İkiside kendi bilincine göre yerindedir. Ve bilinç bileşenlerinden oluşmakta ve kapsayıcı olmaktadır. Mantıksal düşünmede görme ve duyma ağırlıklı olup alınan bilgi belirgin olmaktadır. Görme ve duyma yani ışık ve ses çok daha düzenli bilgilerdir. Bilgiler üzerinde düşünerek yine sistemi korumaya adapte olurken ana gövde olan limbik yapılara bağlantıları dolaylı hale gelmiştir. Nöronal işleyiş devreleri bedenden doğrudan etkilenmiyor ve doğrudan etkilemiyordur. Duyguları üreten limbik sistem ise birincil görevi duyu bileşeni olan vücuttan sinyaller alıyor ki onları bilişsel olarak göremeyiz, duyamayız. (Haliyle görme ve duyma ilede bağlantılıdırlar.) Kimyasaldırlar ve tadını, kokusunu, cinsel, deriden vb hissedip algılayabiliriz. Ve vücuda kimyasal möleküller, hormonlar salgılatıyor. Aslında hypotalamo-hypofizer sistem sonuçta onların oluşturduğu nöronal anatomik bağlantısallıklar olduğundan kimyasal möleküller salgılıyorlarda denebilir. Duygusal beynimiz olan limbik sistem bedenle cortex arasında ve cortex’in evrildiği gövdedir.Cortex enerjisini ve sinir yayılımını limbik bölgelerden alır.Duygusal sistemimiz olan limbik sistem projeksiyonlarından cortex gelişmiştir. Duygusal beyin olan limbik ana gövde cortex’te dallanır, yapraklanır. Haliyle duygularımız cortex etkileşiminde ve düşüncelerimiz duygularımız etkisindedir. Gözden ve kulaklardan gelen sinirler talamustan(Limbik sisteme dahildir) oksipital ve temporal bölgelere gider. Koku yolları olfaktor bulbusa diyer duyular ise kafamızın üstünde parietal cortex’e ulaşıp limbik sistemi çevrelemiş olurlar. Duygusal yönümüz olan limbik yapılar beynın eski ana cortexi oluşturan gövde görünümündedir. Görme ve duyma duyularımızda bu gövdeden geçip tüm duyularımızdan cortex şekillenmiş görünümdedir. Dış dünya ile şekillenen cortikal bağlantılara bir nevi limbik sistemin dışdünya ile veya duygularımızın dış dünya ile kurduğu bağlantılar olarakta bakabiliriz. Duygusal beynimiz olan limbik sistem, pons ve beyin sapı dış etkilere bedeni hazırlamak ve beden sinyallerini almak ve iletmekle işlevseldirler. Duygusal sistem acı yada tatlı, iyi veya kötü canlının karşılaştıklarının algılandığı, yaşandığı öncelikli yerdir. Duygusal sistem ön beynin kontrölünde iç dünya, bedende algılananı dış dünyaya ve dış dünya etkisini bedene yansıtmak ve bedeni hazırlamak olduğundan o yönde çok deneyimli gözükmektedir. (Duygusal düşüncenin içeriği beden etkileriyle bağlantılı olup bilince etkileride o yönde olur. Çünkü kendi oluşumunu, kendini yansıtır görünmektedir. Duygusal derken aslında bedensel düşünmüş oluruz. İncitmez veya tersini yaparız) Mantıksal düşünmenin bu görevleri ise yine limbik sistem üzerinden dolaylıdır. Ve beynin limbik bölgeleri evrimsel olarak daha eski yapılardır. Cinsellikte duygusal davranış olarak gözüküyor. Duygular konuşmaya evrilmeden önce çok daha önemli olan beden dillerimizdirler. Zamanda düşüncede durabilirmiyiz? Yoksa duygudamı duruyoruz? Zamanda dolaşıp dolaşıp temel olarak cortex projeksiyonları uzantılı limbik sistemdeyiz gibi gözükmekte.Yani limbik sistem temelli, ağırlıklı bir cortical işleyiş. Limbik sistemi cortex projeksiyonu olarakta görmemiz gerekiyor. İşte mantıksal düşünce daha yoğun bilgi içeren duyma ve görme üzerinde ağırlıklıdır.Bedenin duygusal alanları, limbik alanların daha etkin hale geçmesi ve cortexi etkilemesi duygusal bilinci belirginleştiriyor görünmektedir. Duygusal anatomik nöronal yapıların enerjisi yüksektir ve düşüncelere enerji verirler. İnandığı şeyi destekler vs.. Merakta bir duygudur. Düşünceyi adapte eder, yönlendirir, heyecanlandırır. Düşüncenin bağlantılarına enerji yükler. Bağlantısallığını güçlendirir görünmektedir.
![Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]](https://fizikist.com/uploads/img/uzay-calismalarinin-onemi.jpg "Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]")