-8

Enerji kavramını, iki alan arasındaki iş yapma potansiyelinden çıkarıyoruz. Eğer bir alan, nesne hareket vektör doğrultusundaki nesne den/olgudan daha fazla iş yapma potansiyeline sahip ise, bu iki nesne-olgu arasında enerji farkından söz ederiz. Enerji yoğun olandan,düşük olana akar. Bu hareketi sırasında da iş üretir. Vakum alanı, Evrenin dokusuna ait olmayan bir alanda açılmış alanı temsil ediyor. Evrenin en düşük yoğunluk halinde bile bir enerji yoğunluğu var. Mutlak sıfırın 3 kelvin üstünde, bu enerji yoğunluğu ile tüm evrende özdeş sayılır. (Sanırım 10 binde 1 'lik farklar olabiliyordu ama o da o bölgenin kütle yoğunluğuyla alakalıydı...) Nasa verilerine göre bunu arka plan ışıması (Background Radiation) olarak ta biliyoruz. Vakum bölgesi, bu 3 kelvin enerjiyi bile içermeyen bir alan. Belki de mutlak sıcaklığın olduğu yer. Bu bölgeyi açabilirsek, evrendeki enerjinin potansiyel farkından dolayı (termodinamik yasalar gereği) bu alana hucüm edeceğini fark ediyoruz. Eğer bu alanı açık tutabilirsek ( yani evrenden akacak enerji akışı ile dolmayacak kadar büyük ise) enerjinin bu akışından iş üretilebilineceği düşünülüyor. Nikola Tesla çılgın ve hakkı gaspedilmiş bir dahi olmasının yanında, bu varsayımını döneminin teknik olanakları ve bilgisine göre yapmıştı. Evet, Zamanının ötesinde buluşları var. Bazıları bugünde kullanılıyor ama "temel" olarak. O çalışmalarının üzerine bir çok şey eklendi. Mesela, o dönemin vakum enerjisi öngörülerinde, evrenin arka plan ışıması bilinmiyordu.

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 6 yıl önce 0
-6

Necmi tüfek çok teşekkür ederim

Rick Sanchez 6 yıl önce 0
-3

Ubeyde Acar asıl ben teşekkür ederim. Bu konuları açıklama fırsatı doğduğu için. Michio Kaku'nun bir kitabını okumuştum. Her fizikçi kendi bakış açısı ve görüşü doğrultusunda fikir üretir. Daha önce birileri başka bir bakış açısıyla bir olaya isim vermiş olabilirler. Hele son zamanlarda (tarikat gibi) gruplaşmalar oluşmuştu. İsimler hiç dert değil. Önemli olan anlatılmak istenen kavramın kendisini anlayabilmek. Burada itiraz eden diğer arkadaşlarla aramızda işte böyle bir anlaşmazlık var. Onlar kuantum düzeyindeki olayları alıp klasik fizik düzeyinde değerlendirmeye kalkışıyorlar. Elbette bu da hatalı bazı sonuçlara ve yargılara varmalarına neden oluyor. Hemen her konuda bu yüzden muhalefet ve eksi puanlar geliyor. Siz onları dert etmeyin. (Reklamın kötüsü olmaz dedikleri bu olsa gerek) Bu vakum konusu da yine faklı ölçeklerde farklı algılanabilecek bir konu. Sanıyorum Venividi'nin linkini verdiği vikipedi yazısı kuantum ölçeğinde vakumdan bahsediyor olmalı. O ise bu durumun uzayda büyük boyutta var olduğunu sanıyor. Bu yüzden de evren genişledikçe enerjinin korunumu yasasının ihlal edileceğini düşünüyorlar. Kuantum boyutunda tüm parçacıklar en küçük paketlerdir. Bu paketler daha büyük ya da daha küçük olamaz. İşte enerjinin korunumu bu sayede mümkün olur. Yani daha küçük parçacık ya da enerji paketi olamadığı için enerji daha fazla küçülüp bozunamaz ve enerji böylelikle korunmuş olur. Ama daha büyük ölçeğe geçtiğinizde bu defa bağlanma enerjileri meydana gelir. Bu enerjiyi fizikçiler çoğu kez "kütle" olarak toplarlar. Onlar için sakıncası yoktur ama yanlış değerlendirenler için kütle kavramı büyük ölçekte ve küçük ölçekte farklı anlam kazandığı için işte böyle anlaşmazlıklar oluyor. Yani sonuç olarak, klasik ölçekte (atom üstü evrende) vakumsal hiç bir alan olamaz. Ama kuantum ölçeğinde (zaten en küçük düzey kendiliğinden vakum durumunda olmalıdır) kimsenin yasa koyacak kadar yetkili ve bilgili olduğunu sanmıyorum. Teoriler vardır ama hepsi budur. O ölçeğe inebilmek için daha yolun yarısında bile değiliz.

Necmi Tüfek 6 yıl önce 0