Necmicim sen yine uçmuşsun :) bakıyorum da dediklerinin nasıl bir manası var diye, çaresiz kalıyorum. Kütle çekiminin bir zihinsel simülasyon olmadığını yazdıklarımdan çıkaramadıysanız bu hikayenin başrolü ben değilim :) bir de şunu ısrarla belirtmek isterim, bakınız sizin açınızdan düşünüyorum, ya buraya işletmeye gelmişimdir yani işkembeden sallıyorumdur yada gerçekten uğraşıyorumdur fakat nihayete ermeden emin olmadan ifşa etmek istemiyorumdur. Eğer ilk ihtimalin doğru olduğuna inanıyorsanız niye kasıyorsunuz, başka sorulara yönelebilirsiniz, eğer ikinci ihtimalin doğru olduğuna inanıyorsanız da prensibimi kabul etmelisiniz. Buna binaen yine kasmamalısınız. Yani sizin her ihtimalde kasmanız masum bilim yapma nutuklarınızı çürütüyor, yada iki olasılık yaratamayacak kadar bilimsel düşünmeden uzaksınız. Bunları iğneleme olarak kabul etmenizi istemem, gerçek görüşlerimdir. Sizin şekillendirdiğiniz...

Necmi Bey, Merhaba... Sanırım bir sonuç alamayacağız. Ama gereksiz hatalara sapabiliriz... Enerji\'yi temel alan bir yaklaşım üreteceğini düşündüğüm için heyecanlandım. Ama daha henüz net ve olgun bir fikir olmadığını düşünüyorum. Zamanla olgunlaştıracaktır fikri, o zaman bizimle paylaşır ya da paylaşmaz... Acelemiz yok. Tartışılacak konu da çok. Siz burayı bırakın, son sorduğum kütleçekimi sorusuna bakın... Aslında sorunun doğuş fikri şu; Dünya da bir cisim düşerken, uzaydaki bir cisime bu durumun kütle çekimi açısından etkisi nasıl olur, olmalı? Yaklaşımım açısından ele alınca, dış nesnenin, düşen ve düşüren nesnelerin toplam kütlesine göre bir etkide kalması gerekiyor. Yani Sistem açısından etki var. Burada sorunun devamı şu olacak, Tüm bu nesnelerden oluşan sistemin kütle çekim kuvveti, bu sistemdeki nesnelerin kütlelerinin toplamına mı eşit olacak? (Ama daha soruyu olgunlaştıramadım...)

\"Fizikten genel bahsetmesi\" :) abicim siz mi beni anlamak istemiyorsunuz ben mi anlatamıyorum! Gluonların vakum etkisiydi kuark renk teorisiydi, bozonların bilmem nesi, heisenbergin belirsizlik ilkeseydi, sicim teorisiydi vs. Bunları kullanmayınca fizikten genel bahsettiğim doğrudur, açıkçası fizik bilmediğim de doğrudur ama sıkı dur bomba geliyor, sizin sandığınız gibi fizik bilmek matematik bilmeden mümkün oluyorsa ben de fizik biliyorum :) hani bu şunu benzer, bir cahilin kutsal kitapları orjinal dilinden okumadan çevirisinden alimlik taslaması(bu bile daha masum inan), kör birinin yanındakilerden duyduklarına dayanarak uzaktaki bir tepenin güzel manzarasını anlatması, bilgisayarda age of empires oynamaktan başka stratejiyle uzaktan yakından alakası olmayan boş beleş bir ergenin ülkenin askeri politikasını eleştirmesi ve daha nice benzer örnekleri..İnanın bana bunların hiçbirini yapmadım.Şimdi burada gelip, sağdan soldan duyduğum aslını astarını bilmediğim bilgileri kafaya atıp, popüler bilim sitelerinde söylev çekmek benim üsturubum değil.Burada ancak ve ancak felsefe yapılabilir ki yapmaya çalıştığım şey de o. Tıp alanında net bilgiler verebilirim çünkü teorik kısımlarındaki patolojilerin etken maddesine göre yazılan ilaçlarla tedavi edilebildiğine hergün şahit oluyorum.Bu da teorik kitaplarımızda yazan bilgilerin boş beleş olmadığını gösterir. En azından günlük hayatta pratik fayda gibi güçlü bir kozum var. Buna ithafen alanımda bilim yapabilirim. Bilmem anlatabildim mi saygı değer fizik profesörlerimiz! Sizi de anlamaya çalışıyorum bana haksızlık etmeyin, matematik bilmeden fizikçi olmak, dil bilmeden filolog olmak gibi birşey olsa gerek :) yada hastanenin sekizinci katındaki klinikte, demir parmakların ardından dışarıyı süzüp hayali arkadaşı Mükerrem ile dünyayı kurtarma peşinde olan bir kahraman gibi birşey olsa gerek:) olsun kahraman lazım bu memlekete durum kötü, yalnız \"gaz\"man yerine süpermanler öncelikli tercihimiz. Diğerinden bolca var,iy günler :))

Sayın Attila Atahan; Burada yazılanlar amacından ve bilimsellikten çok uzaklaştığı için daha önce yazdıklarımı (protesto amaçlı) sildim. Eğer yazdığınız gibi, kütle çekimini entropiye bağlayan bir yaklaşım geliştirebilirseniz bu devrimsel bir değişim olur. Ama felsefesi olmadan sırf matematiksel ifade ile ortaya koyarsanız, matematikçilerde dahil hiç kimseye bir şey ifade etmez. Çoğu araştırmacının sonuçlarına bakın (fizikle ilgili), formül ve matematikten önce ve daha çok metin var. Çünkü önce yapılan işin felsefesini ortaya koymaları gerekiyor. Ancak teorinizi ortaya koymadan önce, dikkat etmeniz gereken hususlar var. Öncelikle varsayımınız, mantık ve sonuçları ile fizikte bugüne kadar tespit edilmiş ve geçerlilik kazanmış tüm yaklaşımlarla uyumlu olmak zorunda. Bilim çevrelerinde kabul gören ve uygulama bulan ve sonuçları değerlendirilebilen tüm sonuçlarla aynı sonuçları üretmeli. Buna Klasik ve Modern Fizikteki tüm genel yaklaşımlar dahil. Yani yaklaşımınız kütle çekimini açıklarken,(örn: genel ve özel görelilik gibi) diğer bilimcilerin kabul görmüş sonuçları ile de uyumlu olmalı. Ayrıca kuantuma da cevap veriyorsa, muhteşem olur zaten. Matematik bunun ispatının ilk adımıdır. Matematiksel olarak diğer verilerle uyuşuyor olması yanında, deneylere de açık olmalı. Bir kuram, kendi içinde çok mantıklı ve tutarlı olsa da, kapsamı ve açıklamaları genişledikçe, gücü azalır. Akla gelen yeni sorulara (buluşlara) verdiği cevaplarda, önceki cevapları ile uyumsuzluk var ise, çöker. Bakışınızın karşınıza çıkacak tüm sorulara, kendi açısından tutarlı ama bir o kadar da mevcut bilimsel sonuçlarla uyumlu cevaplar üretmesi şart... Eğer bir sorunuz olursa buradaki çoğu arkadaş, size ellerinden geldiğince yardımcı olmaya çalışacaktır. Size iyi şanslar...

Ilımlı yaklaşımınızdan dolayı teşekkür ederim. Bu platformdaki tüm üyeler ve platformdan misafir olarak yararlanan herkes eğer amacından sapmış şu tartışmaya bir göz gezdirirse sert olması nedeniyle eleştiri almış yorumlarımın sebepsiz olmadığını göreceklerdir. Bu platformda hiçbir insanı küçük düşürecek cevap verme hakkını kendim dahil kimsede görmüyorum. Birebir iletişim halinde olsanız soru sormak için soranları zamanınızdan çaldığı için iğneleyici bir üslupla cevaplayabilirsiniz bu hakkınız. Ancak burada böyle bir durum söz konusu değil, her soruya cevap vermek zorunda değiliz. Eğer prematür sorularla zaman kaybetmek istemiyorsanız cevaplamayın. Doğal seçilim misali zaten soruları cevaplanmayanlar belli bir süre sonra soru sormaktan vazgeçeceklerdir. Böylece platformda kaliteli bir soru havuzu oluşacaktır.Şimdi bunu konumuzla ilişkilendirirsek benim sezdiğim rahatsız edici üslubun başka üyelere de yapıldığını farkettim.Omurga sonradan satın alınabilecek birşey değildir, insan omurgasıyla doğar ve ben bunu çiğnetmem. Tavsiye verebilirsiniz buna her zaman açığım lakin akıl veremezsiniz. Aynı zamanda ortamı sakinleştirecek her paragrafında Necmi bey, yine dayanamayıp laf değdirme çabalarına girişmiştir. Bu konunun uzamasının sebebi budur. Ve ne kadar tekrar ettiyse aynı hatayı, karşılığını misli olarak almıştır devamı gelirse de alacaktır. Bana taş atmayan birine asla taş atmadım. Yazılarımı silmedim. Okuyabilirsiniz. Şimdi eğer akıl vermeden duramam diyenler varsa şayet benimle diyalog halinde olmamasını rica ediyorum. Tavsiye verecek olanlara da samimiyetle açığım.Fizik ve matematik hakkında ileri sürdüğüm her cümlenin harflerine kadar arkasındayım, eleştirilerim şayet sert bir etki oluşturduysa, gerçeklerin tokadını hissetmişsinizdir benle alakası yok. İlk başta dediğim gibi, burada soru sormayı bıraktım, bu kararıma gururumun mührü vurulmuştur.Yardımcı olacağınızı söylemişsiniz ayrıca teşekkürler.İyi günler dilerim