0

Ben fizikçi değilim:) astronomi okuyorum

Selçuk kıcırgan 10 yıl önce 0
0

O zaman büyük kütleli olan karadelikler bir yana (onların vakti gelmedi) küçük hatta mikroskopik karadelikler ne olacak, Her an var olup, yok oluyorlar. Bunların kütleleri nerede? Kara madde dediğimiz şey (daha önce tartışmaya açtığım ikinci konu içinde tanımlamaya çalıştığım gibi) higgs parçacığı zaten. Aslında madde bile değil. Gözünde şöyle canlandırabilirsin. Bir cam küre, içinde bir enerji topağı, bunun içinde titreşiyor, cam kürenin sınırları içinde sonsuz boyutta titreşiyor. O tezimde tüm evrenin bunlarla dolu homojen bir yapıda olduğunu, her bir kürenin diğer bir küre alanı sınırlandığını düşündüm. Sonra bir şekilde, nedenle bir kürenin yapısın bozulması ile serbsest kalan bu sicim, etrafındaki küreleri itti. Tepki aldı, itilen küreler tekrar birleşti ama bu sefer ortalarında dengeyi kuracak güç alanındaki bir sicim olmadığı için ve toplam enerjileride daha yüksek olduğu için bunlarında yapıları bozuldu. Bu bizim saptadığımız büyük patlama işte. Bu patlama ile bir çok kürenin yapısı bozulurken, daha çoğu yapısını bozmadan genleşen evrene yayıldı. Kütleleri de bundan kaynaklanıyor zaten. Ak delikler teorik olarak var ama daha hiç gözlemlenmediler. Oysa enerji formuna geçmiş bir maddenin, enerji formundan maddeye dönüşmesi için önce en küçük parçacıkları oluşturması ve bunları hızlandırarak kütleli parçacıklara dönüştürmesi lazım. Ki gözlemleyebilelim. Böylece evrende bir yerlerde hiç yoktan var olup maddeye dönüşen kütleleri bir şekilde saptardık. Oysa saptayamıyoruz. Bu durumda ya saptanamayacak kadar küçükler, ya da böyle bir şey yok. Hangisi doğru bilemiyorum. İkisinide yanlış kabul etmek daha doğru hatta. Ama acaba diyerek.

Burtay Mutlu 10 yıl önce 0
0

Şimdi serbest bırakalım aklımızı. 9ncu sınıf olarak beyninde sinir bağlantıların benimkinden 1,5 kat daha fazla ve %30 daha hızlı düşünüyorsun. Bundan faydalanalım. Yazacaklarımın doğruluğunu idda etmiyorum ama bir olasılık olarak ele alıyorum. Aslında her yöne ve boyuta olsada canlandırabilmek için bunu 2 boyuta indireceğiz. Bir çarşaf düşün, esnek, balon zarı gibi. Bunun ekseninde genişlemesini canlandır. Üzerindeki parçacıklar, hiç hareket etmeselerde aslında ilk bulundukları noktadan daha farklı bir noktaya gidiyorlar. Ancak hesaplayabileceğimiz bir merkez nokta olmadığı için (her yer merkez aslında), diğer gökcisimlerine göre kerteriz alsak bile açılar değişmediği için, göreceli olarak konumu sabit algılıyoruz. Bir tek tayf farklılaşmasından dolayı, ışık kayarken diğer gözk cisimlerinin bizde uaktalştığını görebiliriz. Hele çok uzaktakiler neredeyse ışık hızına yakın ve hatta daha sonra daha da hızlı uzaklaşıyor olarak algılarız. Bu esnek çarşafın (atıyorum) basit sinuozidal olarak dalgalanığını düşün. Ancak dalga frekansı çok yoğun ki, tepe ve dip noktalarını algılayamayacağımız kadar hızlı geçiyoruz. Şimdi bu zemin üzerine bir parçacık koyalım. Parçacık dalgaların üzerinde hareket ederken, aynı zamanda esnek dokusunda kütlesine göre bir çukurluk yaratacaktır. Yarattığı çukur nedenyile de, dalganın hızına göre bir genleşen tüm dokuya oranla daha yavaş hareket edecektir. (Çünkü enerjisinin bir kısmını dokuda yaptığı çökmeye (=uzay+zamanda bükülme) harcıyor.) Eğer parçacık kütlesi foton gibi sıfır ise, bir çökmeye neden olmayacağı için, dalganın hızı ile aynı hızda yoluna devam edebilecektir. (Zaman boyutununda bu genleşmedeki hızdan oluştuğunu iddia ediyorum.vs.vs.) Bu yüzden (bu teorime yüzde yüz inanıyorum), uzay dalgasal şekilde genleştiği için, ışıkta hem dalga hem de parçacık şeklinde ölçümlerde saptanıyor. (Yapılan deneyin niteliğine göre) Şimdi esas konuya dönelim. Karadelikler. Karadeliğin kütlesi artıkça, yapacağı çökme de (uzay zamanda bükülme) artacaktır. Sanırım burada hem fikiriz. Çarşafımızın dokusu esnek olduğu için, çökme artıkça, göreceli koordinatı sabit kalırken (olay ufku), gerçek koordinatı bizim tanımlayamadığımız bir noktaya ulaşacaktır. Burada iki olasılık düşünüyorum. İlki eğer çok fazla kütle birikimi olursa, kütle yığını tavandan damlayan bir su damlası gibi, bağlı bulunduğu dokudan kopup, bağımsız yeni bir evren oluşturacaktır. Eğer böyle ise, başlangıçta içindeki tüm kütlenin enerji formunda ve tüm yapısınında homojen olması gerekecektir. Çünkü tüm maddeyi tekillğe dönüştürmüştür zaten. Kopma esnasında dokudaki yırtılma kapana kadar, biz kaybolan karadelik alanından sızan bir miktar ışıma ve enerji saptayabiliriz diye düşünüyorum. İkinci ihtimal ise, böyle bir kopmanın olmadığı durumu için: Bu sefer karadelik tekilliğe indirgediği tüm parçacıkları sonsuza kadar toplamaya devam edecek, hatta karadelikler diğer karadelikleri yiyecek .. Sadece evrende tek bir mega karadelik kalan kadar. Tabii karadelik bu çarşafın dokusundan da içeri çekmektedir. Ancak kendi hızından dolayı bu çektiği çarşaf dokusunun zaman ve uzay kavramları, fizik yasaları tamamen farklı olacaktır. Zaten bu yüzden de burada 100.00 yıl geçerken, içinde 10 yıl geçmiş olabilecektir. Eğer madde yutmasına rağmen bir karadeliğin kütlesi sabit kalıyorsa, o zaman tekilleştirdiği madde ve enerjiyi bir şakilde dışarı atıyor olması lazım. Bu enerji çıkışı olsa ya da madde püskürtmesi, evrendeki yaşlı karadeliklerden çeşitli emareler saptardık diye düşünüyorum. Ancak karanlık madde dediğimiz hacim ve kütlede olursa henüz gözlemeleyemiyor alabiliriz. (Bu benzerlik nedeniyle Higgs ile karanlık maddenin benzer olduğu varsaydım) Belki iki olasılık birden gerçekleşiyorda olabilir. Bu durumda, toplam kütle miktarı anahtar rol oynuyordur sanırım. Ama bu kütleyi karadeliğin içindeki maddenin kütlesi olarak algılama, orada zaman 8genleşme hızı) farklı olduğu için bir noktadan sonra maddenin kütlesi sonsuz olarak ( bize, dışındaki bir gözlemciye göre, teoritik olarak ) ölçülecektir. Bir karadeliğin kütlesi olarak, bizim evrenimize göreceli olarak en iyi sonucu, bu karadeiğin kütleçekim gücü verecektir. (işin kötüsü ben sadece meraklısıyım bu işin, ne iş alanımla, ne uğraşılarımla alakası yok. Bu nedenle terminoloji eksikliğim ve kavram yetersizliğim var. Kafamdaki evreni anlatmada bu yüzden genede yetersiz kalıyorum.) Eğer bir gün

Burtay Mutlu 10 yıl önce 0