Yakın zamanımızda şu ana kadar bilim camiasında bilim kurguların büyük bir çoğunluğu gerçekte teker teker gerçekleşmeye ve uygulanmaya devam etmektedir...Ve biz de şimdi şu anın zamanında çok uçuk bir fikrin aslında binlerce ya da milyonlarca yıl sonra Tanrının yaratıkları bizler ve tüm Evrenin zeki yaratıkları (insanların uzaylı diye isimlendirdikleri) canlılar tarafından elbet gerçekleştirilecektir...Evet bu gerçekten nedir?İşte bu galaksilerin merkezinde yer alan ve galaksilerin yüce efendileri olan kara deliklerdir...Peki bu kara delikler gelecek yüz yıllarda bizlere ne bahşedecek ? Onlar bizlere Evrenin diğer uçlarına seyahat etme fırsatı verecek çünkü onlar bizlere gerçekten ve gerçekten ZAMAN MAKİNASINI bahşedecek... Nasıl mı ? Çünkü bu galaksinin yüce efendileri bizler için karanlık maddeyi bükerek bizler için evrenin uç noktalarına patika yol görevini üstlenecekler...Evrenin bu uç noktaları bizler için gerçekten Evrende ZAMAN MAKİNASININ var olduğunu gösteriyor.Çünkü asıl zaman makinasını evrende ki devasa uzaklıklar oluşturur bizler bir maddeyi ışığın yardımı ile görürüz ışık saniyede 300.000 km ilerler işte bu hız ve evrende ki boşluk bizlere ZAMAN MAKİNASINI bahşeder...Bizler şu an geceleri bir yıldıza baktığımızda aslında o yıldızın geçmişini görürüz bu da bizlere ZAMAN MAKİNASININ ancak ve ancak geçmişi gösterdiğini ispatlar nasıl mı ? İşte bizlerin ileride optik bilimi ile daha da gelişmiş TELESKOPLARIMIZ sayesinde...Araştırmalar kanıtlar ki Evrenin genişlemesini karanlık enerji etkiler ve son araştırmalar bizlere Evrende uzay bükülmesi diye isimlendirilen karanlık maddenin var olduğunu kanıtlar...İşte iş tam da burada başlıyor çünkü kara delikler devasa çekim kuvvetleri ile karanlık maddeyi (uzay bükülmesi) büker...Bunu en küçük kara delikler bile yapabilirken galaksilerin merkezinde var olan kara delikler uzayı kuvvetli bir şekilde bükerek solucan deliği denen birer gedik oluşturur...İşte bu da bizlere aslında kara deliklerin bizler için Evrenin uç noktalarına en kısa sürede varmak için patika yol görevini üstlenir...Milyonlarca ışık yılı olan noktalar bir bakmışsın onlarca yüzlerce ışık yılı olmuş.İşte asıl solucan deliği ve uzay bükülmesi burada rol oynar Evreni pizza dilimi gibi düşünürsek A noktası ile B noktası arasında ki uzaklık milyarlarca ışık yılı ise işte bu gedik sayesinde pizza dilimi bükülür ve A noktası ile B noktası en yakın konuma gelerek birer köprü oluşur işte bu da gediktir.Milyarlarca ışık yılı bir bakmışsın onlarca ışık yılı olmuş işte o zaman B noktasına geçersin ve yeni alemler seni bekler...Eğer B noktasına en gelişmiş dev TELESKOPLAR inşa edildiğinde ve A noktasında kalan Dünya gözlemlendiğinde işte o zaman sen gerçekten kendini ZAMAN MAKİNASININ içinde bulursun TELESKOPTA değil...TELESKOPLAR bir bakmışsın Dünya\'nın milyarlarca yıl öncesini sana sunan DEVASA ZAMAN MAKİNALARINA dönüşmüş...A noktasından B noktası arasında ki uzaklık ne kadar olursa işte o da ZAMAN MAKİNASININ GEÇMİŞ GÖSTERGESİDİR...Evet bu fikir ne kadar uçuk gelse de bu belki de insanların dışında var olan zeki yaratıklar (insanların uzaylı dedikleri) tarafından kim bilir kaç kez gerçekleşti ve şu an kaç kez gerçekleşebiliyor kim bilebilir? Bilim ve mantık Tanrının sonsuz gücünü gösteriyorsa bu şu anlama gelmez ki Tanrının az çeşitlilikte YARATICILIĞINI sunacağı...Çünkü sonsuz çeşitlilik Tanrının ta kendisidir...Bu fikir insanlara ne kadar bilim kurgusal gelse de bu bir gün insanlar için de gerçekleşecek çünkü görüyorum Evrene ne kadar baksam her yerde Tanrının yaratıklarının izafi zamanlarda yaşadığını...Tanrı bir gün dileyecek ki bu yaratıkların hepsini bir çatıda toplamaya...Tanrı bunu kutsal kitapların da belirtmiştir...Evet bilim kurgular elbet gerçekleşecektir tıp ki Albert Einstein\'ın dediği gibi \"Hayal gücü bilgiden daha faydalıdır\"... GELİN BU KONU HAKKINDA TARTIŞALIM DOSTLAR...