Icarus dergisinde yayımlanan araştırmada, A halkasındaki faklı bir şekle ve düzene sahip olan cismin daha fazla büyümesinin beklenmediği ve belki parçalara ayrılıyor olabileceği ifade edildi. Cismin halkanın dışına çıkmaya yönelik hareketi ise Satürnün buzul bulutlarla kaplı Titan ve sualtı okyanusları saklayan Enceladus gibi diğer uydularının nasıl oluştuğuna dair ipucu verdi. Bu uyduların geçmişte çok daha büyük halkalardan koparak oluşmuş olabileceği düşüncesi, Dünya dahil Güneş Sistemindeki gezegenlerin de bir zamanlar yıldızlarından koparak meydana gelmiş olabilecekleri savını destekledi.
Araştırmada yer alan Londranın Queen Mary Üniversitesinden Carl Murray, Daha önce böyle bir şey görmedik Halkalardan koparak uydu haline gelmeye çalışan bir gök cismine rastlamış olabiliriz ifadesini kullandı.
Yeni bir uydu oluşması zor
Gökbilimciler, Satürnün uydularının ağırlıklı olarak gezegenin halkalarındaki buzul nesnelerin birleşmesinden oluştuğunu biliyor. Peggynin gösterdiği hareketlilik, uyduların zamanla halkaların dışına çıkarak kendileri gibi yerlerinden kopan diğer parçalarla birleştiklerini doğruluyor.
Cassini projesinde yer alan NASA Jet İtiş Gücü Laboratuvarından Linda Spilker, uzay aracının 2016da A halkasının yörüngesinde olacağını ve Peggye çok daha yakından bakma şansı elde edeceğini belirtti.
Murray ise Satürnün halkalarının yeni uydular üretmek için kaynaklarını fazlasıyla tükettiğini ve Peggynin gördükleri son girişim olabileceğini ifade etti. Murray, dev halka sistemlerinin uzun zaman önce birçok uydu üretmeye başladığını ve en büyükleri en uzak mesafede olmak üzere zaman uyduların yakınlaşarak halkaların etrafına yayıldığını belirtti. Satürnün uydu doğumuna izin verecek güçlü halka sistemi ise artık gücünü yitirmiş durumda.
Satürnün 62 uydusundan sadece 13 tanesinin çapı 50 kilometreyi geçiyor. En dıştaki uydulardan Titan, 5150 kmlik çapıyla Merkürden bile büyükken, A halkasının dışında yer alan Enceladusun çapı 504 km.
Kaynak: Sciencedaily.com
0 yorum