Temiz Enerji Rezervleri Gezegenimizin Sıradağlarının İçinde Saklanıyor Olabilir

Çalışmaya göre bu gaz rezervleri milyonlarca yıl boyunca üretilmiş olabilir. Uluslararası bir araştırma ekibi, levha tektoniği hareketini, dağ oluşumunu ve olası hidrojen üretimini simüle etmek için saha kayıtlarını bilgisayar modellemesi ile birleştirdi.

Hidrojeni yapay olarak üretmenin yolları olsa da, bu kolay değildir - ve tipik olarak yol boyunca sera gazları yayarlar, bu da bir şekilde amacını yitirir. Büyük doğal rezervlerin bulunması, temiz enerji teknolojisi için inanılmaz bir adım olacaktır.

Almanya'daki GFZ Helmholtz Yerbilimleri Merkezi'nden jeofizikçi Sascha Brune, “Bu yeni araştırma, doğal hidrojen üretimi için uygun ortamlara ilişkin bilgilerimizi geliştiriyor” diyor.

“Doğal H2 ile ilişkili ekonomik fırsatlar göz önüne alındığında, şimdi daha ileri gitmenin ve potansiyel H2 rezervuarlarının gerçekte nerede oluşabileceğini daha iyi anlamak için hidrojen ve derin, hidrojen tüketen mikrobiyal ekosistemlerin göç yollarını araştırmanın zamanı geldi.”

Araştırmacılar özellikle, kabuğun altındaki mantonun yukarı doğru itildiği ve suyla temas ettiği serpantinleşme adı verilen bir sürece odaklandılar. Ortaya çıkan kimyasal reaksiyon hidrojen gazı üretir.

Bu durum kıtalar parçalandıkça ve bir araya geldikçe gerçekleşebilir, çünkü Dünya'nın mantosu her iki senaryoda da yukarı doğru yükselebilir. Araştırmacılar simülasyonları aracılığıyla serpantinleşmenin en çok nerede ve ne zaman gerçekleşebileceğini belirlediler.

Araştırmacılar, su döngüleri ve sıcaklık aralıkları nedeniyle serpantinleşmenin, levhaların birbirinden ayrıldığı yerlere kıyasla birlikte itildiği dağ sırası ortamlarında muhtemelen çok daha yaygın olduğunu ve yaklaşık 20 kat daha olası olduğunu buldular.

Dahası, dağların içindeki hidrojen rezervuarlarına erişmek, okyanus sırtları da dahil olmak üzere aradığımız diğer yerlere kıyasla nispeten daha kolay olabilir. Pireneler, Avrupa Alpleri ve Balkanlar'da hidrojen aramak için planlar şimdiden yapılmaya başlandı.

GFZ Helmholtz Yerbilimleri Merkezi'nden yapısal jeolog Frank Zwaan, “Bu çabaların başarısı için önemli olan, yeni konseptlerin ve keşif stratejilerinin geliştirilmesi olacaktır” diyor.

“Ekonomik doğal H2 birikimlerinin oluşumunun belirli bir arama sahasının tektonik geçmişi tarafından nasıl kontrol edildiği özellikle önemlidir.”

Bu çalışma, saklı olabilecek hidrojen miktarı için küresel bir tahmin vermese de, Doğu Pireneler'deki serpantinleşmeyi analiz eden daha önceki araştırmalar, burada depolanan hidrojenin yılda yarım milyon insanın ihtiyacını karşılamaya yetebileceğini öne sürüyor.

Bu, ana atık ürün olarak karbondioksit yerine su üreten bir enerji kaynağı için heyecan verici bir olasılık. Bu hidrojen gazının varlığını doğrulamak, ondan yararlanmak ve sürecin sürdürülebilir olmasını sağlamak için yapılacak çok iş var, ancak her zamankinden daha umutlu olabiliriz.

Zwaan, “Genel olarak, doğal H2 keşfi için bir dönüm noktasında olabiliriz” diyor. “Bu nedenle, yeni bir doğal hidrojen endüstrisinin doğuşuna tanıklık ediyor olabiliriz.”

Bu yazı SCIENCEALERT’ de yayınlanmıştır.