Bilincin zamanla birçok tanımı yapılmıştır.örneğin : \"uyanıklılık\",\"hissedebilirlik\" vb.Eski dönemlerde de bu kavram descrates in şu sözüyle \"Düşünüyorum öyleyse varım \" vurgulanmıştır. Bilincin bir diğer anlamıda \"öz farkındalık\" yani kendi düşüncelerini üretme ve buna eski bir dönemden örnek verirsek \"truva atı\" olayı ve orda insanlar kendi ortak düşünceleri ile düşmana karşı taktik geliştirmiştir.Günümüzde bilinc ile ilgili araştırmalar yapılıyor zaten ve bilinc ile ilgili günümüzde ortaya atılan 2 teori var 1. ‘’Integrated Information Theory’’ Bu teori David Chalmers’ ın dediği gibi, zor bir problem olan beynin nesnel deneyimlerini nasıl ürettiğini anlamaya çalışır; etraftaki bütün renkleri görmek, deniz dalgalarını duymak gibi. 2. teori ise ‘’Global Work Space’’ Bu tez kara tahta (Black Board) olarak anılan ve değişik yazılımların erişebildiği hafıza deposu olan eski bir yapay zeka fikrinden esinlenir. Buna göre, bilinç bilgisayar hafızası gibi çalışır. Yani geçmişte kalmış bir deneyimi bilinç yüzeyine geri çağırarak devam ettirebilir. Her anı beynin diğer parçaları tarafından erişilmek ve işlenmek üzere beynin kara tahtasına yüklenebilir. Baars’ a göre bu hafızadan kaynaklı yayın bilgisinin (Broadcast information) beyin etrafındaki hareketi bilinci oluşturuyor. Bu iki teori birbirinden bağımsız değil biri bilincin ne olduğunu açıklamaya çalışırken ikincisi onun nasıl işlediğini açıklamaya çalışıyor.