Sayın mimiuzay, bazı konularda farklı düşünmeniz, haklı ve doğal. (Bir erkek gözüyle değerlendirme içerdiği için)...
Y kromozomunda ise 58 milyon baz çifti ve 86 gen bulunmaktadır. 23 tanesi protein kodlamaktadır. Kalanında anahtar kodlar olduğu tahmin ediliyor.
Telomerler direk insan ömrünü uzatmaz. Uzattıkları, hücre ömrüdür. Bildiğim kadarıya 65 yaşındaki ortalama bir insanın hücre yaşları ortalama 12 yaş civarında. sinir hücrelerini bilemiyorum ama diğer hücreler sürekli kendini yeniliyor. Her yenileme de bu telomerler bir miktar kısalıyor. Belli bir boya düşüncede , hücre ölümü gerçekleşiyor.
Aksi halde, hücrenin kansere dönüşme ihtimali ve tüm doku işlevini bozma olasılığı artıyor.
İnsan ömrünü uzatan şey, bu hücre yenilenme sürecini yavaşlatabilmektir.
Hücre yenilenmesi ise hücre bir şekilde işlevsizleşince veya bağışıklık sistemince öldürülünce gerçekleşir. Bu hücrenin görevini yüklenecek yeni hücreye gerek olunca, komşu hücre bölünür.
Hücreleri işlevsiz kılan etkenlerin başında, yaşam koşulları geliyor. Kirli bir ortamda hücrelerde biriken atıklar yüzünden, zamanla hücre işlevleri bozulabilir. Ya da bir virüs hücreye girip, kendi genetik materyalini hücre DNa'sına aşıladığı zamanhücre işlevini kaybedebilir. Radyasyon, ışınlar, kimyasallar mevcut genetik materyal bağlarını bozabilir. .. Bunlara göre hücre işlevsiz kalınca, ölümü gerçekleşir.
Y kromozomunu küçülme nedeni, işlev olarak anahtar nükleotidleri tutması diye düşünülüyor. Doğa kaynak israfından hoşlanmaz. Eğer aynı işlevi, aynı verimlilikle daha az kaynak kullanarak yapabiliyorsa, daha az kaynak kullanımını tercih eder.
eğer vücut olarak yıkıma neden olan hormonlar salgılamazsanız, temiz have ve su ortamında, dengeli ve sağlıklı besinlerle beslenirseniz, o zaman belki telomerlerin yaşam süresine etkisi ciddi olarak tartışılabilinir.
Şu anki durumda, telomer aşıları, iğneleri, tedavileri ile gelir seviyesi yükseklere yönelik yeni bir pazarın öncüsü gibi gözüküyor bana...
Şöyle bir düşünün... Ortaçağ Avrupasında ortalama yaş, 28-30 aralığında... Dünya ortalaması 1950'li yıllara kadar 45-50'li li aralıklarda...
Antibiyotik kullanımı, yeşil devrim (DDT kullanımı ile artan tarım üretimi), daha yüksek sosyal refah ve insanın kendisine zaman ayrıması ile ortalam yaş arttı. Yaşlılıktaki imkanların da artması ile Avrupa'da 1930'ların iki katına ulaştı. Ülkemizde de neredeyse 76-78 aralığına geldi.
Atalarımızdan daha doğal ve stressiz yaşadığımızı iddia edemeyiz ama sosyal refah ve güvenlik sistemleri imkanları ve gıdaya ulaşım kolaylığı nedeniyle ömrümüzün uzadığı kesin. Telomerlerin boyu ise neredeyse hiç değişmedi bu 80 yılda.
Bir diğer ilginç nokta ise, insanlar yapacak işleri kalmayınca çöküyorlar. Her gün şikayet ettikleri uğraşlardan kurtulduktan bir süre sonra, vücutları hızla yaşlanıyor. (Başka bir gün ve başka bir başlıkta konuyu değerlendirebiliriz )