Güneş'i direk gören bir yerdeysek ultraviyole ışınlarına karşı korumasız kalan deride hafif yanıklar oluştuğundan bahsediliyor fakat diyelim ki görmeyen bir yerdeyiz hemen donmayacağız ki soğuğu hissetmemiz bile epey zaman alacak çünkü vücut ısımızın uzaya yayılması saatler alacak çünkü dediğim gibi ,uzay çok çok çok kötü bir sıcaklık iletkeni.Bir cisim üç şekilde ısı kaybedebilir birincisi ayrıca en hızlı ısı kaybetme yöntemi termal iletkenlik: Bu işlem birbirine dokunan iki cisim arasında gerçekleşmekte cisimler ne kadar iyi iletkense ısı sıcak cisimden soğuk cisime de o kadar hızlı akar Hava gibi kötü iletkenlerde bu soğuma süreci daha uzun bir zaman. Bu sebeptendir ki,0 derece sıcaklıktaki buz ve ya metal, 0 derece havadan daha soğukmuş gibi bir hissiyat oluşturmaktadır. Ancak boş uzayda, vücudumuz hiçbir cisimle temas halinde olmadığı için iletkenlik yolu ile ısı kaybedemez. Boşluk-270 derece soğuk olmasına rağmen, 0 derecedeki bir buz kadar bile soğuk etkisi yapmaz. İkinci ısı kaybetme yöntemi konveksiyondur, bu akışkanlarda, sıcak akışkanın daha soğuk akışkanlara doğru hareket etmesi sonucunda gerçekleşir. Bu sürecin de boş uzayda gerçekleşmesi mümkün değildir. Üçüncü ve en az etkili soğuma yöntemi de ışıma(radyasyondur). Bu cismin, başka bir cisme temas etmeden ısı kaybedebileceği tek yöntemdir. Bu cisimdeki yüklü parçacıkların hareketi sonucu, elektromagnetik ışıma ile enerji kaybetme sürecidir. Işımaya en güzel örnek, çok sıcak metallerin ışık yaymasıdır. Buradaki ışık işte, cisimden ışıma ile ayrılan ısıdır. Bu “ışık yayma” özelliği sadece sıcak metallere özgü değildir, bizim gibi daha soğuk cisimler de dâhil bütün cisimler gözle görülmez dalga boylarında “ışık yayma” süreci ile soğur. İşte uzay boşluğunda kalan vücudumuz da böyle ışığıma ile soğuyacaktır. Ancak ışıma en etkisiz ve yavaş soğuma yöntemi olduğu için vücudumuzun ölümcül derecede ısı kaybetmesi saatleri bulacaktır. Dolayısı ile vücudumuzun hemen donması, Mars’a misyon filmindeki gibi taş kesmesi mümkün değildir.