Vide supra,
Eşdeğerlik şudur;
Kütleler kütleçekim gücünü gravitonlar aracılığıyla kullanırlar. Einstein'dan önce bilinen ve kabul edilen buydu. Temel kuvvetlerden kütleçekim kuvvetinin parçacığı gravitondu.
Einstein bunun pratikte kullanışlı olmadığını düşündü. Çünkü gravitonları tespit etmek mümkün değildi. Bu yüzden graviton yerine kütlenin uzayı büktüğünü düşündü. Cisimler bu bükülü uzayda kütleye doğru kayacak, yönleneceklerdi.
Ömer Bey bir ara bunun hakkında bir soru sormuştu. Kafasında şimşek çakan adamın Einstein olduğunu söylemiştim kendisine. İşte o çakan şimşek gravitonların etkisine eşdeğer olarak uzayın bükülmesi düşüncesiydi.
Şimdi insanlar diyorlar ki; kütleler uzayı bükerler ve ışık bu bükülü uzay yüzünden eğilir. Bu da çok önceden ispatlanmıştır.
Ben de diyorum ki; Einstein bile bunun eşdeğer bir durum olduğunu söylemiştir. Neden? Çünkü nasıl ki graviton tespit edilememişse, uzayın yapısı da tespit edilememiştir. Bu yüzden ikisi de aynı kapıya çıkar.
Ama insanlar "ispatlandı" diyorlarsa o zaman bükülen uzayın hangi kumaştan yapıldığını da söylemek durumundadırlar. Bunu söyleyebildikleri zaman "ispat" olur. Söyleyemiyorlarsa graviton ya da uzay seçenekleri eşdeğerliktir.
Necminin Babası;
Şimdi söyle bakalım, uzay neden yapılmıştır? İspat, bu uzayın yapısını açıklayıp değerini ortaya koymaktır. Bunu yapabilir misin? Değeri nedir, bükülen nedir? Kesintisiz etkileşimli tabaka nedir? Öyle sorumsuzca araya girip bir şey biliyormuş tavırları burada işe yaramaz. Polemik yapmayacak, bilgi ortaya koyacaksınız. İnternetten adres göstermeyecek, insanları ikna edecek yazı yazacaksınız. Yoksa parazit yapmaktan öteye gitmiyor sözleriniz. Terbiye düzeyiniz ancak parazit düzeyinde çünkü.