Çift yarık deneyinde ölçüm yapıldığında, dalga deseni kaybolur.
Yarıkların farklı yoğunlukta bir enerji alanından veya katıbir maddeden oluşması sonucu değiştirmez, diye düşünüyorum.
Ancak enerjininin yoğun alanla karşılaşınca parçacık olması, düşük alanlarda ise dalgaya dönüşmesi söz konusu değildir.
Bir önceki sorunuzuda kapsayacak şekilde ele alırsak; parçacıkların yapısal bütünlüğünün bir sürekliliği vardır. Yani yapıları kararlı'dır. Bu kararlı yapı başka bir dış kuvvet ile bozulursa, bir daha eski durumlarına (entropi gereği) dönemezler.
Bu yüzden, alan yoğunluğuna göre parçacık ya da dalga durumu söz konusu değil.
Diğer yandan, parçacıklarda aslında bir enerji alanından ibaret. Ama bu enerji alanı, kendisini oluşturan "alt birimlerin titreşim girişimleri ile" tutarlı - kararlı bir yapı oluşturmuşlardır. Titreşimleri ile bu alanı korurlarken, bu titreşimlerin bileşkelerinin tepe-dip noktaları da, bizim parçacık olarak (dalga fonksiyonu olarak diğer tüm olasılıkların çöktüğü anlar) tanımlamamıza neden oluyor bence. Tabi bu tekrarlı durum, Planck sürelerinde olduğu için bize kesikli değil, sürekliymiş gibi gözüküyor diye düşünüyorum.
Ben çift ve tek yarık deneyini basitleştirmek için düşünürken, dalgalar üzerinde bir çok söfçü düşünüyorum. Her dalga sırası üzerinde dağılmış bu sörfçüleri uzaktan izleyip, aynı deneyleri yaparsanız, bence, yarık deneylerinin sonuçlarıyla paralel sonuçlar çıkar.
Burada sörfçüler; foton, elektron ya da hatta hafif veya iyon atomlar olabilir.
Yarık deneyi sonuçları hepsinde benzer yapıda olacaktır.