Bakış açımda, boyut; " En küçük- ünit enerji paketçiğinin (quanta-foton), titreşim alanıdır." Bu titreşim alanının vektörel uzantılarına göre koordinatları, bu titreşim alanlarının (legolar gibi) üst üste eklenmesi ile de biçimleri oluşturuyoruz.
Zaman da bu çerçevede bir titreşim alanıdır. Diğer 3 uzamsal boyuttan farklı olarak, kütle içindeki enerji paketçiklerinin titreşimlerinden değil, evrenin genişlemesinden kaynaklanmaktadır.
Denizde iken gelen dalgalara göre hareketi ele alalım. Eğer siz sabit durursanız, size göre dalgalar hareketlidir. Ya denizin içinde dururken? Kim sabit duruyorsa, diğeri ona göre hareketlidir. (Aslında hareketin göreliliği...)
Zaman da kütleyi bu şekilde tarıyor. Tabi gene çıkıntılık yapıyorum ve Zaman'ın diğer uzamsal boyutları 90 derece de (teseract) değil, 45'er derecede kestiğini düşünüyorum. Ancak bu açıda 3 uzamsal boyut ile eşdeğerli etkileşim yapabiliyor çünkü... (An'lar dizisi ile sağlanan kesikli bir süreklilik)
Bu uzamsal boyutlarla (x,y,z) etkileşimlere gelince, onları sürekli açık tutuyor.
Özet sonuç: "Bir kup dusun, 3 boyutlu.Var midir? Hayir.Bir an bile var olamamistir.”An” mi dedim?"
(Aynı fikirdeyim.)
- Hayır, evren "bir an" bile var olamazdı.
![Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]](https://fizikist.com/uploads/img/uzay-calismalarinin-onemi.jpg "Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]")