Aynı işi senden daha yavaş yapan birisine göre daha kısa sürede bitirdiğini düşün. Aynı mantık. Ayrıca zaman durmaz yavaşlar.

Bu bi teori. Benim kafama sorular takılıyor mesela. Indan in biyolojik yapısını nasıl etkiler. O hizdayken zamanı buküp paralel verenler arası geçişi mümkün kilabilirmi varya kan basıncı şeker i felan. Gerçi bunlar geliştirilmiş bi ilaçla hallolunabilir. yada işi hızında hareket ederse çevresini nasıl etkiler.

Zamanda bükülme olur diyebilsekte uzayda bükülme gerçekleştiremezsin ayrıca uzayda bükülme olsa bile yine evrenden başka evrenlere geçiş söz konusu olamaz.

http://www.fizikist.com/beyin-firtinasi/2585/

http://www.fizikist.com/beyin-firtinasi/2946/

http://www.fizikist.com/beyin-firtinasi/2946/ http://www.fizikist.com/beyin-firtinasi/2585/

eğer ışık hızına ulaşırsan sen evrendeki en hızlı şey oluyorsun senden daha hızlı olan bir şey olmadığı için zaman duruyor duruyor diyor einştein emmi

İzafiyete göre ışık hızına (C) ye ulaşıldığında zaman foton içn duruyor. Foton hep bu hızda olduğu içinde, onun için zaman diye bir kavram yok. Evrenin doğuşundan beri aynılar. Einstein sadece farklı bir bakış getiriyor olaya ama ışık hızının sabit olduğu hatta hıza göre zamanda bazı değişimler olacağı elektromanyetik kavramların gelişmesi sırasında da gündeme geliyor. Bir cisim asla ışık hızına çıkamaz. ama yaklaşabilir. Bu da muazzam bir ivmelendirici enerji ihtiyiacı demek. Eğer oldu ki başarıldı, bu sefer de hıza göre zaman görecelilileşiyor. Tabi çok yüksek hızlara çıkınca bu ayrım fark edilebiliniyor. Basit bir örnek veremeyiz. Çünkü çevremizde bildiğimiz kadarı ile bu düzeyde hıza çıkan bir insan yok. Ancak çok düşük düzeyde hızlarda ve kütle ile ilgili yaplan deneyler var. Einstein'e göre ivme ile kütleçekimi zaten benzer, belkide aynı şeyler...(Tam hatırlamıyorum) etkileri ve sonuçları aynı... Uzayda dünyanın etafından dönen uydularla bu deneyle yapılıyor. Atomik saatler (yanlış hatırlamıyorsam sezyum atomunun yarılanma süresiyle hesaplama yapan) ile dünyadaki atomik saatler karşılaştırılıyor. Ve uzaydaki zamanın dünyadakinden daha farklı (hızlı) işlediği kesin olarak tespit ediliyor. Bunda etken olan iki unusr var. İlki dünyanın muazzam kütlesi ile büktüğü uzay, iki göreceli olarak çok düşük etkisi olan, uydunun hızı................. Pratik hayatta bunu GPS sistemlerimizde kullanıyoruz. Kabaca, GPS aletlerimiz en az 3 uydudan sinyal alır. Bu sinyaller arasındaki zaman farkı; yer ve konum bilgilerimizi yani koordinatlarımızı bulmaya yarar.

Düzeltme: GPs sistemlerinde 3 farklı uydulardan gelen sinyal farkı kullanılıyor. Görelilikle ilgisi yok. Görelilikten dolayı oluşan zaman farkı için arada bir düzeltme gerekiyormuş... Bilgileri karıştırmışım.

ışık hızına çıkmak için kütlenin sonsuza erişmesi gerekir. Bu durumda hiçbir insan asla ışık hızına erişemeyecektir. daha doğrusu kütlesi olan hiçbir şey ışık hızına erişemez. ne kan şekeri ne kanın kendisi ne de onları içeren insan bedeni. ortadan ışık hızına erişebilecek bir insan olmadığından zamanı tecrübe edecek kimse de olamıyor. bir başka deyişle zaman kütlesi olanların problemdir. kütle zamanın ve hızın bir fonksiyonudur. ışık hızı adı üstünde ışığın (kütlenin değil) hızıdır. bu durumda soruyu şu şekilde sormalı: ışık kütlenin fonksiyonu mudur? aslında evet: e=mc2 yani enerji kütle ile ışık hızının çarpımının karesine eşit. sonuçta eğer kütleni tamamen enerjiye ve enerjinin ışıması haline getirirsen zaman duracaktır. ama zaman zaten kütle isen ve enerjin yavaş hareket ediyorsa mümkün..

Merhaba, eğer takma ad olarak Amrit Sangeet kullanmıyorsanız, forumda astral seyahat ile sorular soran arkadaş vardı. Ona içimizden en verimli bilgileri siz verebilirsiniz sanırım. Hint Felsefesi bir çok açıdan farklı bakış açılarını içerdiği için ilgimi çekmiştir. Jaint Mantık sistemi (Yanlış hatırlıyor olabilirim yazılışını) , 7'li mantık sistemi hakkında bilgi için soru açıyorum. Bilginiz çerçevesinde detaylandırır mısınız?

İçlerinde çok hassas atom saatleri taşıyan uçaklar değişik yönlere doğru değişik hızlarla hareket ettirilmiş ve saatlerin kuramın hesaplarına yeterince uygun olarak yavaşladığı/hızlandığı gözlenmiştir. Zamandaki yavaşlamanın sadece saatte meydana gelmediğini, gerçekte yaşandığının kanıtı ilk olarak nötrino ve mü-mezon deneylerinde ortaya çıkmıştır. Güneşten dünyamıza gelen nötrino ve müonların ışık hızına çok yaklaştıkları (%99.5) için ömürlerinin (yaşam sürelerinin) Dünya'da üretilen durağan olanlara göre çok daha uzun olduğu görülmektedir.

Bence durum en basit şekliyle şu. 1 saniye içinde ne yapabilirsin ? örneğin bir adım attın diyelim ama ışık hızındayken 1 saniyede o gün yapabileceğin bütün işleri yapmış olacaksın. Bu yüzden aslında zaman yavaşlamıyor sen öyle hissediyor ve yaşıyorsun buda zamanın göreceliği olduğunu gösteriyor.

İzafiyet teorisi eksiktir. Önce, Özel Göreliliği anlayın.