Radyasyon denince aklımıza gelen diğer korkunç kelime ise kanser. Çevremizden, yolda yürürken ya da televizyonda en sık duyduğumuz şeylerden birisi de telefon, bilgisayar kanser yapar! Annelerimizin biz uyurken yastığımızın altından telefonlarımızı alması; televizyon, bilgisayar ve telefon gibi teknolojik cihazların en önemli ve bize en yakın radyasyon kaynağı olduğu inancı; AVM’lerdeki detektörlerden, hamile ve çocukların geçirilmemesi, hepsi birer radyasyondan korunma çabası. Çünkü radyasyon demek kanser demek sanıyoruz. Halbuki radyasyon da stres, sigara,beslenme alışkanlıkları, genetik faktörler gibi kanserin bilinen ve bilinmeyen milyon tane sebeplerinden sadece bir tanesi ama kanserin tek başına sorumlusu diyemeyiz her zaman.
Evet, kullandığımız teknolojik aletlerde radyasyon var. Ama tükettiğimiz yiyecekler ve içeceklerin bazılarında, yaşadığımız beton evlerde, soluduğumuz havada ve doğada da radyasyon var. Radyasyon evrenin varoluşundan itibaren bizimle birlikte olan, yaşamımızın kaçınılmaz bir parçası. Ama çok da korkulacak bir şey değil yeter ki bilinçli olalım.
Peki Nedir Bu Radyasyon?
Radyasyon bir kaynaktan gelen ve ortamda yol alan enerjidir. Isı, ışık ve ses birer radyasyondur. Diğer yandan, kararsız yapıdaki atomlar da kararlı yapıya geçmeye çalışırken ortama parçacık ve elektromanyetik dalga şeklinde enerji taşınmasına sebep olurlar. Taşınan bu enerji de bir çeşit radyasyondur.
Günlük hayattaki radyasyon kaynakları doğal ve yapay radyasyon kaynakları olmak üzere ikiye ayrılır. Doğal radyasyon, dünyanın oluşumundan beri var olan doğal radyoaktif maddelerden ve uzaydan gelen kozmik ışınlardan oluşur. İnsan yapımı radyoaktif kaynaklar ve X-ışını üreten cihazlar yapay radyasyon kaynaklarına örnek olarak verilebilir.
Yiyecek, içecek ve soluduğumuz havada da doğal radyoaktif maddeler bulunmaktadır. Muz, havuç ve kırmızı et doğal radyasyona sahip yiyeceklerden başında yer almaktadır.
Gelelim Radyasyon Çeşitlerine
Radyasyonu temel olarak iki şekilde sınıflandırabiliriz. Bunlar parçacık ve dalga tipi radyasyonlardır. Parçacık ve dalga tipi radyasyonları da yine iki gruba ayırmamız mümkündür. Bunlar, iyonlaştırıcı (iyonize) ve iyonlaştırıcı olmayan (iyonize olmayan) radyasyonlardır.
İşte bizim korkmamız gereken iyonize radyasyondur. Çünkü bizim hücrelerimizin yapısını bozup mutasyona sebep olabilecek, yani kanser yapabilecek güce sahip olan radyasyon, iyonize radyasyondur.
Evet televizyon izlerken, telefon kullanırken, bilgisayarda oyun oynarken, muz, havuç, kırmızı et tüketirken, konuşurken, müzik dinlerken radyasyona maruz kalıyoruz. Ama hiç kimse yiyeceklerden aldığımız radyasyondan bahsetmiyor da aman evladım uyurken yastığının altına koyma şu telefonu demekten kendini alıkoymuyor. Tüm bunlardan aldığımız radyasyon iyonize olmayan ya da doğal radyasyondur ve kanser yapıcı bir etkisi şimdiye kadar kesin olarak bilinmemekle birlikte hala çok tartışılan bir konudur.
AVM girişlerindeki güvenlik detektörlerinde çocuklara ya da hamilelere zarar verecek bir radyasyon kaynağı bulunmaz ama çantalarımızın geçtiği X-ray cihazlarında iyonize radyasyon bulunur. Çocukları detektörlerden değil de X-ray cihazlarından korumak gerekir. Yani bizim için tehdit unsuru olan radyasyon iyonize radyasyondur.
Oturduğumuz evlerin yapı malzemeleri, cam ve seramikler, su ve yiyecekler, tütün, yol yapım malzemeleri, yakıtlar, havaalanı radar sistemleri, porselen dişlerde kullanılan uranyum, hastalık teşhiste kullanılan X-ışınları ve benzeri birçok nedenle dolayı iyonlaştırıcı radyasyonlara, hepimiz her gün maruz kalırız. Yaşam şeklimiz ve konumumuza bağlı olarak da maruz kaldığımız radyasyon değişiklik gösterir. Güneşten gelen kozmik ışınlar da önemli bir radyasyon kaynağıdır. Yaşadığımız bölgenin deniz seviyesinden olan yüksekliğine bağlı olarak kozmik ışınlar nedeni ile maruz kalınan radyasyon miktarı da artar. Yani, yüksek bölgelerde yaşayanların maruz kaldıkları radyasyon miktarı alçak bölgelerde yaşayanlara göre; sık sık uçakla seyahat edenlerin maruz kaldıkları radyasyon miktarı etmeyenlere göre; beton ve taş evde yaşayanların maruz kaldıkları radyasyon ahşap evde yaşayanlara göre daha fazladır.
Evet, radyasyon her yerde, hayatımızın büyük bir parçası ama önemli olan hangi çeşidinin zararlı olduğunu bilip ona göre davranmak. Çevremizdekilere kanserden korunmak için elektronik cihazlardan kaçmaktansa, tabii ki her şeyi olduğu gibi teknolojik cihazları da dozunda kullanmak önemli, sigarayı bırakmalarını söylemek, sigaranın çok daha ciddi bir kanser tehdit unsuru olduğunu anlatmak gerekli diye düşünüyorum.
Kaynaklar
http://www.taek.gov.tr/ogrenci/r02.htm
http://www.taek.gov.tr/ogrenci/bolum4_03.html
https://trod.org.tr/hasta.php?id=876
www.bilgiustam.com/dogustan-radyoaktif-besinler-nelerdir/
Kapak görseli
http://www.bilgiustam.com/resimler/2014/05/5131_muzz.jpg
0 yorum