Öncelikle sadece şahsi bakışımdır. Bilimsel bir varsayım niteliğinden uzaktır. 2 konu var, üst boyut ve alt boyutlara geçiş ve ruh ... 1) Zaten çok boyutlu bir evrende , tüm boyutlarla içiçe yaşıyoruz. Tek sorunumuz 3+1 boyutlu bir algılama ve çözümleme kapasitemizin oluşu. Eğer diğer boyutları da algılama yolu bulabilirsek, bir bakıma üst boyutlardan evreni görme, algılama, değerlendirme şansımız olurdu. 3 uzamsal boyuta ek olarak "zaman'ın sonsuz" ve aynı (formüllere) şartlara bağlı olan"hız'ın kıvrılmış" bir boyut olduğunu düşünüyorum. Burada sicim yaklaşımındaki, sicimlerin (big-bang sırasında) 3+1 boyut haricindekileri enerji yüklenerek sıkıştırmaları ve kıvırmaları ile bazı sicim durumlarında, birinin yüksek enerjili durumunun, diğerinin düşük enerjili durumuna denk olmasıyla bağdaştırıyorum. Yani kabaca, bir boyutu saran sicim enerji yüklenip onu sıkıştırırken onun denkliği olarak enerji kaybeden sicim sardığı boutu serbest bırakıyor. (5 tane sicim formülünde 4 tanesi bu şekilde, 2 şerli olarak birbirilerinin düşük=yüksek enerji durumu var. Bir tek TIP IIB dedikleri formülasyonla tanımlanan yapılar, düşük ve yüksek enerji durumlarında kendisine eşit. Bu nedenle bu yapıyı "zaman-hız" ikilisine uyacağını düşünüyorum. )... Şimdi bu açıdan ele alıpta hız'ı da (zaman boyutu ile evrene bakmaya az-çok alışkınız ama "hız" için aynı alışkanlık geçerli değil) bakışımıza ve algılarımıza katabilrsek , çok daha farklı bir evren ve zaman algımız oluşur diye düşünüyorum..... 2nci; "Ruh".... Kur'an da Cinlerin dumansız ateşten yaratıldığı yazılıyor. Maddesel dünyanın sınırlamaları daha az onlar için. Buna karşılık tüm bedensel sınırlamalara rağmen insan daha üstün kabul ediliyor. Bunu mecazi bir tanımlama olarak kabul ettiğimde ve evrendeki mevcut yapıları gözönüne aldığımda, cinler için " iki boyutlu dalgasal varlıklar" olarak ele alıyorum. 2 Boyutlu oldukları için kütleleri yok ve zaman ile hız karşısında farklı imkanlara sahipler. Ancak insan için, dalgaların daha da yoğunlaşarak (2 tane 2 boyutun içiçe geçmesiyle) 3 boyutlu dolayısıyla daha yoğun enerji içeren (kütle) bir beden ve bunun içinde (http://www.fizikist.com/beyin-firtinasi/2969/) sürekli gelişen bir enerjik varlık olarak ele alıyorum. Bedenden kurtulan ruh dolayısıyla bir enerji formu olarak evrende yerini alacaktır diye düşünüyorum. (Tasavvufi açıdan, cennet ve cehennem kavramları açısından da mecazi anlaımlar ve onların da bir açıklaması olduğunu düşünüyorum ama bunlar site ve konu dışı). Sadece 2 boyutlu bir enerji dalgalanmasından çok daha yoğun belki 5 boyutlu bir enerji alanı olarak evreni gözlemleyeceği konusunda iyimserim. Ancak çoğu duygu ve düşüncelerimizde, (sizin çok iyi bildiğinizi düşündüğüm) bedenimizden kaynaklanan hormon ve salgıların sonucu olduğundan, evreni şu anki fiziksel varlığımızla aynı duygu ve düşünceler ile de ele almayacağımızı düşünüyorum..... Sonuçta çok acelem yok ama gerçeği önümüzdeki yıllar içinde öğreneceğim. :-)