Antik Çin Kayıtlarında, Aurora'nın Bilinen En Eski Raporu Bulundu

Nagoya Üniversitesi'nden araştırmacı Hisashi Hayakawa ve Dr. Marinus Anthonyvan der, "Tarihsel aurora raporları, bin yıllık zaman ölçeğinde güneş patlamaları ve uzun vadeli güneş değişkenliği hakkındaki bilgimizi, araçsal gözlemlerin kronolojik kapsamının ötesine, on yıllık ila yüz yıllık zaman ölçeklerinde genişletiyor" dedi.

"Bu tür kronolojik uzantılar, bilim camiasına fayda sağlıyor, daha düşük sıklıkta ancak modern teknolojik altyapı üzerinde daha yüksek potansiyel etkiye sahip aşırı uzay hava olaylarıyla ilgili vaka çalışmalarının sayısını artırıyor."

"Şimdiye kadar, aday auroraların bilinen en eski tarihli raporları, MÖ 7. yüzyıla kadar uzanıyor."

"Bu zaman serisinin ötesinde, muhtemelen olayın fiziksel kimliği ve kronolojisi için tartışmalı yorumlar nedeniyle, Çin Bambu Yıllıkları'nda çok az bilimsel ilgi çeken göksel bir raporu analiz ettik."

Dr. Hayakawa ve der Sluijs, Zhou hanedanının kralı Zhao'nun saltanatının sonlarına doğru bir gecede gökyüzünün kuzey kesiminde görülen "beş renkli ışıktan" söz edilmesini inceledi.

"Hàojīng (K34°14', E108°46') çevresindeki gözlem alanını belirledik ve olayı MÖ 977 veya 957'ye tarihlendirdik" dediler.

"Bu temelde, aurora görünürlüğünün ekvatora doğru genişlemesini manyetik enlemde ≤39,0° olarak hesapladık ve auroral ovalin ekvator sınırını değişmeyen enlemde ≤45,5° olarak yeniden oluşturduk."

Bu, dünyanın herhangi bir yerinden bilinen bir aurora'nın tarihlenebilen en eski kaydı olacaktır.

Bazı bilim insanları, Ezekiel'in şu anda 594 veya 593 BCE'ye tarihlenen vizyonunu Orta Doğu'daki aurora görünürlüğüyle de ilişkilendirdiler, ancak güvenilirliği nedeniyle bu haber dikkatle incelenmelidir.

Babil kralı II. Nebukadnezar'ın astronomik günlüğünde MÖ 567 için erken dönem aurora adayının başka bir kaydı bulunmuştur.

Bilim insanlarının bu tarih kaydında aurora'yı tanıması neden bu kadar uzun sürdü?

Bunun bir nedeni Bamboo Annals'ın damalı bir geçmişi olması. Yazarlar, orijinal el yazmasının kaybolduğunu, MS 3. yüzyılda yeniden keşfedildiğini ve Song hanedanlığı sırasında tekrar kaybolduğunu söyledi.

6. yüzyılda, gökyüzündeki nesnenin beş renkli bir ışık değil, bir kuyruklu yıldız olduğu varyant bir metin basıldı. Şimdi yeni çalışma, bunun orijinal okuma olamayacağını gösteriyor.

Ekibin çalışması, Advances in Space Research dergisinde yayınlandı.