Şimdi adını hatırlamadığım bir kitapta şöyle bir örnek vardı.Bir an için,bir karadelik yüzeyınde olduğumuzu düşünelim(imkansïz bir kabul).Eğer hersey beklendiği gibi gelisirse karadelik daha da küçülmeye devam edecektir.yanımızda birde güclü bir projektör bulunsun.Eger projektörü doğrudan yukarı doğru yöneltirsek ışık demeti yüzeyden kurtulur ve uzaya kacar.Eger projektörü biraz saga ya da sola cevirerek ışık demetini gönderirsek bu kez ışığın küresel yüzeye dogru sapma yaptığınï görürüz.Projektörün egimi ne kadar artarsa ışık ışınlarının sapmasıda o kadar fazla olacaktır.En sonunda yüzeyden çıkan ısınlar artık o kadar eğilirlerki ışık yükselir fakat asağıya,tekrar yüzeye geri döner.Bu duruma \'yıldız konisi\' denir.
Bu projektör örneği,bize kara deliğin olusturduğu korkunc kütle cekim kuvvetinin,cevresindeki uzay zamanı bükerek adeta bir duvar,set olusturarak yüzeyinden çıkan ışık ışınlarını buradan gerisin geri yüzeye yolladığını gösterir
Kara delikte cöküntü devam ettigi sürece,uzay zaman carpılması da siddetlenir.Yüzeyde bulunan bir gözlemciye göre yıldız konisi de gittikce daralir.Sonucta yıldız konisi de tamamen kapanır.Bir diger anlatımla projektör hangi doğrultuda ışık yayarsa yaysın,ışık yüzeyden asla kacamaz.