-2

Evet, uzun zaman önce uzun uzun yazmıştım. Hazır zaman bulmuşken tekrar belki bir farkındalık oluştabilirim düşüncesiyle yeniden yazalım. Not: Bu yazdıklarımı başka bir forumda da yazdım. Oldukça yüzeysel bir şekilde yeni bir tez ileri süreceğim. Sorular gelirse detaylandırırız. Zaman nedir sorusuna cevap vermeden önce mekân yani uzay nedir sorusuna yanıt vereceğiz. Mekân boyutları farklı yönlere hareket edilmesine olanak sağlayan boyutlardır. Örneğin yükseklik boyutu olmasaydı yukarı-aşağı yönde hareket edilemezdi. Zaman boyutu ise mekân boyutları içinde hareket edilmesini sağlayan boyuttur. Çünkü her hareketin bir hızı olmak zorundadır. Yani zaman boyutu olmadan hareket mümkün değildir. Bir başka deyiş ile zamansız/zamana tabi olmayan hareket mümkün değildir. Anahtar kelime: HAREKET. Hâlböyleyken hareketin gerçekleşmesi için en az 1 mekân boyutu ve en az 1 zaman boyutu şarttır. Yani zamanın geçmişten geleceğe doğru akan bir boyut olduğunun düşünülmesi büyük bir yanılgıdır. Toparlarsak: Zaman olmasaydı hareket edilemezdi ve bu bağlamda zaman veya zaman boyutu uzayda(mekân boyutları içinde) bir noktadan başka bir noktaya hareketin gerçekleşmesini sağlayan boyuttur. Bunu anlayabilmek için şu soruya cevap arayabilirsiniz: A ve B noktaları uzayda herhangi iki noktayı temsil etmekte ve bu iki nokta arasındaki mesafe 100 km'dir. Zamanın olmadığını varsayalım. Bu durumda A noktasından B noktasına nasıl hareket edilir? Devam edelim. Planck Zamanı & Planck Mesafesi Bu iki tanımlama evrendeki en küçük zaman birimi ve en kısa mekân birimine aittir. Fiziksel olarak evrende planck zamanından daha kısa bir zaman dilimi yoktur. Aynı şekilde planck uzunluğundan daha kısa bir mekân birimi yoktur. Şöyle ifade edilmektedir: Işık bir planck zamanında bir planck mesafesi katetmektedir. Veya ışık bir planck mesafesini bir planck zamanı içinde kateder. Bu noktada anlaşılmayan gerçek ise şudur: Sadece ışık değil evrende hareket hâlinde olan herşey ki evrende hareket hâlinde olmayan bir şey yoktur, bir planck zamanında bir planck mesafesi katetmektedir(?). Çünkü bir planck zamanından ve bir planck uzunluğundan daha kısa bir zaman ve mekân birim yoktur. Bu da şu anlama gelmektedir: Evrende hareket hâlinde olan herşey ışık ile aynı hızda hareket etmektedir. Fakat bu nasıl olabilir? Evrende herşey farklı hızlarda hareket ediyor ve bu hızlar ışığın hızıyla kıyas kabul edilemeyecek düzeyde yavaşlar. Bu noktaya kadar anlaşıldıysa ki kolay olmayacak, bu noktadan sonra ortaya şu gerçek çıkmakta: Hareket eden maddeler veya nesneler(Tüm varlık: Yıldızlar, gezegenler, atom) değil onlara ait bilgilerdir(!). Şimdi daha da kestirmeden sonuca gidicez... Sicimler... Bilindiği üzere evreni anlama noktasında bilimin geliştirdiği son kuram M kuramıdır. Bu kuram kapsamında evrendeki herşey bu sicim olarak isimlendirilen 1 boyutlu 'plank uzunluğunda' titreşen enerji tellerinden/iplikçiklerinden meydana gelmektedir. Şu aşamada kuramdan başka bir alıntı yapmayacağım ki gerekte yok. Bu noktada şu düşünceyi ileri sürelim: Üç mekân boyutlu evrenin her noktasında bu sicimlerden var. Bu sicimler her planck zamanında bir titreşmekteler. Ve her titreştiklerinde taşıdıkları bilgiyi bir başka sicime aktarıyorlar. Ve bu bilgi transferi sırasında görünen(ve görünmeyen) evren meydana geliyor. Eğer evrende hareket hâlinde olan herşeyin bir planck zamanında bir planck mesafesi katettiği anlaşılırsa bir üst paragrafta ileri sürdüğüm düşünce bir sonraki farkındalık seviyesi olacaktır.

gokhan deveci 3 yıl önce 0
0

"Planck uzunlugunun en kucuk mesafe birimi oldugu fikri bence yanlis.O mesafenin altinda bir gozlemlemenin mumkun olmadigi en kucuk degerdir sadece." Doğrusunu ifade edelim. Kuantum fiziği ki planck ölçekleri üzerine bina edilen bir mekaniktir, planck uzunluğunun altında çalışmaz. Yani bu mesafenin altında bilinen kuantum yasaları çalışmaz. Bu mesafenin altında farklı bir mekanik veya farklı bir fizik/fizik yasaları olabilir. Veriler teorik olduğu için farklı değerlendirmeler yapılabilir ve çeşitli tezler ileri sürülebilir ki yapılıyor bunlar. Bunlardan biri de şudur: Planck mesafesinin altında bir mesafe yoktur. Ya da planck zamanından daha kısa bir zaman dilimi yoktur. Yani bu ölçeklerin altında bir uzay ve bir zaman(uzay-zaman) yoktur. Benim değerlendirmem ve hatta tezim ise ilk postta belirttiğim üzere, evrenin her noktasında planck uzunluğunda sicimler mevcut. Bu sicimler her planck zamanında bir titreşmekteler. Ve her titreştiklerinde taşıdıkları bilgiyi bir başka sicime aktarmaktalar. Bu bağlamda ışık hızı olarak bilinen hızda evrende bilginin taşınma hızıdır. Ve evren ve içindeki herşey sadece bilgi olarak var. Şöyle örneklendirelim bu kez: Dünya mesela uzayda sürekli hareket hâlinde değil mi? Bir an durduralım Dünya'yı. Şu an Dünya ve içindeki herşeye ait bilgiler evrende Dünya'nın bulunduğu konumdaki sicimlerde. Şimdi Dünya hareketine devam etsin. Dünya ve içindeki herşeye ait bilgiler diğer sicimlere(ışık hızı ile aktarılıyor) ve Dünya bu şekilde hareket etmiş/oluşmuş oluyor.

gokhan deveci 3 yıl önce 0
-1

Konuyla ilintili olarak yine başka bir perspektif daha getirelim, amacımın farkındalık oluşturmak olduğu notunu tekrar düşerek. İşte ne deniyor: Işık hızına yaklaştıkça zaman YAVAŞLAR, işte ışık hızında zaman DURUR falan, diğmi... Ki Einstein'in tezleri bunlar. Einstein'da bu tezleri iki veriden yola çıkarak oluşturuyor: 1) Işık hızının sabit olması(Azalmaması- artmaması, 2) Işığın durmuyor olması. Ki bu veriler bu sonuçları kaçınılmaz olarak doğuruyor da, yani Einstein sözkonusu verileri baz aldığı için haklıydı da. Nasıl ulaştı bu sonuca, hangi süreç çalıştı? Işık hareketli bir kaynaktan çıksada aynı hızda hareket ediyordu. Fakat bu mümkün olamazdı. Çıktığı kaynağın hızı da çünkü ışığın hızına eklenmeliydi ve ışık 1 saniyeyi daha hızlı katetmeliydi. Fakat ışık 1 saniyeyi yine aynı SABİT bir hız ile katediyordu. O hâl ve kârda da şu sonuç çıkıyordu: Işığın 1 saniyeyi yine aynı hızla alabilmesi için tek birşey olabilirdi: "Zaman YAVAŞLIYOR" olmalıydı. Yüzeysel olarak Einstein'in izlediği süreç bu. Daha önce yazdım, çokça ayrıntı da verdim. İlginenenler okuyabilirler. Demiştim ki ZAMAN YAVAŞLAMIYOR. Evet Einstein haklıydı ama o veriler itibariyle. Daha geniş bir perspektiften bakıldığında ZAMAN yavaşlamıyor. O perspektif şu: Zamanın ne olduğunu anlamak. Neyse ben şuraya getiricem mevzuyu: Zaman eğer yavaşlıyorsa o hâlde şu soru sorulmalıydı: Zaman yavaşlıyorsa demek ki HAREKET EDİYOR(1) ve eğer HAREKET EDİYOR ise onun bir HIZI olmak zorunda. Diğmi... Hareket eden herşeyin bir hızı olmak zorunda. Burada şu notu düşelim. Evet zamanın yavaşladığı tezi yanlış ama ZAMANIN HAREKET ETTİĞİ doğru. Neyse devam edelim. Einstein'ın tezinin doğru olduğu kabûl edildiği takdirde ZAMANIN HAREKET EDEN BİRŞEY OLDUĞU da kabûl edilmeli ki o tez çünkü farkında olunmasa da bu sonucu doğuruyor. Şimdi soralım. Zaman madem hareket ediyorsa ZAMANIN HIZI nedir? Hangi hız ile hareket ediyor? Nasıl bir hareket bu? Doğrusal mı mesela... Yoksa TİTREŞİM mi? Titreşimde bir hareket sonuçta? Ve son soru → Eğer zamanın hareketi titreşim şeklindeyse, o ne olabilir? Zaman nedir veya neyden oluşuyor? ...

gokhan deveci 3 yıl önce 0