Ben Ebru Şimşek. Boğaziçi Üniversitesi Fizik mezunuyum. Şimdi ise yine Boğaziçi Üniversitesinde Fizik yüksek lisans programına devam ediyorum. Özel olarak deneysel yüksek enerji ve parçacık fiziği ile ilgileniyorum. Üniversite sınavını atlatalı 6 sene oldu. Ancak tercih aşamasında yaşadığım sıkıntıları dün gibi hatırlıyorum. Benim etrafımda fikir alışverişi yapabileceğim çok fazla kimse yoktu. Bu yüzden siz genç arkadaşlarımız ve ailelerinizin aklındaki soruları gerçekçi bir şekilde yanıtlamaya gayret edeceğim. Muhtemel sorularınız şunlar olsa gerek: Herkes fizik okuyabilir mi? Fizik bölümü zor mudur? Bir fizikçi mezun olunca neler yapabilir? Mezun olunca işsiz kalır mıyım? Uzun lafı kısası neden Fizik?
Maalesef ülkemizde temel bilimlerde (Fizik, Matematik, Kimya, Biyoloji, Psikoloji, Sosyoloji vs.) okumak çok desteklenen ve yaygın olan bir durum değil. Bunun temel sebebi ise gelecek kaygısı. Özellikle aileler fen edebiyat fakültesi mezunu olmayı “işsizlik” ile eşdeğer görmekte. Peki haklılar mı? Bana kalırsa hem haklı hem de haksızlar. Evet istenen düzeyde iş kapasitesi mevcut diyemem ancak durum abartıldığı kadar da vahim değil. Bu konuyu tekrar açmak üzere şimdi biraz fizikten bahsedelim derim.
Öncelikle Fizik dahil herhangi bir bilim dalında okumanın temel gereği istek ve meraktır. Fizik, neredeyse doğayla ilgili herşeyi kapsar. Etrafınızda olup biten doğa olayları-fiziksel olaylar sizi heyecanlandırıyorsa ya da acaba bu neden böyle ki diyip bir hocanıza, bir kitaba ya da Google’a danışıyorsanız, bu merakı taşıyorsunuz demektir. Fizik, etrafınızdaki güzellikleri keşfetmeyi ve doğaya herkesin baktığından farklı gözlerle bakmayı öğretir size. Dolunay, yıldızlar, denizdeki dalgalar, karıştırdığınız çay (Bana çay yaprağı paradoksunu ve Brownian hareketini hatırlatır), yağmur sonrası çıkan gökkuşağı evet bunların hepsi fiziktir. Hatta hastanede girdiğiniz Manyetik Rezonans cihazı nam-ı diğer MR dahi ciddi fizik içerir. Fizik okumak, çok çeşitli alanlarda bilgi sahibi olmanızı sağlar. “Bkz. Sheldon Cooper: Penny, I’m a physicist. I have a working knowledge of the entire universe and everything it contains. Sheldon, Penny’e: Penny ben bir fizikçiyim ve evrendeki herşey hakkında fikrim vardır ☺”. Tabi bizler Sheldon kadar iddialı değiliz ancak belirttiğim gibi fizik okumak size farklı bir bakış açısı sağlayacaktır.
Peki iyi güzel ama Fizik okumak zor değil mi? Evet fizik okumak kolay değil katılıyorum ama sandığınız kadar zor değil. Lisede çoğumuz fizikten yana sıkıntılar çektik. Benim de en zorlandığım dersti fizik. Fakat doğru öğretim teknikleri kullanılır ve öğrenci de gerekli gayreti gösterirse fiziği anlamak kolaylaşır. Tabi üniversitede bireysel çalışmanızın önemi liseye oranla çok daha büyüktür. Lisede anlatılan fizik maalesef formüllerden çok da öteye gidemiyor. Elbette görevini hakkıyla yapan fizik öğretmenlerimizi tenzih ediyoruz. Üniversitede ise fizik programları teori ağırlıklı olarak ilerler. Temel fizik derslerini bitirdikten sonra özellikle son iki yılınızda daha özel konu ve derslere yönelebilirsiniz. Klasik fizik, kuantum fiziği ve elektromanyetik fizik bölümünün temelini oluşturur. Bu derslere genelde 2 saatlik deney dersleri eşlik eder. Bu arada temel fiziği anlamak temel matematik derslerini anlamakla yakından ilişkilidir. İyi bir fizikçi aynı zamanda iyi bir matematikçi de olmalıdır. En azından kendi alanında kullanacağı matematik diline de hakim olmalıdır.
Hadi diyelim mezun da oldum. Fizik mezunları nerelerde çalışabilir? İş bulabilecek miyim? Gelecek kaygınızın olması gayet olağan bir durum. Sizlere mezun olduğunuz an hemen süper işler bulursunuz tarzında vaatler veremeyeceğim ama olanaklar var. Bir fizik mezunu ilk olarak akademi hayatına devam etmeyi düşünebilir. Bu süre zarfında üniversitelerde açılan araştırma görevliliği kadrolarını takip edip asistan olarak üniversite bünyelerinde çalışabilirler. Bu kadroların açılması ihtiyaca, atama ise YÖK’e bağlıdır. Ancak bir sene içinde bir üniversitede fizik bölümüne genel olarak 3-4 kişi alınır. Olağanüstü durumlar da olabilir tabi. İhtiyaca göre bu sayı artıp azalabilir. Bunun haricinde TÜBİTAK araştırmacı kadrolarına başvurulup laboratuvar ya da araştırma geliştirme (AR-GE) bölümlerinde çalışmak mümkün. Diğer bir kurum ise hastahaneler. Fiziğin birçok alanla ilişkili olduğundan bahsetmiştik. Bu alanlardan biri de sağlık. Hastahanelerde sağlık fizikçisi yani MR, BT vb cihazlardan anlayabilen ve hasta hakkında bazı kararların verilmesinde yardımcı olan sağlık fizikçisinin bulunması gerekiyor (BT: bilgisayarlı tomografi orjinal hali CT: Computer Tomography). Saydığım devlet kadrolarının dışında ise özel sektörde de özellikle AR-GE ve analizle ilgili birimlere başvurabilirsiniz. Tabi özel sektörde kişinin gayreti epey önemli.
Elbette sizlere daha umutlu bir yazı yazmak isterdim fakat olanakların geliştiğini de belirtmek isterim. Son yıllarda birkaç şehirde bilim merkezleri açılmaya başlandı. TÜBİTAK ilk 5000’e giren ve fen edebiyat fakültesini tercih eden öğrencilere aylık 2000 TL burs sağlayacağını duyurdu. Yine ilk 10000 içinde bulunan öğrencilere de 1000 TL aylık burs verilecek. Ben üniversite sınavına girdiğimde bu rakam ilk 5000’e giren öğrenci için 500 TL idi. Şuan teşvik edici bir burs olanağı sizi bekliyor. Belli şartları sağlamanız kuralıyla yüksek lisansa devam ederseniz bursunuz da devam ediyor.
Özetle, bilim ve teknolojinin ilerlemesi nihai olarak ülkemizin gelişmesi için temel bilimlere ciddi önem vermemiz şart. Eğer istekliyseniz sizleri de aramızda görmeyi çok isteriz. Yazı umarım faydalı olmuştur. Hepinize başarılar dilerim.
1 http://the-big-bang-theory.com/images/uploads/3/99711150ee36c454a8f083.jpg
2 Big Bang Theory dizisinden alıntıdır.
3 http://izkocluk.com/uploads/blog/einstein.jpg
rabia şahin
fizik ile ilgili çok ciddi umutlarım var. gerçekten de etrafımdaki herkes fiziği bırakmam gerektiğini çünkü para! olmadığını söylüyor. önemli olan sevdiğin işi yapmak değil midir acaba, belki küçük olduğum için böyle düşünüyorumdur, hayatın zorluklarıyla karşı karşıya gelmediğim için, ne kadar fazla acı çektiğimi düşünsem de. belki fikrim değişir bilemem ama bilim belkide herşey.
yusuf
Burdaki sorun benim gibi fiziğe iligili olup fizik makalelerini sevip okuldaki fizik ve matematik derslerinde başarılı olamayıp fizik dersini çok zorlanarak yapıp sınavda biyoloji kimya gibi derslerdeki başarısıyla puanını yükseltenler boğaziçi fizik (türkiyedeki en yüksek puanlı fizik bölümü) kazansa bile gitmeli mi? Sırf fiziği seviyorum ama işlemsel kısımlarını yapamıyorum diye vazgeçmeli miyim? Sonuçta lisede fizik dersini zor geçipte teorik fiziği anlasada klasiği yapamadığı için üniversitede sınıf geçemeyen bir öğrenci çokta iyi olmaz.
yusuf düşgün
Bunu okuyarak ne olduğumu öğrenmiş oldum . Stephen Hawking saolsun .
Kaan Akin ARI
Yazınızı ilgiyle okudum.Bu sene YGS'de rahatsızlandığım için seneye tercih yapacağım.Dayım fizikçidir ve beni küçük yaşlarımdan itibaren yönlendirmiştir.En iyi dersim fizik ve the Big Bang Theory'nin gazıyla fizikçi olmak isterdim hep; muhtemelen dizideki gibi bir yaşam benim en büyük hayalim; hem fizikle uğraş, hem de üniversiteden iyi bir maaş al gibisinden.Fakat ilk 5bin veya 10bin içine girdikten sonra insan geleceğini garantiye almak için tıp veya iyi bir mühendislik yazıyor.Benim de istediğim yer 8bin ile Havacılık ve Uzay mühendisliği.Dolayısıyla fizikçi olmak benim için hayalden öte gidemeyecek gibi duruyor.Tubitak'ın verdiği burs güzel fakat yeterli değil; miktar anlamında değil.Mezun olunca ne olacak korkusu var.Bence ileriye yönelik yatırım yapılmalı.Müthiş bir mesleğiniz var,dediğim gibi zaten 1 numaralı hayalim.Fakat bir mühendislik veya tıp çok çok daha cazip kalıyor.