0

@shibumi_tr; sizin madde numaralarınızı kullanıyorum. 3. Birbirleri olmadan tanımsız oldukları için ayıramıyoruz. Uzay boyutlarını indirebiliriz (mesela iki boyutlu bir uzay olabilir) ama zamanı ayıramıyoruz, zira uzay olmadan zaman tek başına tanımlı değil, aynı şekilde zaman olmadan da uzay tanımlı değil. 2. Big bang öncesi diye bir şey yok aslında, zira zaman o anda, yani uzayın oluşması ile tanımlı. Burada şuna dikkat etmek gerek : boş uzay hiçlik değildir. Bildiğimiz bütün fizik kuralları boş uzayda geçerlidir, hazırda bekliyorlardır. Bunu alanlar (fields) için de düşünebilirsiniz. Boş uzayda Higgs alanı mevcuttur, üzerinde etki edeceği ve kütle kazandıracağı parçacık yoksa bile. Benzer şekilde \"bilmediğimiz bölge\" diye bir yer yok, çünkü eğer öyle bir \"bölge\" olsa idi, tanım itibarı ile uzay-zaman\'ın bir parçası olurdu. Son zamanlarda paralel evrenlerlerden söz ediliyor, haydi onları atlamayalım. Eğer doğru ise bizim uzay-zamanımızın dışında başka uzay-zamanlar var. Geometrileri tamamen farklı olabilir, katsayılar farklı olabilir (mesela pi sayısı 3.14 değildir de 5.75\'tir, vs). Fakat neticede tüm bunlar bir süper uzay-zaman içinde bulundukları anlamına gelmiyor. Sadece birbirlerinden ayrı ve kopuk uzay zamandırlar. Aziz Thomas\'a sormuşlar, \"Tanrı evreni yaratmadan önce ne yapıyordu?\" diye. \"Bu soruyu soracakları koyacağı cehennemi yaratıyordu\" demiş. Biz şimdi biliyoruz ki bu yanıt doğru değil.

Atila 8 yıl önce 0
0

@Atila, Teşekkürler :-). Çoklu evrenler konusu sadece fikir düzeyinde olduğu için girmiyorum. Çok bilgimde yok bu konuda. Açıklamalarınızdaki sağlam(cı) yaklaşımıda kabul ediyorum. Fark bakış açısından kaynaklanıyor. Bana göre evrenimiz, yoğunluğu kendisinden daha düşük bir başka ortam içinde genişliyor. Bunu göremediğimiz, saptayamadığımız ve ispatlayamadığımız için, bakışım havada kalıyor. Farkındayım. Yine de bu şekilde düşününce, \"zaman\"ı çok daha somut olarak ele alabiliyorum. Bir fizikçi ya da öğrencisi olmadığımdan, zaman benim için çok soyut bir kavram. (Onlar kadar somutlaştıramıyorum kavramlarda)... Ancak eğer evrenin süper akışkan bir yapısı olursa (akışkan özelliğini enerji içeriği sağlıyor), zaman tamamen bu akışkanın içindeki bir dalgalanma- titreşiminden kaynaklanıyor. Bohm\'un gizli dalgalarının aksine (ne yazık ki, işim bittikten sonra okumaya başladım:-( Bu dalgalar -içeri ve dışarı titreşimler (ripple) -madde/parçacık kaynaklı değil. Tam tersi madde pasif konumda. Alıcı ve yansıtıcı poziyonda... Bu şekilde ele alınca, tüm kuvvetler (4\'ü birden aynı mantıkta yerine oturuyor. Ama \"zamanı\" bir şekilde uzaydan farklı ele almak şart bu bakışta... Tabii bu bilimci olmayan birisinin hobi çalışması, ışık veriyor gibi olsa da, fazla bir şey umulmamalı. :-) (Bende dahilim ...) Not: Çok iyi tez konusu çıkarttığımı biliyorum. Bu da avuntum.

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 8 yıl önce 0