Necmi Bey,
Merhaba...
Yazılarınızı okurken aklıma takılan ve daha da açılmasına ihtiyaç duyduğum bazı noktalar var. Acele etmeden, bunları değerlendirebilirseniz, kafa(m)lardaki bazı boşlukların dolacağını ve yeni soruların da çıkacağını düşünüyorum.
AÇILMASI GEREKEN NOKTALAR:
1) \"Zaman için düşüncem hala aynı. Zaman olması için uzay gerekir. Bu uzay dediğim şey de parçacıklar arasındaki sabit mesafe. Uzay parçacıklarının 120 sıfırlı küçüklüğü bizim tanımladığımız parçalara benzememesi gerektiğini düşündürdü. Kütle çekimden başka bir şeyle etkileşmeyen bu parçacıklar belki de kuarkların daha da alt düzeyindeki daha da kesirli değerler taşıyan kuarklardır. Çünkü onlar her yönde aynı etkiyi paylaşmalılar. Aralarındaki mesafe sabit olmalı. Bu sayede tüm evrendeki maddi yapılar aynı zaman anlayışında olabilirler.\"
Soruları:
\"Uzay parçacığı\" kavramı neyi temsil ediyor? \" Kütle çekiminden nasıl etkileniyorlar? Bu kadar küçük iseler graviton\'dan da küçük olma ihtimalleri yüksek. Bu durumda kütle çekimi için yeni bir tanım gerekiyor gibi. Aralarındaki mesafenin sabit olması ? Evren genişledikçe, aralarındaki mesafe değişmiyor ise yeni parçacıklar gerekiyor? Yoktan nasıl var olabiliyorlar?(Eğer \"zaman\"ı bunların arasındaki mesafenin alınma süresi (duration) olarak tanımlıyorsak.)Hızlanan cisimler için alınan mesafe, kat etme süresini azalttığına göre, özel görelilikteki zaman genleşmesi ile olan ilişkisi nasıl?
2) \"Entropi ise hem evren için hem de dış evren için sistemi çalıştıran en önemli faktör.\"
Soruları:
Entropi kavramı neyi temsil ediyor? Nasıl bir yapı ve işleyisi var? Uzay parçacıkları üzerindeki etkisi ne şekilde? Enerji üzerindeki etkisi ne? Madde üzerinde gördüğümüz, dağılma, eskime etkisinin mekanizması -işlevi nasıl ?Evren dışındaki entropi\'nin, evren içindekinden farkı ne? Ortak noktaları neler?
3) \"Termodinamiğin 1. yasası enerjinin yok edilemeyeceğini ya da var edilemeyeceğini söyler. Ben bunun ne anlama geldiğini şimdi anladım. Enerji bir döngü yaratıyor. Belli bir değere indiği zaman (Biz ona sıfır diyoruz) orada durmuyor. Daha alt düzeye iniyor. Bu gerekli bir şey. Çünkü eksi değerde ters bir faaliyet olduğu için güç kazanıyor ve belli bir olgunluğa geldiğinde de büyük bir patlamayla artı değerlere geçiyor. Sonra yine aynı döngü devam ediyor.
\"Sorusu:
Enerji eksi değerlerde iken nasıl bir güç kazanıyor? Uzay parçacıkları ile olan ilişkisi nasıl? Bu potansiyel güç nasıl bozunuyor? ( Patlıyor?) (Bunu keplerin homojenleşerek, tekilleşmesi olarak tanımladım ama negatif enerji kavramı bende yok)
4) \"Bilim insanları da zamanı uzayla özdeşleştirerek \"uzay-zaman\" birleşik kelimesini kullanıyorlar. Çünkü uzay ve zaman özdeştir. Hangi yöntemi kullanırsanız, kullanın uzayı zamandan, zamanı da uzaydan ayıramazsınız. Her ikisi de aynı oranda görecelidir. Birini kısaltırsanız, diğeri de kısalır, biri uzarsa diğeri de uzar. \"
Sorusu :
Burada hala bir tezat var gibi... Mesafeyi hızı artırarak katetme süresini kısaltınca, (özel göreliliğe göre) zaman genleşiyor. Eğer uzay parçacıkları arasındaki mesafe sabit ise ve evren genişledikçe yenileri aralarına katılıyorsa, Zaman algısını ölçmek için kullandığımız sabit mesafe (uzay parçacıklarının genliği) uzay parçacıklarının sayısı arttığı için (mesafeyi kat ederken), artması gerekmez mi?
Yani hareketli nesne, katettiği uzay parçasına göre \"zaman\"ı tespit ediyorsa, hızı arttığı zamanda aynı miktarda uzay parçacığı=zaman kat etmiş olur. Ki bu da özel görelilikle çatışıyor gibi geldi bana.
Diğer ihtimal benim anlamamış olmam, biraz daha açabilir misiniz?
Yazınızın uzun olmasından hiç endişe etmeyin. Uzun yazıları daha çok tercih ediyorum. Okuması ve anlaması daha rahat oluyor, yazıcı çıktısı aldığımda da kağıt ziyan olmuyor. Yolda otobüste de okuyabiliyorum. :-)
Selam, Sevgi ve Saygılarımla