Özel Görelilik Kavramı
Görelilik, adına sıkça rastladığımız ve en çok merak edilen fiziksel kavramlardan biridir. Her ne kadar iki ayrı görelilik kuramı (özel ve genel görelilik) olsa da yaygın olarak bilinen özel göreliliktir. Bunun nedeni özel görelilik etkilerinin bilim-kurgu filmlerinde kullanılması ve izleyicileri heyecanlandırması olabilir.

Bilim doğru şekilde aktarıldığı takdirde,filmler eğlencenin yanı sıra öğrenim yeri de olabilir. Bu açıdan Yıldızlararası filminin iyi bir örnek olduğunu düşünüyorum. Mesela film süresince teorilerin yazıldığı bu tahtaya, ünlü fizikçi Kip Thorn tarafından tamamiyle doğru denklemler yazıldığını biliyor muydunuz? Görsel efektler kurgulanırken de  teorilerin  aslına sadık kalınmış. Ayrıca özel göreliliğin etkilerinden olan , bulunulan yere göre geçen sürenin farklı algılanması filmde bolca kullanılmış. Bu açıdan filmi izlemenizi tavsiye ederim.

Filmin yeterince reklamını yaptım sanırım :). Şimdi biraz özel göreliliği anlamaya çalışalım. Aslında ilk olarak “göreli” olmak ne demek bunun üzerinde duralım istiyorum. Göreli olmayı tam olarak anladığımı hissettiğim ve kafamda şimşekler çakmasını sağlayan alttaki resme bakmanızı istiyorum şimdi. Resimde, arabadaki çocuk elindeki topu havaya fırlatıp geri tutuyor. Bir an hayal edin,topu attınız yukarı çıktı ve hop geri avucunuza düştü.Yani yukarı çıktı ve aynı şekilde geri döndü,öyle mi? Evet öyle. Ama kime göre? Topu atan çocuğa göre. Peki yerde sabit duran kız bu olayı nasıl görüyor? Yerdeki gözlemci, top yukarı çıkmanın haricinde sağa doğru ilerleme yapıyor, diyor. Hmm ortada iki doğru olabilir mi? Kim bizi kandırıyor dersiniz?

Aslına bakarsanız her ikisi de kendine göre doğru olanı söylüyor. Olayı farklı algılamalarının nedeni ise referans aldıkları yerlerin farklı olması. Topu yukarı atan çocuk için araba onun “dünyası” gibi. Onun dünyası diyorum çünkü biz günlük işlerimizi dünya sanki durağanmış gibi sürdürüyoruz. Her ne kadar dünya durağan olmasa da bizler de dünyayla birlikte döndüğümüz için dünyayı durağan olarak düşünüyoruz. İşte yerde duran gözlemciye göre topu fırlatan çocuk, hızı bize göre farklı olan başka bir dünyadaymış gibi. Şimdi de  topun hareketine bir bakalım. Başlangıçta arabadaki çocuk ve top , arabanın hareketinden etkileniyor. Yani ikisi de yatay düzlemde arabayla eşit hızda sağa doğru gidiyor. Dolayısıyla yukarı fırlatılmadan önce top, arabadaki çocuğa göre durağan halde. Top yukarı fırlatıldığında ise sadece yukarı doğru gidip geri dönüyor olarak algılanır. Dışardaki gözlemci ise topun yukarı çıkmanın haricinde sağa doğru gittiğini de görür. Çünkü o yerde sabit şekilde duruyor, arabanın içinde değil.

Bahsettiğim örnek,özel göreliliğin temelde nasıl işlediğini anlamak içindi.Kısacası bir hareket farklı referans noktalarını baz alan kişiler için bambaşka algılanabilir. Dolayısıyla bu kişiler, cisimlerin hızları, aldıkları yollar ve hareket süresini apayrı şekilde yorumlayacaktır. Günlük hayatta düşük hızlarda hareket ettiğimiz için özel görelilik kurallarından neredeyse etkilenmeyiz ancak ışık hızıyla kıyaslanabilir hıza sahipsek zaman ve mekan kavramımız oldukça değişir. Bu değişimleri anlamak için, bir sonraki yazıda  (aslında paradoks olmayan) ikizler paradoksu, boy kısalması, zaman genişlemesi üzerinden özel göreliliği daha detaylı ele alalım derim. 

Kaynaklar
https://tr.wikipedia.org/wiki/Kip_Thorne
http://www.businessinsider.com/interstellar-black-hole-physics-discovery-2014-11
http://pyththm.blogspot.com.tr/2010_02_01_archive.html

Ebru Şimşek
Boğaziçi Üniversitesi / Fizik Yüksek Lisans - Boğaziçi à niversitesi Fizik Mezunu Boğaziçi à niversitesi Fizik Yüksek Lisans Öğrencisi Deneysel yüksek enerji ve parçacık fiziği

6 yorum

  • Zeki
    Zeki
    4 yıl önce

    Genel Görelilik Modeli cisimlerin gidiş yönüne paralel uzunluğunun büzüleceğini, gidiş yönüne dikey uzunluğunun değişmeyeceğini bize önermektedir. Bu önermeye göre bir cismi hareket ettirmek için cismin üzerine etki eden (F) kuvvet ile cismin (v) hız değişimi (ivmesiyle) ve bu hız değişimi ile cismin üzerinde taşıdığı net kuvvetin (momentumun), cismin alanıyla değil hacmiyle orantılı değişeceği anlamına gelmez mi? Peki, bu nasıl olabilir? Kare orantısındaki bir sebebin (cisme üzerine etki eden (F) kuvvet ile cismin (v) hız değiştirmesi -ivmesi-) sonucunun alanıyla değil de, hacmiyle orantılı değişsin! Bu, sebep-sonuç ilişkisinde kuvvet-hacim arasındaki ilişkinin kabulü anlamına gelir ki, bu durum fiziksel tanım açısından bir çelişki oluşturmaz mı? Buna en açık örnek; kuantum mekaniğinde hacim diye bir değer değişiminin gözlemlenemez olmasını gösterebiliriz. Aslında burada daha ilginç olan nokta; cismin v hızı c olduğunda cisim üç boyuttan iki boyuta geçiyor olmasıdır. Buradaki boyut, görsel (cisim) boyuttur. Ebru hanım, daha tutarlı olduğunu düşündüğüm Görelilik Modeli için “Büyük Oluşum” kitabını size ve okuyuculara tavsiye ederim. Kaynak “Büyük Oluşum” Gece kitap

  • Kudret Zeren
    Kudret Zeren
    7 yıl önce

    ebru hanım filmde mantıksız olan ve herkesın bu mantık hatasını neden kacırdıgını anlayamadıgım bı hata var.fılmın sonunda adam 4.boyuta gecer ve kızına kıtaplarla bıseyler ıfade etmek ıster.ıfade etnek ıstedıgı sey kızının kendısının uzay gorevıne gıtmemesını saglayabılmesıdır.ama dunyanın kurtulabılmesı ıcın uzay gorevıne gıtmesı ve profosorun yalan soyledıgını anlayıp karadelıgın ıcınde kı bılgılerle ınsanların uzaya kolonı saglayabılmesı ıcın gereklı bılgılerı 4.boyuta gectıkten sonra kızına bısekılde anlatması gerekır.ve fılmın sonunda kızı babasına tesekkur edıp onun sayesınde kurtulduklarını ıfade edecektır.oyleyse babası neden 4. boyutta kızını uyarırken goreve gıtmeme geregı duymustur.2.sı karadelıge dusen bırı parcalanır orası tamamen uydurma olmus.3.su ınsanların teknolojısı fılme gore galaksıler arası yolculuk yapacak duzeyde fakat uzaya kolonı gurmaktan yoksunlar.ve fılmın sonunda adamın onca seyden sonra hala sag salım olması fılmın bılımle alakası olmadıgını gosterır saygılar.

  • Burtay Mutlu
    Burtay Mutlu
    8 yıl önce

    Gerek genel, gerek ise özel görelilik konuları anlaşılması kolay konular ama hep olayları zor açılardan ele alıyoruz. Şimdi bunu örnekle kolaylaştırarak anlatmaya çalışacağım. :-) (Tüm yaklaşımların sicim teorisi'nin verileri üzerinedir.) Bütün olayın temelinde, tüm evreni saran bir dalgalanma olduğunu düşünüyorum. Bu dalgalanma aynı zamanda, kütlenin, quantumun, atom altı kuvvetlerin, vs vs. kaynağını oluşturuyor. Hızlanan cisimlerde ivme yönündeki boyut sıkışır. Bunun nedeni bu boyutu saran sicimlerin enerji yüklenmesidir. Aynı şekilde hızlanan cisim bu dalgaların içinde hareket ederken, yansıttığı dalgalarla, bir dalga kaynağına dönüşür. Eğer hareket eden cisimler için doppler etkisini hatırlarsanız, hareket eden cisim dalgaların hızına yaklaştığında, dalgalar hareket yönündeki önünde toplanmaya başlar. en son dalgalar ile aynı hıza geldiğinde de bir duvar oluşturur. Bu obje açısından zamanın durduğu, gözlemci açısından ise cismin sonsuz kütle ve enerji ile tıkandığı noktadır. Bu duvarı aşmak için ne kadar enerji verilirse, boyutları saran sicimlerde o kadar enerji yüklenir ve obje'yi tekilliğe sürükler. (Genel görelilik daha kolay bir konu, tartışma sayfalarında yazdığım linke bakabilrsiniz. )

  • Volkan Kalpakçı
    Volkan Kalpakçı
    8 yıl önce

    Osman Gönültaş filmi açtım. Öyle bir sahne yok filmde. Sanırım dizi öyle bir sahne olduğuna inandırmışlar. Filmi açıp izleyin, zarar gelmez.

  • Osman Gönültaş
    Osman Gönültaş
    8 yıl önce

    Ebru yıldızlarası filminin reklamını yapmışsın fakat filmin 14.dakikasına tıkla ve kitapların olduğu sahneyi izle.Dur ben anlatim,kitapların olduğu odaya baba kız girer yerde normal kitaplardan farklı bir kitap vardır ve kamera orayı gösterir,adam kitabın yanına gider ve ayağı ile iter bu esnada da kız kitaplara inanmıyorum diye bir cümle kurar.(Kitab'dan bahsettiğim Kur'anı Kerim)

  • Volkan Kalpakçı
    Volkan Kalpakçı
    8 yıl önce

    Topu fırlatan çocuğun ışığın %99.99 hızında ilerlediği, topuysa ışık hızıyla ileri fırlattığı durum için örnek tekrar açıklanırsa daha öğretici olacaktır. Bu durumda gözlemciler topu hangi hızda (c) ilerlerken görür?