Bataklıkların yanı sıra büyükbaş hayvanlarda, termitlerde ve diğer otçul hayvanlarda da bulunan metanojenler, oksijensiz ortamda hayatta kalabildiği gibi organik besinlere de ihtiyaç duymuyor ve fotosentez yapmıyor. Sahip oldukları özelliklerle, metanojenler yeraltı katmanlarında, dolayısıyla Marsta yaşayabilecek en ideal organizmalar olarak kabul ediliyor.
Arkansas Üniversitesinde Uzay ve Gezegen Bilimi alanında doktora yapan Rebecca Mikol, metanojenlerin dayanıklılığını ölçmek için Methanothermobacter wolfeii ve Methanobacterium formicicum adı verilen iki ayrı türü çeşitli deneylere tabi tuttu. Her iki canlı sırasıyla 37 ve 55 derece olan ideal büyüme sıcaklıklarının çok altında hayatta kalmayı başardı.
Metanın kaynağı Marslı organizmalar olabilir
Marstaki yüzey sıcaklığının -90 ile 27 derece arasında değiştiğine dikkat çeken Mickol, Kızıl Gezegende hayatta kalması gereken canlıların en azından sıcaklık aralığına dayanabilmesi gerektiğini ifade etti. Her iki metanojen türü, en düşük ve yüksek Mars sıcaklıklarında hayatta kalabileceklerini gösterdi.
Arkansas Uzay ve Gezegen Bilimleri Merkezinden Timothy Kalın destek verdiği araştırmada, metanojenler düşük sıcaklıkta yavaşlasa da büyümelerine devam etti. Soğuktan sıcak bir ortama geçildiğinde ise mikroorganizmaların metabolizmaları tekrar normale döndü.
Metanojenler üzerinde 1990lardan bu yana araştırma yapan Kral, 2004te Mars atmosferinde metan keşfedilmesinden bu yana gazın kaynağının ne olabileceği konusunda araştırmalar yaptıklarını belirtti. Araştırmacılar, Marstaki metanın metanojenler tarafından üretiliyor olabileceğini düşünüyor. Yapılan deneyler ise metanojenlerin Kızıl Gezegende yaşayabileceğini gösterdi.
Mikol, araştırmasının sonuçlarını Bostonda düzenlenen Amerikan Mikrobiyoloji Topluluğu Genel Kurulunda sundu.
Kaynak: Sciencedaily
0 yorum