Samanyolu Merkezindeki Şişkinlik Nasıl Oluşmuş Olabilir?
Araştırmacılar geçtiğimiz günlerde yarıçapı yalnızca 700 kilometre olan cüce bir gezegenin de devasa bir eliptik yörüngede bizim Güneş sistemimiz dahilinde dönmekte olduğunu fark ettikleri bir cüce gezegeni keşfettiler.

Güneş sisteminin en uzak noktalarına kadar giden bu cüceye 2015 RR245 adı verildi.

Bu tip ekstrem yörüngeleri de bünyesinde bulunduran Samanyolu galaksisi yeni bir araştırmaya göre, kendi ağırlığı yüzünden bükülmüş bir yapıya sahip olabilir.

Bizim küçük Samanyolu galaksimiz de dahil olmak üzere birçok disk galaksi, merkezinde bir şişlik (argoda sivilce veya kabartı anlamlarında da kullanılmaktadır) bulundurmaktadır. Bu şişlik veya kabartı yapıları, dairesel yıldız yörüngelerinin uzamaya ve eliptik bir yapı kazanmaya başlaması yüzünden, merkezden geçen ve disk yapısının dışına doğru titreşimler oluşturan bir yıldızlar kümesi oluşması dolayısıyla oluşmuş olabilir. Bu tip bir kombine etki, etkiden hemen önce düzlemsel bir yapıya sahip olan bir galaksinin devasa baskının altında bükülmesine veya bükülmüş görünmesine sebep olabilmektedir.

Ancak bu noktada bir problem var, henüz böyle bir bükülmeyi olurken gözlemlemedik. Süreç yapılan hesapsal tahminlere göre birkaç yüz milyon yıl sürüyor ve doğal olarak gerçekleşirken gözlemleyememiş olmamız bir sürpriz değil. Ne var ki, bu eksiklik teorinin doğrulanmasını çok da zorlaştırmıyor.

Almanya Garching’deki Max Planck Institute for Extraterrestrial Physics’den Peter Erwin; tüm olayın başta sona gerçekleşmesini beklemenin bir miktar sıkıcı olabileceğini belirtiyor ve Preston, İngiltere’deki University of Central Lancashire’dan Victor Debattista ile birlikte tespit ettikleri henüz bükülme evresinin ortalarında olan iki farklı galaksiyi gözlemlemiş olmalarına dayanarak; Samanyolu galaksisinin milyarlarca yıl önce bu galaksilere benzer bir görüntüye sahip olduğunu ekliyor.

Kozmik Fötr

Bir anlamda bükülme sürecinin benzeşimini gösteren simülasyonlar üzerinde inceleme yapan araştırmacılar farklı açılardan ve zamandaki farklı noktalardan görüntülerini alarak bu simülasyon galaksilerin bükülme sürecinin ortalarında ve pek de tanıdık olmayan asimetrik yapılara sahip oldukları sonucuna vardı. Galaksiler 45 derecelik açı ile bükülmüş oldukça geniş siperli fötr şapkaları andırıyordu.
Akabinde gerçek evreni gözlemleyen araştırmacılar NGC 4569 ve NGC 3227 adlı benzer şekillerdeki iki galaksiyi keşfetti. Erwin keşiflerin üzerine, ‘bu tip bir asimetrik görüntünün oluşması için bükülme veya benzeri bir fiziksel sürecin sürmekte olması gerektiğini’ belirtti.

Bu galaktik kabartılara dair alternatif bir açıklamanın da daha basitçe aşamalı biçimde oluşmuş olma durumu olabileceği belirtildi. Ancak yapılan hesaplar, böyle aşamalı bir kabartı formasyonunun bir biçimde simetrik olarak devam edeceği ve fötr şapka-benzeri bir yapının asla oluşamayacağını gösteriyor.

Erwin’e göre, iki süreç de evrenin içinde bir yerlerde gerçekleşmiş olabilir. Birinin gerçekleşiyor olması diğerinin de şartların uygun olduğu başka bir galakside gerçeklemeyeceği anlamına gelmiyor. Araştırmacı ikilinin yaptığı diğer hesap ve gözlemler ise yaklaşık 7 milyar yıl önceki evrende tüm galaksilerin yaklaşık yüzde 40’ının bükülme sürecinin ortasında olması gerektiğini gösteriyor. Yakın gelecekte, gittikçe daha iyi tanınmaya başlayan bu yapılardan daha fazla örneğin gözlemlenebileceği ve daha net cevapların elde edilebileceği düşünülüyor.

Kaynak
*Bilimfili  - "Samanyolu Merkezindeki Şişkinlik Nasıl Oluşmuş Olabilir?"
http://bilimfili.com/samanyolu-merkezindeki-siskinligin-sebebi-nedir/

Fizikist
Türkiye'nin Popüler Bilim Sitesi

0 yorum