Daha da önemlisi bulgulara göre evren, ders kitaplarında yazanın aksine sanıldığı kadar hızla genişlemiyor. Daha önce Ia süpernovalar değişmeyen tek düze olarak kabul ediliyor ve evrenin derinliği gibi konularda kozmik işaret noktaları olarak kullanılıyordu. Astronom Peter A. Milne tarafından yapılan keşif Ia tip süpernovaların çok farklı popülasyonlara sahip olduğunu ortaya çıkardı. Bulgular bir mağaza da bulunan 100 wattlık lambaların farklı parlaklığa sahip olduğunu keşfetmeye benzetiliyor.
Arizona Üniversitesi ve Steward Gözlemevinde astronom olarak görev yapan Peter A. Milne, "Farklılıkların rastgele olmadığını ama Ia süpernovaları iki gruba ayırdığını fark ettik, bize yakın olan grup azınlıktayken, uzaktaki grup çoğunlukta -- ve bu da bize evrenin daha genç olduğu zamanları gösteriyor. Orada çok farklı popülasyona sahipler ve şimdiye kadar farkedilmedi. En büyük varsayıma göre Ia tip süpernovanın yakından uzağına doğru gittiğinde değişmeden aynı kalırlar. Ama bunun böyle olmadığı anlaşıldı." dedi.
Keşif kabul görmüş evren anlayışımıza yeniden ışık tutuyor, kabul görmüş anlayışımıza göre evren, çok az anlaşılmış karanlık enerji tarafından hızlanarak genişliyor ve ayrılıyor. Bu görüş 2011 yılında Nobel Fizik ödülünü alan ve aralarında Arizona Üniversitesinden Brian P. Schmidt'de bulunduğu üç bilim insanının gözlemlerine dayanıyor. Bilim insanlarının birbirinden bağımsız olarak yaptığı keşfe göre, süpernovaların ön görülenden daha soluk görünmesinin sebebi dünyadan uzaklaşmış olmaları ve bunu yapabilmeleri için evrenin eşit oranda genişlemesi gerekir. Bu da galaksi ve yıldızların birbirinden uzaklaşma derecesinin arttığına işaret ediyor; diğer bir deyişle bir şeyler evreni hızla ve hızla ayırıyor.
Peter A. Milne fikrin ardında yatan nedenleri şöyle açıklıyor, "Ia tip süpernovalar aynı parlaklığa sahip gibi görünüyorlar -- patladıklarında birbirlerine çok benzer hale geliyorlar. İnsanlar bunu anladığında onları evrenin uzak tarafı için yol işareti olarak kullanmaya başladılar. En uzakta bulunan süpernova yakında bulunanlarla aynı görünüyor ama daha soluk oldukları için insanlar onların daha uzakta olduğu sonucuna varmasına neden oldu ve bu da onları evrenin geçmişte olduğundan çok daha hızlı genişlediği fikrine ulaştırdı."
Peter A. Milne ve meslektaşları Illinois Üniversitesinden Ryan J. Foley, Texas A&M Üniversitesinden Peter J. Brown ve Ulusal Optik Astronomi Gözlemevinden Gautham Narayan, çok sayıda süpernovayı hem morötesi hem de görünen ışığı kullanarak inceledi. Çalışmalarında NASA'nın Swift Uydusu ile Hubble Uzay Teleskobunun yaptığı gözlemleri karşılaştırdılar. Swift uydusundan toplanan veriler oldukça kritik çünkü süpernova popülasyonu arasında görünen ışıkla karşılaştırıldığında farklılıklar görülüyor -kırmızı ve mavi spektruma doğru yavaşça değişiyor - sadece Swift uydusunun morötesi gözlemler için atandığı düşünülürse sonuçların böyle çıkması ve daha önce fark edilmemiş olmalarının nedeni anlaşılıyor.
Neil Gehrels, "Bunlar harika sonuçlar. Swift'in böyle önemli gözlemler yapmış olmasına çok sevindim, ana görevinden bağımsız olsa da bilimin hedefleri için ileriye doğru bir adım atılmasına neden oldu. Uydumuz esnekliği sayesinde yeni fenomene çok çabuk ayak uydurdu." dedi.
Peter A. Milne, "Orada iki grup Ia tip süpernova bulunduğu gerçeğinin ortaya çıkması Swift'den elde edilen verilerle başladı. Daha sonra sonuçların aynı olup olmadığını anlamak için farklı veri gruplarını inceledik. Ve diğer tüm verilerde aynı sonuca ulaştık. Zamanda geriye doğru gittiğinizde süpernova popülasyonunda değişimler olduğunu görüyorsunuz. Patlamalarda farklılıklar var ama bunu görünen optik ışıkla fark edemiyorsunuz, ama morötesi ışıkta bunu gördük. Daha önce bunu kimse fark etmediği için tüm bu süpernovalar aynı kutuya atıldı. Ama yakındaki 10 süpernovaya bakarsan dağa uzaktaki 10 süpernovaya göre daha kırmızı olduğunu görüyorsun." dedi.
Araştırmacıların vardığı sonuca göre rapor edilen evrendeki hızlanma iki grup süprnovada görülen renk değişimleriyle açıklanabilir, bu da bizi önceki raporlara göre evrenin daha az hızlandığı sonucuna götürüyor. Ayrıca sonuçlara göre önceki hesaplanandan daha az karanlık enerji ihtiyacı olduğunu ortaya çıkarıyor.
Araştırmada çalışan bilim insanları, şu anda var olan karanlık enerjiyi hesaplamak için daha fazla veri toplanması gerektiğine işaret ediyor. Peter A. Milne'e göre Arizona Üniversitesinden bilim insanları ve ekipmanlar bu araştırmalar için önemli rol oynayacak.
Kaynaklar
http://www.bilimnedir.com/uzay/evren-hizlanarak-genisliyor-mu-o-kadar-da-degil
http://iopscience.iop.org/0004-637X/803/1/20/
http://www.sciencedaily.com/releases/2015/04/150411091607.htm
0 yorum