayların düzeltilmesini istediler.

Aracı piste olabildiğince erken çıkarmak istediğimizden hemen pratik çözümler üretip hızlıca uygulamaya koyulduk.Kısa bir çalışmanın ardından aracımızı piste çıkartmayı başardık. Ekibin o anki mutluluğu paha biçilemezdi.

* Kocaeli'nde atmosfer nasıldı? TÜBİTAK'ın katılımcılara yaklaşımını ve organizasyonun başarısını nasıl değerlendirirsiniz?

Bizler 3 Ağustos'tan itibaren Kocaeli'ndeydik ve orada geçirdiğimiz 1 hafta boyunca, araçlarımızın son hazırlıklarını yaptık. Bu süreçte çalışma alanlarının yan yana olması, her öğlen TÜBİTAK tarafından çıkarılan yemeklerin topluca yenmesi gibi etkenlerle diğer takımlarla aramızda geliştirdiğimiz samimiyet ve paylaşımcı tutumlar bizlere çok yardımcı oldu. Hakemlerin birçoğunun güler yüzlülüğü ve bizlerle kurdukları yakınlık da üzerimizdeki baskıyı azaltmada etkiliydi. Organizasyonda takım olarak tek bir sıkıntı yaşadık o da TÜBİTAK görevlileri tarafından hazırlanan joulemetre bağlantılarının yanlış hazırlanmasıydı. Bu yanlışlığı bizler de araca güç vermeden önce fark edemedik maalesef ve gücün verilmesiyle birlikte yerleşik şarj birimimiz patladı. Her ne kadar durumu anında TÜBİTAK'a bildirmiş olsak da devreler artık kullanılamaz duruma geldiği için onlar da bataryaları teker teker şarj etmekten başka çözüm sunamadı ve bizler olayın ertesi günü gerçekleşecek olan alternatif yarışlar için bataryalarımızı gece boyunca teker teker şarj etmek durumunda kaldık. Bu talihsizlik dışında genel atmosfer oldukça heyecanlı ve güzeldi. Organizasyon boyunca da ekip olarak birbirinden değerli tecrübeler ve dostluklar kazandık.

* Bu yarışmada bir kupa ve beşincilik kazandınız, bu konuda söyleyecekleriniz neler ve projenin geçmişini/geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Geçen sene 1.5 Adana isimli aracımız dizaynı ve rengiyle göz doldurmuştu; performansı da en az görünüşü kadar üst düzeydi. Fakat teknik sıkıntılar sebebiyle 13.turda yarıştan çekilmek zorunda kaldık ve Kurul Özel Ödülü'ne layık görüldük. Bunun bize yetmeyeceğini daha ilk günden biliyorduk. Bu sene daha iyi organize olup deneyimli kadromuzu özverili arkadaşlarımızla güçlendirdik. Bu sebeple eski aracımız 1.5 Adana'yı şehir aracına dönüştürüp dış görünüşünde ve elektronik aksamında yenilemeye gittik.Aracı güçlendirip daha çok yerli parça ekledik. Aynı zamanda tamamen yarışa yönelik tasarladığımız yeni aracımız Akıncı’yı da önceki senenin tecrübeleriyle, yarışı ön sıralarda bitirebilecek şekilde en baştan tasarladık. Tecrübenin ne kadar önemli olduğunu Akıncı aracımız 5. olunca daha iyi anladık. Şu anda 1.5 Adana aracımız 1TL ile 108 km yol alırken, Akıncı aracımız 1TL ile 166km yol alacak kapasitededir. 1.5 Adana’nın maksimum hızı 100km/saat iken Akıncı’nın maksimum hızı 90km/saat. Araçlarımızın her ikisi de 3-4 saat içerisinde tam şarja ulaşabiliyor. Araçlar yarış dışı kullanım için 6kWh’lik bataryalara göre tasarlandı. Bu kapasite ile Akıncı’nın menzili 220 km iken, 1.5 Adana'nın menzili 142 kmdir. Ancak Tübitak yarışlarında, yarışın doğası gereği araca eklenen her batarya hücresi önemli olduğu için Akıncıda sadece 1.8kWh’lık, 1.5 Adana'da ise 3kWh’lik batarya tercih ettik.

Yıl içerisinde 1.5 Adana'yla katıldığımız çeşitli fuarlar, etkinlikler, organizasyonlar sayesinde de Tanıtım ve Yaygınlaştırma Ödülü kazanarak bu yıl da kupa ile dönebildik. Takım olarak iki ödülün de haklı gururunu yaşıyoruz. Gelecek planlarımız şimdiden hazır, neyi doğru yapıp nerelerde eksiklerimiz var farkındayız. İnanıyoruz ki aracımızı daha çok test edebilseydik daha iyi başarılara imza atabilirdik. Şimdi elimizde aracımızı denemek için daha uzun zamanımız ve de önemli tecrübelerimiz var. Daha deneyimliyiz, takım olarak arkadaştan öte kardeş gibiyiz.Bu sene de çalışma alanımızdaki samimiyeti, azmi, birliği ve beraberliği bozmadan, sıkı bir ön hazırlık dönemi geçirip çok daha büyük başarılar elde edeceğimize gönülden inanıyoruz.

 

Tam kadro ekip listesi:

Makine Mühendisliği

Umutcan Olmuş

Muhammet İbrahim Aşçı

Sercan Demirkıran

Onur Şen

Hakan Türkmen

Mustafa Araz

Yunus Emre Güzelel

Oğuzhan Ertaş

Halit Yüksek

Mehmet Can Gürbüz

Hazel Erkul

Ferdi Besni

Arif Sefa Kaya

Mehmet Sabri Metiner

Robert Vartanalı

Orçun Kaynakoğlu

Zekeriya Turan Yakar

Fatih Can Arslan

Elektrik-Elektronik Mühendisliği

Serhan Aslan

Özgür Ağcakaya

Yağmur Ekmekçi

Sedat Kudak

Alptekin Kösem

Veli Görer

Halit Eriş


 

Otomotiv Mühendisliği

Gökhan Uncuoğlu

Durmuş Can Acer

Gökhan Bilgi

Seyfi Burak Karataş

Ömer Faruk Kutay

Mehmet Fatih Şahiner

Suzan Akgün

Eylem Özgün Alıcı

Fırat Süle

 

Jeoloji Mühendisliği

Kerem Balta




 

Akademik Danışmanlarımız

Prof. Dr. Hüseyin Akıllı - Makine Mühendisliği

Yrd.Doç.Dr. Göktürk Memduh Özkan - Makine Mühendisliği

Arş.Gör. Çağrı Uzay - Makine Mühendisliği

Uğur Ekmekçi
Beykent Üniversitesi / Elektrik ve Haberleşme Mühendisliği -

0 yorum