Biraz bilgi eklemesi yapalım:
1) Dünya nüfusunun yaklaşık 1/3\'ü yetersiz besleniyor. 1/3\' dengesiz besleniyor, 1/3\'de aşırı besleniyor. (Dengesiz beslenme; kilo normal ama vitamin, mineral, protein dengesi yok.)
Gerçkten sağlıklı ve düzgün beslenen kişi sayısı gerçekte çok az. Yaklaşıklardan kalan sayı ile 500-600 milyon arası tahminen)
2) İnsanlık her yıl, yaklaşık 1.5 yıllık dünya üretimi tüketiyor. Aradaki fark gelecek yıllardan borç alnıyor. 2014 \'de Ağustos ayının ortalarında \"dünyanın bir yıllık toplam üretme kapasitesini \" aşmıştık. Şimdi Temmuz ayına yaklaştı diye tahmin ediyorum.
3) Dünya nüfusunun %93 düşük kaliteli hava soluyor.
4) 2050\'li yıllarda 9 milyara çıkacak dünya nüfusu. Ancak Gelişmekte olan ülkelerdeki hıza bakarsak, ekonomi 3-4 kat hızlanacak. Halen 90 trilyon dolar civarı toplam ekonomi.
Her 1000 dolarlık para hareketi, 180 kiloluk petrol yakılmasına eşdeğer enerji ve çevre kirliği yapıyor. Düşünün artık.
5) Dünyanın ekilebilir topraklarının %70\'i kullanılıyor. Kalan topraklarda ise şimdilik doğal hayat korunmaya çalışılıyor. Ekilen toprakların Yaklaşık %40î nadasta, %30 civarı ise orta kailtede...
6) Bu tüketim hızıyla gidlirse, dünyanın doğal kaynakları, yaşamaya yetecek düzeyde kalori ve vitamin, mineral, protein desteği ile 2050\'lerden sonra en falza 3,5-4 milyar, 2100\'lere doğru ise 2 milyar civarında insanı besleyebilecek. Kalanlar ölecek.
7) Denizdeki hayatın %70\'i tarumar edilmiş durumda. Avlanan protein kaynakları miktarı 1950\'lerdeki kapasitenin %25-30\'larında, Açık, kültür balıkçlığı ile kapatılmaya çalışılıyor.
Oysa nüfus 3 kat arttı. (2 milyardan)
8) Su kaynaklarına girmiyorum bile. durum daha da vahim.
9) Bilim ve teknolojiye bel bağlanmasına rağmen, bu kadar nüfusu besleyecek ne toprak, ne de buna uygun tarım ürünü var. Genetiği değiştirilmiş ürünlerle protein, mineral ve kalori ihtiyacı aşılmaya çalışılıyor ama yetersiz. Bitkilerin bile bir ürün verme kapasitesi var. Eğer evlerde , kentsel tarıma yönelinmezse , sağlıklı ve güvenilir ürün kalmayacak.
10) Bir Avrupalı, dünya ortalamasının 9 katı daha fazla tüketiyor. (Besin+enerji), bir Amerikalı ise bir Avrupalının 4 katı....
Beğenmeyeceksiniz ama Türkiye tüketimde dünya ortalamasının üstünde.
11) Çünkü kötü verimsiz yetiştirme ve saklama, nakliye yöntemlerimiz var. Gelişmekte olan dünya ile aynı oranlarda, %40\'larda, besinler yollarda ve ambarlarda çürüyor.
12) Avrupa\'da ziyan olan yiyecek ile tüm afrika\'nın açları doyurulu. ABD ile tüm dünya açları doyurulur. Ancak gelir adaletsizliği yüzünden nunu düzeltmek mümkün değil. Dünya nüfusunun neredeyse ilk %1\'i tüm dinya gelirinin %60\'ı civarında paylaşıyor.
Türkiye diğerlerine göre yüksek gelirli kalıyor.
13) Dünya ülkerinde, nufüs ile milliyetçilik ve gruplaşma artıyor. Kıt kaynak paylaşımı için sert politikalar dönüyor. Sonuçta, demoktratik sistem ve anlayış azalıyor.
Demokrasi kaybı, fakirliğin, açlığın ve adaletsizliğin temel sebeplerinden.
Eğer belli bir grubun ihtiyacını karşılayacaksanız demokrasi göstermelik kalıyor. Herkese eşit olmak mümkün olmuyor.
Sorunuzun cevabına gelince: Gelecek kuşaklardan , banka kredisi alınır gibi, borç alınıyor. Tek sorun, gelecek kuşakların bunu engelleme , durdruma şansı yok. Bu yüzden biraz da zoraki oluyor.
Mevcut yaşam şeklimizi, felsefemizi, ve anlayışımızı değiştirmemek için, tüketime dayalı ekonomik sistemi beslemek için, ÇOCUKLARIMIZIN HAKKINA EL UZATARAK, ONLARI AÇ, SUSUZ ve SORUNLARLA (Bizim açtığımız) MÜCADELE ETMEK ÜZERE SAĞLIYORUZ.
Bu yazıyı okuyan ve 25 yaş altı herkes bunu yaşayacak.