Neuroscience dergisinde yayımlanan araştırmada başı çeken Harvard Tıp Okulu'ndan Profesör J. Allan Hobson, "Elde ettiğimiz ve şaşırtıcı olan ana bulgu, kafatası derisine iletilen elektrikle beynin etkilenmesi" ifadesini kullandı. Hobson, 'beynin etkilenmesiyle, uyuyan kişinin rüya gördüğünü fark edebildiğini' söyledi.
Almanya'nın Johann Wolfgang Goethe Üniversitesi'nde Dr. Ursula Voss tarafından geçmişte yapılan benzer bir deneyde, kontrol edilebilir rüyanın, uykunun REM ve uyanma anlarında beliren kendine özgü bir durum olduğu öne sürülmüştü. REM, uykuda en çok rüya görülen evreyi temsil ediyor.
Uyuyan kişinin beyin dalgalarını belli aralıklardaki frekanslar üzerinden gözlemleyen araştırmacılar, beynin ön ve temporal kısımlarında 'uyanmaya benzer' bir değişim tespit etmişti. Bu esnada tavan yapan beyin aktivitesi 40 Hertz civarında ölçüldü.
Voss, 'kontrol edilebilir rüyanın beyinde ne olup bittiğini gözlemlemek için en iyi araç olduğunu' savundu. Araştırmacılar, uyuyan kişilere belli bir frekansta elektrik akımı vererek kontrol edilebilir rüyaların tetiklenebileceğini doğruladı.
Yeni tedaviler geliştirilebilir
Araştırmacılar gerçekleştirdikleri deneylerde daha önce hiç kontrol edilebilir rüya deneyimi yaşamamış 27 denekle çalıştı. Deneklere elektrik verilmeden önce, ilk olarak hiç müdahale edilmeden uykunun REM evresine gelmeleri beklendi.
REM evresinde deneklere rastgele 2 ile 100 Hz arasında müdahale edildi. Müdahalenin 5 veya 10 saniye sonrasında denekler uyandırıldı ve rüyalarını anlatmaları istendi. Deney boyunca beyin faaliyetleri de gözlemlendi.
Sonuçlar 40 Hz frekansta verilen elektriğin, rüyaları en fazla oranda etkilediğini gösterirken, 25 Hz seviyesindeki etkinin daha düşük olduğu saptandı. Hiç elektrik verilmediğinde ise hiçbir frekansta değişim yaşanmadı.
Hobson elde edilen sonuçların psikiyatrik tedaviler geliştirilmesinde kullanılabileceğini belirterek, beynin halüsinasyon görme ve kendini kandırmasının anlaşılabileceğini söyledi. Ayrıca travma sonrası stres bozukluğu bulunan hastaların kabuslarını kontrol alması gibi tedaviler de geliştirilebileceği ifade edildi.
Kaynak: Guardian
0 yorum