Kütle çekimine sebeb olan şey nedir?
Uzay zaman dokusunun bükülmesi,Einstein'a göre böyle bir doku var(Çarşaf teorisi).Mesela bir çarşafın üstüne ağır bir cisim koyup,yanına da kendisinden hafif bir cisim koyarsak,ağır cisim büktüğü bölgeden dolayı hafif nesneyi kendisine çekecektir.
Einstein'ın bu teorisi aslında yarım bir teori... Çünkü neye göre bükülme göre oluyor? Ne sebep oluyor? Ve küçük nesne niye bu bükülmüş alana düşüyor-çekiliyor? Yanlış değil, gerçekten etkiler ve sonuları açısından nesneler arasındaki ilişki bunu doğrulayacak şekilde gerçekleşiyor. Ama biliyoruz ki, uzayda nesnelerin bir ağırlığı yok. Daha doğrusu serbest düşme halindeler... Neye göre ve nasıl serbest düşüyorlar? Kendimce buna bir cevap buldum. Hem Einstein postulaları ile çatışmıyor. Hem de bu düşmenin nasıl olabileceğini (kısmen) açıklıyor. Kısmen çükü iki güçlü ihtimal var. Hangisi etkin ya da ikisi birden mi buna sebep oluyor, bilemiyorum. http://evreneyenibirbakis.blogspot.com.tr/2016/02/kutle-cekim-kuvveti-genel-gorelilik.html Evrenin "genişlemesinden kaynaklı sabit ivme" ve/veya "evrenin dönüşü" (Hangi eksene ve neye göre? Nasıl saptanır? Kesin mi? soruları cevapsız olarak) ; serbest düşme durumunun sebebi olabilir gibi geliyor.
Uzayı bir kenara bırakırsak, Dünya üzerinde yapay kütle çekimi yaratabilirmiyiz? (Uzay istasyonlarindaki gibi değil) Ortalama bi deney sahasında dünyanın 9,83 lük kuvvetinden daha güçlü bir kuvvet yaratma olanağımız varmi?
Doğa böyle çalışır var olabilmenin bedeli bir o kadar da yok etmek.
@Doğukan Utku Günay, Hayır yaratamazsınız ama Evet, oluşturabilirsiniz. (Dünya üzerinde yapay kütle çekimi yaratabilirmiyiz? ) 9,83 Newtonluk G'den daha fazlasını jet uçaklarında, lunaparklardaki dönme dolapları, canavar trenler, o dönen çekiçler, vs. gibi aletlerde görebilirsiniz. Yani zaten yapılıyor hatta bunu azaltıp, çoğaltarak adrenalin salgılatıldığı için, eğlence bile sayılıyor.
![Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]](https://fizikist.com/uploads/img/uzay-calismalarinin-onemi.jpg "Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]")