Büyük bir tencere düşünün. bu tencerenin içine orta kıvamda (ne çok yoğun ne çok sulu) reçel dolduralım. Sonra bu reçelin üzerine bir avuç misket bırakalım ne olur? birde boş tencere 1 avuç misket bırakalım o zaman ne olur? işte bu reçel kara maddeyi temsil ediyor. Misketler de gezegenleri yıldızları ve galaksileri. Kara madde evrendeki kütleleri bir arada tutan güçtür. Olmasaydı galaksiler yıldızlar evrende savrularak yok olacaklardı hatta hiç oluşmayacaklardı. Bu reçelin kıvamı yani kara maddenin evrendeki oranı o kadar hassas ki 10 üzeri -124 değerinde bir hasssasiyette. Buna Cosmic Constant yan i kozmik sabit deniliyor ve tesadüflerle açıklanamayacak kadar düşük bir rakam. Bilim adamları bunu henüz açıklayabilmiş olmasa da üzerinde durulan en büyük teori çoklu evrenler teorisi. Yani trilyar x trilyar x trilyar x trilyar x trilyar tane farklı evren ortaya çıktı ve bunlardan birinde, yani bizim evrenimizde bu oran tam olarak denk geldiği için galaksiler,yıldızlar, gezegenler meydana geldi ve dolayısı ile hayat ortaya çıktı.
![Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]](https://fizikist.com/uploads/img/uzay-calismalarinin-onemi.jpg "Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]")