@canket attila atahan; \"ben buraya ürettiğim fikirlerin istediğim yönden tartışılmasını yapmaya geldim. \" Bu ne yazık ki mümkün değil.
Herkesin düşüncesi kendi kafasında net ve doğru gibi gözüküyor ama birbirimizi anlamakta ve söylediklerimizi kavramakta çok zorlanıyoruz.
Çünkü herkesi, dünyayı ve fiziği bizim algıladığımız gibi algıladığını (üç aşağı beş yukarı farklara rağmen) sanıyoruz. Ama durum öyle değil.
Öncelikle aramızdaki yaş farkından kaynaklanan, sosyolojik bir sorun var.
Sizler (genç nesiller), bizlerin (dinazorların) hataları ile yoğruldunuz: Sizleri aşırı derecede rekabetçi ve sert bir okul sonra da iş hayatına yetiştirmekten, arada bir de kendi yapamadıklarımızı da yapmaya zorlamaktan, ebeveynler olarak bize oranla daha sert insanlar yetiştirdik, yetiştiriyoruz.
Belki zamanın, şartların gereği bu, bilemiyorum. Ama çoğunluklar korku ve endişelerimizin ürünü gibi...
Ama Necmi bey olsun, ben olayım ana amacımız; \"işbirliği ortamı\"...
Elbette bazıları, işbirliği ortamını oluşturup, yönlendiren \"liderler\" olarak, genel yarışta rol almak isteyebilir. Ama bu tür bir kariyer umurumuzda değil.
Eğer işbirliği için, kimseyi herhangi bir kıstasa veya zorunluluğa sokmadan böyle bir ortam oluşturulacaksa, bu duruma avantajlıyız. Çünkü bizim yetişme dönemimizde işbirliği, çok daha ön planda ve değerliydi.
Bu nedenle, yaklaşımınızda biraz sert olduğunuzu ve yazdıklarınızı bir daha gözden geçirmenizin buradaki topluluğa faydası olacağına inanıyorum.
Kelimeleri kullanırken bizde hata yapabiliriz. Ama ileriye bakmak için, bunları görmezlikten geliriz.
(Sonuçta bir ekip çalışmasında, ekip içi sürtüşmeleri gözardı edip, işini ve işbirliğini yapmaya devam etme profesyonelliğine de sahibiz.)
Şimdi diğer konuya dönersek;
Entropi\'yi nasıl tanımlıyorsunuz?
Çünkü entropi ile kütleçekim arasındaki bağlantıyı nasıl kurduğunuz çok önemli.
Kendi açımdan entropiyi, zaman dalgalarının dağıtma, değiştirme etkisine bağlıyorum. Yani \"zaman\" adını verdiğimiz kavrama yol açan dalgaların taşıdığı enerji, maddenin sürekli bir sabit duruş almasına (spin) neden olurken, aynı zamanda onu pozisyon değiştirmeye de zorluyor.
Kütle çekimi ise, bu duruş alarak ve evrenin genişlemesi ile hareket ederken kazandığı momentum sonucu, kütle kazanmış parçacıkların hareketinin uzay-zaman dokusunda oluşturduğu düşük basınç alanları.
Bunu matematikleştirecek bir dehaya\'da selam dururum.
Not: Fikirlerimi, detayına kadar yayınladım. Ekleme oldukça da yapıyorum. Her gün en azından 2 ülkeden, toplamda 6 ülkeden düzenli takipçilerim var. 2 yıldır 30-40 sayfa yazıyı defalarca, toplamda binlerce kez okudular, okuyorlar. Bir şeyleri araştırıyorlar, kıyaslıyorlar ve kendileri bir şeyler üretiyorlar. Kim olduklarını ve ne yaptıkları hakkında, hiç bir bilgim ve fikrim yok.
Ümidim yarın öbür gün, onlara ilham kaynağı olanlardan olmak. Bunun onuru bile yeterli bence...
Bu nedenle fikrinizi paylaşmaktan bu kadar çekinmenizi ve sert tepki vermenizi sağlıklı bulmuyorum.
Not 2: Yazı diliniz ve cümleleriniz, imlanız hiç de 20\'li yaşlardaki bir gencin diline benzemiyor.