0

Öncelikle ElhamdüLillah Müslümanım.Cevaplamak istediğim konular arasında beyin nakli ve hafızalarımızı bilgisayarlara aktarıp ölümsüz olma(!) gibi şeyler var.Ancak hepsinden önce bu yazıyı okumanızı istiyorum:https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Theseus%27un_gemisi . Theseus'un gemisi paradoksu bir çok şeye uyarlanabilir.Bütün eşyalara ve hatta bunu biraz ileri götürürsek canlılara bile...Artık zihinlerimizi makineye aktarma konusuna gelebiliriz:Elbette ruha inanmayan insanlar zihinlerini bir makineye aktararak orada da var olabileceklerini böylece ölümden kaçabileceklerini(!) düşünebilirler.Hatta bilim bile bunun üzerine biraz kafa yormuş yanlış hatırlamıyorsam.Ben bu örneği biraz daha genişletmek istiyorum.Bakış açımız da genişlemiş olsun böylece:6. Gün filminde olduğu gibi zihinlerimizi yapay vücutlara aktardığımızı düşünelim.Karşımızda bizden asla ayırt edilemeyecek ve sahip olduğumuz her şeye sahip olacak biri daha olacaktır.Benim anılarım onun anıları olacaktır.Bu örneğin şaşırtıcı yanı gerçek "ben"in kim olduğu bilinmiyor.Dolayısıyla eşit şartlarda mıyız.O da benim kadar ben mi acaba?Verdiğim paradoks burada devreye giriyor.Zihnime ve bedenimin tıpatıp aynısına sahip olması onu "ben" yapmaya yeter mi?Denklemde bir eksiklik olduğu çok açık.Denklemi kapatmak için "ruh"a ihtiyacımız var.Çünkü 2 tane benden olması elbette imkansız.Klon olanın ruhu olmamalı(Buradaki klon Dolly gibi bir klon değil.Doğup gelişen değil direk yapay olarak hazırlanan bir klon.).Nitekim dünya bedenlerimiz aynı olabilir ancak ikimiz de öldüğümüz de benim ruh bedenim ortaya çıkacaktır.Dolayısıyla zihinlerimizi makinelere enjekte etsek bile aslında orada olamayacağız.Sadece yerimize düşünen ve bizimle aynı zihne sahip bir yapay zeka uygulaması olacaktır.Ruhu kabul etmeden ise aynı zaman dilimi içerisinde iki tane "ben" olduğunu söylememiz gerekecektir.Ayırt edilemesek bile gerçekte birinin klon ve birinin gerçek olması gerekmektedir.Makinelerde de durum aynıdır.

Enfalx 9 yıl önce 0
0

Sorar~

Enfalx 9 yıl önce 0