
Almanya'daki Max Planck İnsan Bilişsel ve Beyin Bilimleri Enstitüsü'nden nörobilimci Sabrina Turker, 2023 yılında "Dilin temsili üzerine yapılan çok sayıda nörobilimsel araştırmaya rağmen, dilin insan beynindeki organizasyonu hakkında çok az şey biliniyor" dedi.
"Bildiklerimizin çoğu, az sayıda denekle yapılan tekil çalışmalardan geliyor ve takip çalışmalarında doğrulanmadı."
Türker ve Max Planck'tan meslektaşları, dilin okuma olarak bilinen çok özel yönü hakkında daha fazla bilgi edinmek için, toplam 3.031 yetişkinin beyin taramalarını (fMRI veya PET) içeren 163 deneyin sonuçlarını bir araya getiren bir meta-analiz gerçekleştirdiler.
Bu deneyler, çeşitli alfabetik dillerde, tek tek harflerden tam metinlere, sessiz ve yüksek sesle okumaya, normal kelimelere ve anlamsız kelimelere kadar her türlü okuma görevini kapsamaktadır.
Yazarlar, "Literatürde ve dilbilimci olmayanlar tarafından tipik olarak ‘okuma’ olarak kabul edilen şey genellikle semantik erişimdir [yani yazılı kelimelerden anlam çıkarmak], oysa burada yer alan tüm görevlerin ortak noktası fonolojik işlemdir [yani beynin sesleri organize etme ve onlardan anlam üretme yeteneği]" diye yazıyor.
Beynin sol yarım küresinin dil işlemenin merkezi olduğu bilinmektedir, bu nedenle ister tek tek harfler, cümleler isterse tüm metinler olsun her türlü okumanın beynin bu tarafını aydınlatması çok da şaşırtıcı değildir.
Ekip, "Sadece sol hemisferik alanlarda harf, kelime, cümle ve metin okuma için yüksek işlem özgüllüğü bulduk" diye yazıyor.
Ekip, harf ve metin okumanın özellikle sol görsel ve motor alanları çalıştırdığını, kelime ve cümle okumanın ise sol hemisferdeki çeşitli klasik dil kümelerini çalıştırdığını belirtiyor
Daha önce sinirbilim, beyinciğin dildeki rolünü bir şekilde göz ardı etmişti. Bunun bir ihmal olabileceğine dair ipuçları, yine Türker tarafından yönetilen ve 2023'te yayınlanan, beyinciğin sadece sesleri işlemede değil, aynı zamanda anlam oluşturmada da rol oynadığını gösteren bir çalışmadan geldi - her ikisi de dilin önemli bileşenleri.
Şimdi, görünüşe göre beyincik siz okurken de meşgul. Yeni çalışma, özellikle sağ beyinciğin her türlü okuma görevinde aktif olduğunu ortaya koydu. Sağ beyinciğin belirli bölgeleri yüksek sesle okurken çok daha aktif göründü, bu da yazılı kelimeleri konuşmaya çevirme yeteneğimizde hayati öneme sahip olduklarını gösteriyor.
Bu arada sol beyincik, özellikle kelime okuma sırasında (harf, cümle veya metin okumanın aksine) meşgul görünüyordu.
Yazarlar, "Sol beyincik okuma sırasında daha güçlü anlamsal [anlam oluşturma] katılım gösteriyor gibi görünürken, sağ beyincik, potansiyel olarak konuşma üretimindeki rolü nedeniyle genel okuma süreçlerine katkıda bulundu" diyor.
Ayrıca sesli ve sessiz okuma görevlerine ilişkin verileri de karşılaştırdılar. Sesli okumanın işitsel ve motor bölgeleri aktive etme olasılığı daha yüksekken, sessiz okuma birden fazla bilişsel talebi koordine eden bölgelere dayanıyordu.
Kelimelerin (veya sözde kelimelerin) sessiz okunması, sol orbitofrontal, serebellar ve temporal korteksleri, okumanın örtük anlamı çözmek için yorumlama gerektirdiği duruma göre daha tutarlı bir şekilde aktive etmiştir. Bu örtük okuma modu, beynin inferior frontal ve insular bölgelerinin her iki tarafını da işe alma eğilimindeydi.
Yazarlar, çalışmalarının "okumanın altında yatan nöral mimari anlayışımızı genişlettiğini, nörostimülasyon çalışmalarından elde edilen bulguları desteklediğini ve okuma modellerine değerli nöral içgörü sağlayabileceğini" söylüyor.
Bu yazı SCIENCEALERT’ de yayınlanmıştır.
0 yorum