Bir açıdan bakarsak, etrafta gelecekten gelen birilerini görmediğimiz için asla zamanda (geçmişe) yolculuk yapılamayacak diyebiliriz. Diğer açıdan ise, geçmişe olacak bir yolculuk, alternatif bir geçmişe olabileceğinden ve bizim bulunduğumuz zaman çizgisini etkilemeyeceğinden mümkün olabilir. Zamanda yolculuk için ya bir solucan deliği bulmak (diğer bir mekana değil aynı mekanda diğer bir zamana açılacak bir delik) ya da kara delik gibi yoğun kütleli bir cisim sayesinde çok yüksek hızlara çıkarak zamanda ileriye doğru atlamak gerekecektir. En azından şimdiki bilgilerimize göre böyle. Bu durumda öncelikle bir karadelik bulmak ve ona gidebilmek için gerekli teknolojiye ihtiyaç var. En yakın karadelik nerede bilmiyorum ama 20, 30 ışık yılı ötede bile bulsak oraya gidişimiz on binlerce yıl sürmeli. Bu da tüm yazılı insanlık tarihinden uzun bir süre. Sırf zamanda daha ileriye gideyim diye içinde medeniyetlerin doğup öleceği gezegenimsi bir uzay gemisine ihtiyacınız olacak. Solucan deliği konusuna gelince. Yanlış hatırlamıyorsam Hawkings'in solucan deliği oluşumlarıyla ilgili bir yazısı vardı. Böyle bir deliğin uzun süre (örneğin 0,0001 sn kadar :) ) açık kalması çok mümkün görünmüyor diyordu. Bunu da boyutlar arası kütle çekim kuvvetinin etkisine bağlıyordu sanırım. Yani bu da büyük bir handikap. Uzun lafın kısası, zaman yolculuğu meselesi, sadece bilim kurgu dünyamızı renklendirmeye devam edecek gibi görünüyor.
![Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]](https://fizikist.com/uploads/img/uzay-calismalarinin-onemi.jpg "Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]")