Burtay Bey,
Kendi teoriniz, düşünceniz, varsayımınız olduğunu belirttiğiniz sürece istediğiniz blogun linkini verebilirsiniz. Benim karşı çıktığım şey; Bay Hiçkimse'yi de ikaz ettiğim gibi, gençlere, öğrencilere veya soru soran kişilere kendi blogunuzun linkini verip güncel ve geçerli fizik anlayışı budur diyerek foton sörfçüdür, zaman dalgaları vardır falan gibi asılsız şeylerin empoze edilmesidir.
Size yanlış yolda olduğunuzu söylemekten bıktım. Kavramları karıştırıyorsunuz, doğru veya yanlış olduğunu test etmeden bulduğunuz, gördüğünüz her bilgiye sarılıyorsunuz. Bence sakıncası yok, burada hep birlikte eğlenip vakit geçiriyorsunuz sonuçta.
Ama son olarak şunu söylemek isterim;
Özel Görelilik Teorisi her ne kadar adı görelilik olsa da aslında ışık hızının sabit olduğunu anlatır. Sabit ve değişmez olan ışık hızıdır. Diğer her şey görelidir.
Einstein on yıl sonra bu kez Genel Görelilik Teorisini ortaya attı. Çünkü ışığın değişmez hızını değiştirebilecek bir şey vardı. "Kütleçekimi" Bu teoriyle de evrenin tek sabitinin kütleçekim olduğunu anlattı. Evrenin efendisi kütleçekimidir. Geri kalan her şey görelidir.
Şimdi siz kalkmışsınız, EGD diyorsunuz, zaman dalgaları diyorsunuz. Yani en temel olarak EGD yi gösteriyorsunuz. Böyle bir şeyi ortaya atabilen bir kişi görelilik teorilerini hiç anlamamış demektir. Ondan sonra soruyorsunuz; "ışık hızının yüzde altmışı hızıyla giden bir kişi ışığı ne renk görür?" Işığın renginin hızla ne ilgisi var? Hızı sabit olan bir şeyin rengi değişiyorsa bunun nedeni hız değildir. Yani kavram kargaşası içinde boşa çabalıyorsunuz. İnsan bir durup düşünür. Yüz yıldan fazladır bilim insanlarının yüzlercesi, binlercesi bu sabitleri her yönden araştırıp test etmiştir. En küçük bir belirti bile olsa teorileri yerle bir ederler. Bu kadar araştırılan ve sarsılamayan teorileri siz kalkıp değiştirebileceğinizi sanıyorsanız, "hem de eften püften varsayımlarla" yani bu neyin öz güvenidir? neyin mantığıdır? İşte bunu anlamak mümkün değil.
Cevap hakkı doğduğu için araya girdim. Yoksa fiziğin olmadığı yerde benim ne işim var?