1
0

Mevcut yapıdan ve kurallardan şikayetçi olmak, normal ve hatta gerekli bir durum. Sayın Kıvanç gibi düşünen kişiler çok var ve bu tür bakışlar toplumsal sağlık açısından gerekli. Çünkü, toplumlardaki insan öğesi (tutkuları, arzu ve korkuları ile istekleri) binlerce yıldır pek değişmese de, toplumların dinamikleri değişiyor. Yaşam koşulları veihtiyaçları değişiyor. Bu değişime adapte olabilmesi için bu tür düşünceler ve insanlar gerekli... Örneğin, mevcut toplumsal kurallar ve yapı yaklaşık 200 yılda aşama aşamagelişmiş ve zirvesine 60-80'li yıllar arasında ulaşmış olan sanayileşme çağı. Bir çok toplumsal kural da bu çağın istek ve ihtiyaçlarına göre. Siyasi yapıdan, toplumlar (milletler) arası ilişkiye kadar. Bu çağ tüketici toplumları ile tepeye vardı. Şimdiyse çöküyor. Çünkü dünyayı bitirdi. Ne doğal kaynak ne de temiz ortam bıraktı. Kendisini idame gücünü kaybettiği gibi, hala kendi dğder ve kurallarını bastırıyor.Çünkü şimdlik egemen güç. Milliyetçilik, sanayi çağının bir ürünüdür. Mevcut siyaset gelenekleri, sendikalardan, yatırımcılara, girişimcilere kadar tüm kullanılan modeller bu çağın kalıntıları. Doğal olarak mevcut duruma adapte olamıyorlar. Çünkü sorunların kaynağı da bunlar oldu. Şu an orta ve üst düzey siyasi, ekonomik, bilimsel yönetimlerin hepsi da bu kuşağın elinde. Yol açtıkları problemleri düşünmüyorlar. Alıştıkları ve doğru bildiklerini empoze ediyorlar. Oysa yeni nesil, bizlerin bıraktığı problemlerle uğraşacaklar. Kirlenmiş ve kaynakları ziyan edilmiş bir ülke de ya da dünya da var olmaya çalışacaklar. Üstelikçok ciddi bir rakiple yarışarak. Nüfus çok fazla ve herkesin iyi yaşamak hakkı. amakaynaklar sadece %25 civarına iyi bir yaşam sunabilecek. Gençler bunları bilinçli olarak göremese de içten içe bunu hissediyorlar ve bunun karamsarlığı ile kızgınlar. Ve maalesef haklılar. Neyin değişmesi gerektiğini bilmedikleri gibi, biseler bilenasıl değiştirebilecklerini de bilmiyorlar. Çünkü yeni dönemin ilkkuşakları bu kişiler. Yani yolu açacakolanlar. Bu nedenle, mevcut kurallar ve sistem hakkında düşünülenlere, hissedilenlere hak veriyorum. Çözüm ise gençlerin (bizim pek de kavrayamadığımız) bu dünya için öngörülerde bulunup, bu yeni dünya koşullarında kuralalrın neler ? ve nasıl? olmaları gerektiğini bulmaları... Mevcut siyasi yapılar,örgütlergençlere bu konuda vizyon da sunamıyor. Kendi ideallerini ve değerlerini aşılamaya çalışıyorlar ama bunların değişmesi gerekitiğini anlamıyorlar. Üniversiteler (in çoğu) ezberle-geç, anlamdan çöz , kağıdı (diplomayı) al ortamı olmuş, bunlarda yol gösteremiyor. dini değerler yobazların elinde yıpranmış, çağın toplumları ileiletişim kurup, temel değerlerini aktaramıyorlar (ülkemizde verilen gerek resmi, gerek ise resmi olmayan dini eğitim kurumlarının çok ciddi başarısızlığı, yetersizliği, çağdışılığı var: Bireylere Hâkk sevgisi yerine korkusu ile eğitmeye çalışırsan sonuç bu olur). Bu da yeni bireylerin kendi toplumsalkurallarını inşaa ederken, temel, baz alacakları değerleri çok azaltıyor. Bizlerden yani ailelerinden bir çokolumlu düşünceyi, davranışı duyuyorlar ama topluma bakıp gördükleri, söylenilenlerle uyuşmuyor. Yani biz aileler, ebeveynler de çocuklarımıza doğru davranışları öğretemiyoruz. Çoğumuz doğru olanı söylüyoruz ama yapmıyoruz. Kısaca, iyi örnek değiliz. O yüzden sayın Kıvanç gibi düşünenler artıyor. Artmalı da...ki bizim yetersizkaldığımız bu yeni çağda (bilgi çağı+ sürdürülebilir ekonomi çağı) kedni kurallarını inşaa edebilsinler.

Burtay Mutlu 9 yıl önce 0