Antik DNA, İnsanlığın Geçmişinde Saklı Trajik Bir Soykırımı Ortaya Çıkarıyor
Yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre, geç Taş Devri Avrupa'sında çiftçiliğin yükselişi, avcı-toplayıcı yaşam tarzlarından sanıldığı gibi yumuşak ve olağan bir geçiş yerine, göçebelerin yerleşik hayata geçen toplumlar tarafından kanlı bir şekilde katledilmesi ile olmuştur.

Yeni bir araştırmaya göre, geç Taş Devri Avrupa'sında çiftçiliğin yükselişi, avcı-toplayıcı yaşam tarzlarından yumuşak bir geçiş değil, göçebe nüfusların birkaç nesil içinde çiftçi-yerleşimciler tarafından yok edildiği kanlı bir devralma olmuştur.

Aslında, sadece bin yıl içinde iki kez, güney İskandinavya nüfusu tamamen bölgeye yeni gelen ve uluslararası bir araştırmacı ekibi tarafından analiz edilen DNA profillerinde seleflerinden neredeyse hiç iz taşımayan kişilerle değiştirilmiş.

"Lund Üniversitesi'nden çalışmanın yazarı ve paleoekolog Anne Birgitte Nielsen, "Bu geçiş daha önce barışçıl olarak sunulmuştu. "Ancak bizim çalışmamız bunun tam tersini gösteriyor. Şiddetli ölümlere ek olarak, çiftlik hayvanlarından kaynaklanan yeni patojenlerin birçok toplayıcının sonunu getirmiş olması muhtemeldir."

Ekip, “saçma yöntemleri” adı verilen bir teknik kullanarak Danimarka'da bulunan 100 insan kalıntısından alınan DNA örneklerini analiz etti. Kalıntılar Mezolitik dönem (ya da avcı-toplayıcı yaşam tarzlarının azalmaya başladığı Orta Taş Çağı), Neolitik dönem (ya da insanların tarım hayatına geçtiği Yeni Taş Çağı) ve Erken Bronz Çağı'nın 7.300 yılını kapsıyordu.

Hem yiyecek aramaya hem de çiftçiliğe uygun bir iklime sahip olan ve insan kalıntılarını koruyan belirli bir bölgeye odaklanmak, araştırmacıların popülasyonlar arasındaki gen akışını ve araziyi nasıl kullandıklarını yansıtan bitki örtüsündeki değişiklikleri haritalandırmalarını sağladı.

Analiz, yaklaşık 5.900 yıl önce çiftçi bir nüfusun, daha önce İskandinavya'da yaşayan avcıları, toplayıcıları ve balıkçıları kovduğunu ve tarım arazisi yapmak için ormanları kestiğini gösteriyor.

Önceki araştırmalar (bir avuç iskeletten elde edilen DNA'ların karşılaştırılması) bu ilk İskandinav çiftçilerin genomlarının yaklaşık yüzde 30'unu avcı toplayıcılardan aldıklarını öne sürmüştü; bu da nüfuslarının karıştığı anlamına geliyordu- birinin diğerini yok ettiği değil.

Bunun yerine pek çok arkeolojik kanıt, bunun özellikle şiddet dolu bir dönem olduğunu gösteriyor ve yeni çalışma, avcı-toplayıcı DNA'sının esasen silindiğini, İskandinavya'nın ilk çiftçilerinin genomlarında neredeyse hiç tespit edilemediğini gösteriyor.

Ancak hâkimiyetleri nispeten kısa sürdü. Funnelbeaker kültürü olarak da bilinen çiftçiler, doğu steplerinden gelen başka bir yeni dalga gelmeden önce yaklaşık 1.000 yıl daha yaşadı.

Yeni gelenler, kökenleri Güney Rusya'ya dayanan ve hayvancılıkla uğraşan Yamnaya halkının soyundan geliyorlardı. Kısa sürede Funnelbeaker'ların yerini alarak Single Grave kültürü adı verilen yeni bir kültürel grubun ortaya çıkmasına neden oldular.

Nielsen, Danimarka'ya yerleşen ilk çiftçilerin DNA profilinin günümüz Danimarka nüfusundan büyük ölçüde silindiğine dikkat çekerek, "Bu kez de hızlı bir nüfus değişimi yaşandı ve öncekilerden neredeyse hiç soy kalmadı" diyor.

Nielsen, "İsveç'ten elimizde o kadar fazla DNA materyali yok, ancak elimizdekiler de benzer bir olay seyrine işaret ediyor" diye ekliyor.

Bu çalışmadan önce ortaya çıkarılan kapsamlı arkeolojik kanıtlar Funnelbeaker’ dan Single Grave kültürüne geçişi kayıt altına almış, ancak iki grup arasındaki ilişki sıklıkla tartışılmıştır.

Şimdi, Danimarkalı ve İsveçli insanların soylarını daha iyi anlayarak, araştırmacılar antik DNA'da günümüz sağlık modellerini açıklayabilecek genetik belirteçleri ortaya çıkarabileceklerini umuyorlar- tıpkı bilim insanlarının multipl sklerozun neden beyaz, kuzey Avrupalılar arasında güneydeki meslektaşlarından daha yaygın olduğunu belirledikleri gibi.

"Elde ettiğimiz sonuçlar, kalıtım hakkındaki bilgilerimizi ve belirli hastalıkların gelişimine ilişkin görüşlerimizi geliştirmemize yardımcı oluyor. Uzun vadede, örneğin tıbbi araştırmalarda faydalı olabilecek bir şey" diyerek sözlerini tamamlıyor Nielsen.

Bu içerik SCIENCEALERT’de yayınlanmıştır.

Fizikist
Türkiye'nin Popüler Bilim Sitesi

0 yorum