0

Zaten sizinde söylediklerinizden çok farklı değil "bu çerçevede", (belki) farklı bir açı sadece... Bu durumda sıradaki soru; Hızlanan bir obje de, Planck Mesafesi kısalıyorsa, bunun etkileri ne? olmalı... Kanımca "sadece bir ölçü birimi" olarak değerlendirme alışkanlığımız sorun oluşturuyor. Planck Mesafesini ona metre cinsi üzerinden bir değer veriyoruz. Planck Mesafesi en düşük (enerji) seviyesindeki bir fotonun/kuantanın titreşim yapabileceği alan olarak, diye biliyorum. Yani bu konuda tüm ölçümlerimizi planck mesafesi ve diğer sabitleri üzerinden ele almaya alışırsak, düşünce yapısında da ciddi bir değişim olacaktır. En düşük enerji biriminin varlık gösterdiği, en küçük alan. Temel birim. Sistem de (kütlesel olmayan) enerjinin yoğunluk artışını ve buna mukabil daralan Planck Mesafesini bir arada nasıl formülüze edebiliriz? İşte buna dalga fonksiyonu cevap veriyor. Frekans değişmediği için, bir tek dalga boyunun değişimi (artışı) ile mümkün. Bu sayfa da benzetme sırasında, kütleyi kabaca 3 uzamsal boyut üzerinde titreşen bir kuantanın, titreşimi ile koruduğu alan olarak tanımladım. (Geliştirilmeye ve düzeltilmeye ihtiyacı var ama ana fikir; titreşimin belli bir alanı dolduruyor olması.) Kütlenin en küçük birimleri de bu tür titreşim yapan ünitelerden oluşmuş olmalı. Şimdi bu ünitelerdeki enerji yoğunluğu arttığına göre (Bu bir katılma- dahil olma biçiminde değil, iki farkı dalganın girişim yapması olarak ele alıyorum. Böylece sistem durdurulduğunda eklenen enerji dalga olarak yoluna devam ederken, kütleye ait orijinal ünite yerinde bozulmadan kalabiliyor.) bu ancak genlikteki artış olarak kendini gösterebilir. Bunu da tabanı daralırken, yüksekliği artan ikizkenar üçgen gibi ele aldım. (İlham kaynağı Einstein Işık saati. Onda artan taban mesafesi, dalga boyundaki artışı temsil ediyor.Genlik ise sabit. Ben ise boyut daralmasından dolayı, aynı oranda daraltıyorum, alan -birim ünitedeki enerji miktarını temsil ediyor- miktarındaki artışı korumak için genliği-yüksekliği artırıyorum. Hala tam kavrayamadığım ve eksik kaldığım bir nokta var burada...) Matematiksel olarak ikizkenarların uzunluğu geometrik olarak artıyor (girişimde tepe noktaların üstü üste gelip süper pozisyon oluşturdukları anlarda). Şimdi elimizde iki dalga var. Bir tanesi "varsayımsal Dalgasal Zaman", diğeri ise artan genliği ve değişen dalga boyu ile farklı bir (kütlenin en küçük) ünitesi... Deniz yüzeyinde izleriz, dalgalar birbirlerinin içinde geçip giderler, sadece girişim noktalalarında kuvvetleri birleşik etki gösterir. Varsayımımda Zaman dalga olarak, kütlenin en küçük ünitelerinin titreşimi ile bir sonrakine aktarılıyor. Tabi ünitelerin genliklerinin artışı bu aktarım mesafesini de çoğaltıyor. İşte bu durumdaki aktarıma; Zaman Genleşmesi diyoruz.

Burtay Mutlu (shibumi_tr) 3 yıl önce 0
-3

Evet, ana akışa ilave olarak şu notları da ekleyelim diycem ama akış falan da bırakmadı tabi arkadaşlar sağolsunlar... Konu fizik olunca tabi, buz gibi saçmalamanın dayanılmaz hafifliği diyelim. Neyse ezkaza akışı bu noktaya kadar okuyan aklıbaşında(!) birileri olur belki umuduyla ana akışa katkı sağlaması bakımından son birkaç not daha düşelim. Zaman için nedir genel kanaat? Bir boyuttur evet, geçmişten geleceğe doğru akan veya geçmişten geleceğe doğru hareket eden bir boyut, diğmi... Ve işte zamanın ışık hızına yaklaştıkça yavaşladığı-daha yavaş aktığı(!), işte ışık hızında zamanın durduğu falan, diğmi... Şimdi çok net sorular soralım ki daha önce de dile getirdim bir kısmını. 1) Madem zaman geçmişten geleceğe doğru hareket ediyor, onun hızı nedir? Hareket eden herşeyin bir hızı olmak zorunda diğmi... Yani zaman geçmişten geleceğe doğru hangi hız ile akıyor-hareket ediyor? Bu tespit edildi mi? HAYIR! Pekalâ devam edelim, 2) Zaman madem yavaşlıyorsa, ne kadar yavaşlıyor? Hangi hız ile hareket ediyorken hangi hıza düşüyor hızı? Öyle ya, zaman yavaşlamasından veya "genişlemesinden" kasıt  şu ki zamanın geçmişten geleceğe doğru daha yavaş hareket etmesi, diğmi? Pekalâ buna dair bir test veya gözlem var mı? HAYIR! 3) Zamanın ne olduğu veya neyden oluştuğu tespit edildi mi? HAYIR. O hâlde zamanın yavaşladığını dair kanıt ne? YOK! Arkadaşlar zamanın yavaşladığına dair tezlerin çıkış noktasını söyledim. Ve sözkonusu gerekçe rasyonel olsa da, bu yönde oluşturulan tüm literatür çöp! Yok işte gözlemciye göre şöyle yavaş akar, ışık hızına yaklaşan için şöyle akar, şöyle durur, hepsi kocaman bir uydurmasyon... Daha önce bunu yazdım, tekrar ifade ediyorum. Zamanın yavaşladığına dair tek bir somut delil, test, gözlem yoktur. Ve iddia ediyorum bu tez koca bir balondur. Zaman yavaşlamıyor! Yavaşladığını iddia edenler, getirsinler ilgili tezi, çürütücem! Daha önce ifade ettiğim gibi zamanın gerçekte ne olduğunun anlaşılamaması nedeniyle bu tezler ortaya çıkmıştır. Yukarda belirttiğim için kısaca kendi düşüncemi tekrar belirteyim. Uzayda hareket eden bilgidir. Bilgide bir planck anından diğerine C ile taşınıyor. Geçmiş-gelecek algısı/görüntüsü bu şekilde ortaya çıkıyor. Yani bilginin bir andan(!) diğer bir ána(!) taşınması ile. Ve bu tezin gerekçelerini de akış içinde verdim.

gokhan deveci 3 yıl önce 0
0

morgan, sonunda doğru bir soru sormayı veya tez getirmeyi başardın genç. Tşk ediyorum ilgili post için. Lorentz daralmasıyla başlayalım. Tezin çıkış noktası: Işık hızının farklı gözlemciler tarafından farklı değil yine sabit hız ile ölçülmesi. Bu şuraya evriliyor kabaca: Hız sabitse diğer parametreler değişiyor olmalı ki o da bir; uzunluk diyelim anlaşılması için, iki; zaman. Sonuç: Uzaktaki gözlemci perspektifinden hızı artan cismin boyu kısalır. Ve not: Bunların hepsi VARSAYIM. Müon ile ilgisi nedir? Test o ki müon durağan hâlde ortalama 2.2 mikrosaniye sonra bozunuyor. Yani ortalama ömrü 2.2 mikrosaniye diyebiliriz. Ortalama olduğunun da altını çizelim. 10 mikrosaniyeden daha geç bozundukları da test edilmiştir. Fakat malûm atmosferde oluşan müonlar deniz seviyesinde tespit edilebiliyorlar. Bu ise şu anlama geliyor. Müonlar ortalama ömrü itibariyle(ışık hızına yakın hızlara çıkabildiğinden) en fazla ~700 metre katedebilirler. O hâlde nasıl oluyorda bozunmadan önce 30 km'ye kadar bir mesafe katedebiliyorlar? Şimdi bunu (1)Lorentz daralması ile açıklıyorlar. Ne diyordu sözkonusu teori: Hızı artan cismin boyu kısalır. Bamteline geldik dikkât... Müonun sözkonusu durumuna nasıl uyarlanıyor/uyduruluyor(!) bu teori? Müon ışık hızında(%99.995C) atmosferden Dünya'ya girerken, evet(?), müonun perspektifinden bakacak olursak, ee(?), aslında ışık hızıyla ona doğru hareket eden Dünya'dır, allah allah(!), ee(?), bu yüzden örneğin Dünya ve atmosferin en alt katmanı arasındaki mesafe olan 10 km, 500 metreye daralır(Formülden teyitliyor bunu)... -Yersen! Formül gelsin diye uydurmaya bakar mısın?! Müonun perspektifinden bakınca aslında Dünya ışık hızıyla hareket ediyormuş, hareket eden cismin çünkü boyu kısalıyor ya, bunu böyle uydurması lazım geliyor. Anlaşılacağı üzere Lorentz işiyle ki varsayımdır, durumu açıklamaya çalışma tamamen zorlamadır. Bunu geçelim, (2)'ye bakalım. Zaman genişlemesiyle açıklanıyor. Nasıl? İşte müonun sözkonusu mesafeyi almasını sağlayan deniyor zaman genişlemesidir. 10 km için formüle koyduğumuzda, 2.2 mikrosaniye 35 mikrosaniyeye genişliyor. Ve bu sayede müon 600 metre değil 10 km mesafeyi alıyor... Yani müon sözkonusu hıza çıktığı için 2.2 mikrosaniye daha yavaş aktığı için daha fazla mesafe katetmiş oluyor. Tamam, buradaki süreç en azından ilkindeki gibi uydurmasyon yürümüyor. Ve gayet rasyonel. Fakat pekalâ şunu soralım: Müonun durağan hâldeki ömrü ne kadar? 2.2 mikrosaniye. Rölativistik hızlarda ne kadar, 200 mikrosaniyeye kadar çıkıyor, diğmi? Ömrünün uzamasının nedeni neden rölativistik hızlara çıkması olamaz?! Yani ışık hızına yakın hızlandığında daha geç bozunuyor olamaz mı, durağan vaziyette bozunma süresine kıyasla? Bunun olmadığı ne belli?

gokhan deveci 3 yıl önce 0
0

morgan, sonunda doğru bir soru sormayı veya tez getirmeyi başardın genç. Tşk ediyorum ilgili post için. Lorentz daralmasıyla başlayalım. Tezin çıkış noktası: Işık hızının farklı gözlemciler tarafından farklı değil yine sabit hız ile ölçülmesi. Bu şuraya evriliyor kabaca: Hız sabitse diğer parametreler değişiyor olmalı ki o da bir; uzunluk diyelim anlaşılması için, iki; zaman. Sonuç: Uzaktaki gözlemci perspektifinden hızı artan cismin boyu kısalır. Ve not: Bunların hepsi VARSAYIM. Müon ile ilgisi nedir? Test o ki müon durağan hâlde ortalama 2.2 mikrosaniye sonra bozunuyor. Yani ortalama ömrü 2.2 mikrosaniye diyebiliriz. Ortalama olduğunun da altını çizelim. 10 mikrosaniyeden daha geç bozundukları da test edilmiştir. Fakat malûm atmosferde oluşan müonlar deniz seviyesinde tespit edilebiliyorlar. Bu ise şu anlama geliyor. Müonlar ortalama ömrü itibariyle(ışık hızına yakın hızlara çıkabildiğinden) en fazla ~700 metre katedebilirler. O hâlde nasıl oluyorda bozunmadan önce 30 km'ye kadar bir mesafe katedebiliyorlar? Şimdi bunu (1)Lorentz daralması ile açıklıyorlar. Ne diyordu sözkonusu teori: Hızı artan cismin boyu kısalır. Bamteline geldik dikkât... Müonun sözkonusu durumuna nasıl uyarlanıyor/uyduruluyor(!) bu teori? Müon ışık hızında(%99.995C) atmosferden Dünya'ya girerken, evet(?), müonun perspektifinden bakacak olursak, ee(?), aslında ışık hızıyla ona doğru hareket eden Dünya'dır, allah allah(!), ee(?), bu yüzden örneğin Dünya ve atmosferin en alt katmanı arasındaki mesafe olan 10 km, 500 metreye daralır(Formülden teyitliyor bunu)... -Yersen! Formül gelsin diye uydurmaya bakar mısın?! Müonun perspektifinden bakınca aslında Dünya ışık hızıyla hareket ediyormuş, hareket eden cismin çünkü boyu kısalıyor ya, bunu böyle uydurması lazım geliyor. Anlaşılacağı üzere Lorentz işiyle ki varsayımdır, durumu açıklamaya çalışma tamamen zorlamadır. Bunu geçelim, (2)'ye bakalım. Zaman genişlemesiyle açıklanıyor. Nasıl? İşte müonun sözkonusu mesafeyi almasını sağlayan deniyor zaman genişlemesidir. 10 km için formüle koyduğumuzda, 2.2 mikrosaniye 35 mikrosaniyeye genişliyor. Ve bu sayede müon 600 metre değil 10 km mesafeyi alıyor... Yani müon sözkonusu hıza çıktığı için 2.2 mikrosaniye daha yavaş aktığı için daha fazla mesafe katetmiş oluyor. Tamam, buradaki süreç en azından ilkindeki gibi uydurmasyon yürümüyor. Ve gayet rasyonel. Fakat pekalâ şunu soralım: Müonun durağan hâldeki ömrü ne kadar? 2.2 mikrosaniye. Rölativistik hızlarda ne kadar, 200 mikrosaniyeye kadar çıkıyor, diğmi? Ömrünün uzamasının nedeni neden rölativistik hızlara çıkması olamaz?! Yani ışık hızına yakın hızlandığında daha geç bozunuyor olamaz mı, durağan vaziyette bozunma süresine kıyasla? Bunun olmadığı ne belli?

gokhan deveci 3 yıl önce 0
0

Didjdndmdmdkdk

gokhan deveci 3 yıl önce 0
0

morgan, sonunda doğru bir soru sormayı veya tez getirmeyi başardın genç. Tşk ediyorum ilgili post için. Lorentz daralmasıyla başlayalım. Tezin çıkış noktası: Işık hızının farklı gözlemciler tarafından farklı değil yine sabit hız ile ölçülmesi. Bu şuraya evriliyor kabaca: Hız sabitse diğer parametreler değişiyor olmalı ki o da bir; uzunluk diyelim anlaşılması için, iki; zaman. Sonuç: Uzaktaki gözlemci perspektifinden hızı artan cismin boyu kısalır. Ve not: Bunların hepsi VARSAYIM. Müon ile ilgisi nedir? Test o ki müon durağan hâlde ortalama 2.2 mikrosaniye sonra bozunuyor. Yani ortalama ömrü 2.2 mikrosaniye diyebiliriz. Ortalama olduğunun da altını çizelim. 10 mikrosaniyeden daha geç bozundukları da test edilmiştir. Fakat malûm atmosferde oluşan müonlar deniz seviyesinde tespit edilebiliyorlar. Bu ise şu anlama geliyor. Müonlar ortalama ömrü itibariyle(ışık hızına yakın hızlara çıkabildiğinden) en fazla ~700 metre katedebilirler. O hâlde nasıl oluyorda bozunmadan önce 30 km'ye kadar bir mesafe katedebiliyorlar? Şimdi bunu (1)Lorentz daralması ile açıklıyorlar. Ne diyordu sözkonusu teori: Hızı artan cismin boyu kısalır. Bamteline geldik dikkât... Müonun sözkonusu durumuna nasıl uyarlanıyor/uyduruluyor(!) bu teori? Müon ışık hızında(%99.995C) atmosferden Dünya'ya girerken, evet(?), müonun perspektifinden bakacak olursak, ee(?), aslında ışık hızıyla ona doğru hareket eden Dünya'dır, allah allah(!), ee(?), bu yüzden örneğin Dünya ve atmosferin en alt katmanı arasındaki mesafe olan 10 km, 500 metreye daralır(Formülden teyitliyor bunu)... -Yersen! Formül gelsin diye uydurmaya bakar mısın?! Müonun perspektifinden bakınca aslında Dünya ışık hızıyla hareket ediyormuş, hareket eden cismin çünkü boyu kısalıyor ya, bunu böyle uydurması lazım geliyor. Anlaşılacağı üzere Lorentz işiyle ki varsayımdır, durumu açıklamaya çalışma tamamen zorlamadır. Bunu geçelim, (2)'ye bakalım. Zaman genişlemesiyle açıklanıyor. Nasıl? İşte müonun sözkonusu mesafeyi almasını sağlayan deniyor zaman genişlemesidir. 10 km için formüle koyduğumuzda, 2.2 mikrosaniye 35 mikrosaniyeye genişliyor. Ve bu sayede müon 600 metre değil 10 km mesafeyi alıyor... Yani müon sözkonusu hıza çıktığı için 2.2 mikrosaniye daha yavaş aktığı için daha fazla mesafe katetmiş oluyor. Tamam, buradaki süreç en azından ilkindeki gibi uydurmasyon yürümüyor. Ve gayet rasyonel. Fakat pekalâ şunu soralım: Müonun durağan hâldeki ömrü ne kadar? 2.2 mikrosaniye. Rölativistik hızlarda ne kadar, 200 mikrosaniyeye kadar çıkıyor, diğmi? Ömrünün uzamasının nedeni neden rölativistik hızlara çıkması olamaz?! Yani ışık hızına yakın hızlandığında daha geç bozunuyor olamaz mı, durağan vaziyette bozunma süresine kıyasla? Bunun olmadığı ne belli?

gokhan deveci 3 yıl önce 0