:-)
Bu günler de \"anti-madde\" üzerine araştırıyorum. Anti madde nerede?
Şimdiye kadar bulduğum; aslında evrendeki anti maddenin, madde ile aynı yerlerde bulunduğu oldu.
Ancak şimdilik bilgi eksiğim çok olduğu için ayrıntısını veremiyorum.
Ama bu bakış altında, önceki bakışımında etkisi ile, evrenin \"bir enerji ağı\" dokusu olduğunu söyleyebilirim.
Bence;
Evrenimiz süper akışkan enerjiden oluşuyor. Ve evrendeki her şeyi dalgalar biçimlendiriyor.
Madde dediğimiz şey bile, bir enerji öbeğinin dalgalarla dövülüp şekillendirilmesinden başka bir şey değil.
2 tane olasılık var.
1) Kapalı sistem: Evren, evren dışı ortama göre çok daha yoğun enerji içeriği nedeniyle, iç basınç sayesinde genişleyen bir sistem. Bu genişlemenin dinamikleri\'de, tüm enerjinin yaklaşık onbinde onaltılık kısmını maddeleştirmiş. (Yırtılmaz ve sosnuz esnek zarı ile uzay boşluğuna bırakılan meteoroloji balonunun genişlemesi gibi)
2) Açık sistem: Evrenimiz aslında aynı yoğunlukta ve homojenlikteki bir enerji denizinde bir alan.
Bu alanın merkezi diyebileceğimiz bir noktadan başlayan basit bir etki ile homojenliği ve dolayısı ile düzeni bozulmaya başlamış. Artan düzensizlik dağılımı yayıldıkça, evren genişliyor. (2 boyutlu da durgun su yüzeyinde, 3 boyutlu da bu dugun suyun ortalarında; bir etki ile yayılan dalgaların durumu gibi. Dalgalar ilerledikçe dengeler bozuluyor.)
Her iki durumda birbirinden farklı yapıları anlatsalar da, bizim açımızdan sonuçları aynı.
Bu sınırın dışına çıkamayız. Çünkü varoluşumuz (madde olarak) bu sınırların içinde gerçekleşen etkilerden kaynaklanıyor.Çıktığımız anda maddesel özelliklerimiz kaybolur bence.
Ayrıca çeşitli uzay-zaman bölgelerindeki enerji yoğunluğunu değiştirerek, içinde bulunulan evrenden farklı fiziksel değerleri olan, mini-cep evrenlerde geliştirmekte mümkün.
Eğer öyle ise, evrenimiz de daha büyük başka bir oluşumun, mini-cep evreni olabilir. (?)
Bence evrene ve enerjiye olan bakış açımızı değiştirmemiz gerekiyor. Madde-anti madde yok. Aynı durumun, 2 farklı versiyonu var sadece. Aslında içiçeler. Sadece hologramik evren iddiasına benzer şekilde, bize olan yansıma bunun bir yönü.
Değiştirilmesi gereken temel düşünce; \"Sıfır\" hiçlik-yokluk noktası değildir. Denge, eşitlik noktasıdır.
Varolan bir nesne eğer sıfırın üstünde veya altında bir değerde ise, tam bunun anti eşleniği de ters yönde ve \"bağlantılıdır\".
(Bu durumu bize dalga kökenli alanlara dayalı evren modeli sağlıyor. Parçacıklara dayalı evren modelinde bunun çözümü yok. )
Enerjinin ise temel eğilimi, homojen ve düzenli olduğu zamanlardaki gibi, tekrar \"sıfır\" olmaktır. (Bu nedenle çok yoğunda, az yoğuna akar ve biz de bundan \"iş\" üretiriz. )
Eğer en küçük enerji birimi olarak sıfırlanamıyorsa, bir araya gelmiş çeşitli enerji birimleri (parçacıklar) ile \"bir sistem\" olarak en azından sıfıra ulaşmaya çalışır.
(Tabii konu bir sistem olunca, kritik denge ve kaos konusu başlıyor.)
Tabii BENCE... (Bitince eleştirilerinize açacağım.)