Pardon...
Ben yukarıdaki muhabbeti kaçırmışım. Silinen yerler de olmuş, görmediğim için bir şey diyemem.
1. Kütlenin uzayı büktüğünde mutabıkız.
Yoğunluk enerji değildir derken kendinizle çelişiyorsunuz. Evrendeki her şey, her türlü basınç, yoğunluk her ne tür olursa olsun hepsi enerjinin bir tezahürü ve çeşididir. Potansiyel bir enerji alanı bile yine enerjinin bir nüfuz alanıdır.
Varlık adına her ne şekilde bir oluşum varsa bizim evrenimizde enerjiden kaynaklıdır.
2. Benim, \"eğer bir sızıntı varsa bu kütleçekim üzerinden olabilir\" şeklindeki açıklamam enerjinin korunumu yasasını bozmaz. Enerjiyi yok etmiyoruz. Eğer varsa diğer sistemlerle paylaşıyoruz. Dışımızda bir sistem yoksa zaten kovsanız da enerji bir yere gidemez.
Zar kuramında, zara yapışık olmayan, iki ucu kapalı tek parçacık gravitondur. Bu yüzden zara yapışmaz. Sicimlerin sarıldığı kapalı boyutlara sızdığı düşünülüyor. Çünkü evrenin genel kütle çekim gücü şu an varolduğundan daha fazla olduğu ama bu sızma sayesinde şimdiki şiddetinde göründüğü teorisi var.
Çok önemli olmasa da, evrenin şişmesi 10^33 saniyede 10^28 kat olarak veriliyor. (Brian Greene)