0
0

Merhaba Aydan arkadaşım. Aslında artık bu tür soruları sormayacak kadar fiziği öğrendin. Ama nedense ışık hızının aşılması konusu hala seni meşgul ediyor. Kısa bir an için ışık hızı bir tek parçacık için aşılabilir. Bu çok normal aslında. Önemli olan, evrenin yapısının hiç bir madde ve enerji için ışık hızının üzerinde bir hıza izin vermiyor oluşudur. Yani genel anlamda evrenin yapısı budur. Malzemesi budur ve bu malzeme de ancak bu hızda bulunabilir. Umarım bana bir gün bu konuyu neden bu kadar önemsediğini anlatırsın. Evrenin dışı hakkındaki sözlerim bana aittir. Bir iddia değildir. İspatı gerekmez ve zaten mümkün de değildir. Çünkü evrenin dışına çıkmak veya evrenin dışını görmek mümkün değildir. Ama evren sonsuz değildir. Bilinen bir hacmi ve kütlesi vardır. Bu yüzden dışındaki başka bir ortamın içinde olduğunu düşünmek çok doğal. Bu ortamın eksi düzeyde olduğunu düşünmek de bana çok doğal geliyor ve hatta neredeyse yüzde yüz eminim diyebilirim. Bunun nedenleri de var elbette. Başka bir zaman bahsederim istersen. Boşluk salınımı, vakum polarizasyonu, var oluş ve yok oluş arasında durum değiştiren parçacıklar hiç bir şekilde ışık hızını aşmazlar. Yoktan var olmuş gibi, boşluktaki negatif düzeyden pozitif düzeye geçen bir parçacık (parçacık çifti) bizim evrenimizin basınç alanına girer ve bizim yasalarımıza tabi olur. Evrenin içinde varlık bulan her şey ışık hızı sınırına mahkumdur. Basınç alanı şu açıdan önemli; Bazı durumlarda boşluk çok fazla boşalabilir. Yani, laboratuvarda küçük bir alanda vakum yaratarak o alandaki basıncı negatif düzeye getirebilirler. Tecrit edilen alandaki negatif basınç dışarıyı kendisine çeken bir durum alır. Yani içindeki boşluğu doldurmak ister ve bu yüzden bu alana bir parçacık girecek olursa hızı normalden fazla olacaktır. Çünkü negatif basınç onu çekmektedir. Bu şekilde bir deneyde ölçüm yapılırsa ışık hızı aşılmış gibi ölçülebilir. Ama yine de unutmamak gerekir ki, negatif basınç alanı bizim evrenimizde doğal olarak bulunmaz ve yapay olarak elde edilen bu alandaki ölçümler evrenin dışında yapılmış gibi değerlendirilmelidir. Ben bu şekilde açıklamaya çalışıyorum ama sonuçta deneycilerin çalışmalarını görmedim. Benimki sadece mantıklı bir değerlendirmedir diyebiliriz.

Necmi Tüfek 7 yıl önce 0
0

Takyon teorisi bizim evrenimiz için geçersiz bir teoridir. Takyonlar denklemlerde eksi işaretli değerler kullanıldığı zaman matematiksel olarak var olabilecekleri düşünülen parçacıklardır. Ama bizim evrenimizde eksi değerde bir enerji bulunması söz konusu değildir. Yani bizim evrenimize dahil olmayan şeylerdir. Bizim evrenimizde var olabilmeleri için ışık hızının altına düşmeleri gerekir. Zaten o zaman da bizim evrenimizin kurallarına uyan parçacıklar olur ve ışık hızını aşamazlar. Üstelik, bunlar tek parçacıklardır. Yani bizim gibi çok parçacıklı özelleşmiş sistemler değildirler. Yani bizim geçmişimizi görmeleri ve bunu anlamlı bir şekilde idrak etmeleri için en azından tekamül etmiş bir varlık olmaları gerekmez mi? Hadi diyelim o alemde tekamül etmiş varlıklar olsunlar. Işık hızından çok daha hızlı olan bu varlıklar için ışık hızının altı görünmezdir. Yani bizim frekansımızda olmadan bizi nasıl görebilirler? Olayın çıkış noktası şu; Zamanda ileriye giden bir elektronun tersi olan pozitron (anti elektron) çizelgede (diyagramda) ters yönde gider. Bu şekilde de zamanda ters yani geriye gidiyor olarak görünür. Bunun kuantum fiziği açısından bir sakıncası yoktur. Kabul edilebilir. Ama bu sadece tek bir parçacığın anti görünümüdür. Şimdi bunu alıp, zamanda geriye gidilebilir diyerek genelleştirmeye kalkarsanız tüm kuralları çiğnemiş olursunuz. Takyonlar da ışık hızından hızlı oldukları için "zamanda geriye giderler" şeklinde yorum yapılırsa bu yanlış olur. Hem de iki kere yanlış olur. Hem bir parçacığı çoklu bir sistem gibi kabul etmiş olarak yanlış yapılır, hem de bizim evrenimize dahil olmayan bir olguyu bizim evrenimizde var olabilirmiş gibi göstermiş olur yine yanlış yapılır. Yani, her şeyi kendi ortamında değerlendirmek gerekir. Keyfi olarak onu oradan alıp buraya getiremezsiniz. Evren buna izin vermez.

Necmi Tüfek 7 yıl önce 0
0

Hayır Aydan arkadaşım. Bizim evrenimiz için geçerli değil. Bizim evrenimiz belirli bir toplam pozitif basınç altındadır. Bunu enerjisi sağlar. Evrenin enerjisi iyice yayılıp, basınç ortadan kalktığı zaman, madde şimdiki haliyle kararlı duramaz. Yayılır, dağılır. İşte o zaman, yani ortam pozitif basınç altında olmadığı zaman ister istemez madde parçacıkları maddesel özelliklerini muhafaza edemez. Enerjinin eksi düzeye inmesi benim mantıklı bulup düşündüğüm bir durumdur. Yani ille de öyledir diye bir iddiam yok. Ama mantık açısından doğru düşündüğümü sanıyorum. Mantık şöyle; Bizim ilk yasamız, "Enerji yoktan var edilemez, vardan yok edilemez." Şimdi ben düşünüyorum. Eğer enerji yok olmayacaksa bunun tek yolu eksi değere inmesi ve daha sonra eksi enerjinin tekrar toparlanıp artı değere yükselebilmesidir. Bu şekilde enerji her daim var olabilir. Yani bir devir-daim durumu olmak zorundadır bence. Yoksa, enerji iyice yayılıp dağıldığı zaman sıfır olmasa bile gittikçe sıfıra yaklaşacaktır. Bunun da hiç bir telafisi olmayacaktır. Yani bana mantıklı gelen şey eksi değere inmesidir. Ama bunu bizim evrenimizde yapamaz çünkü pozitif basınç varken madde parçacıkları artı değerde kalacaklardır. Sana bunları kafanı karıştırmak için değil ama artık bayağı bu konuları öğrendiğin için anlatıyorum. Ama tekrar edeyim bu teori şahsen benim düşüncemdir. Belki bir gün bir fizik yasası olacaktır ama şimdilik kimseye bir zararım dokunsun istemem.

Necmi Tüfek 7 yıl önce 0
0

Bizim yasadigimiz evrende

aydan uyanik 7 yıl önce 0