Her zaman her şey hakkında umut edebilirsiniz fakat bazı şeyler için de " beklentiye " girmemek gerekir. Mesela son 2 aydır evrim ağacı, kozmik anafor gibi siteler,kuruluşlar bilimi halka aktarmaya ve halka nitelikli bilimsel bilgi sağlamakta büyük atılımlar yapıyor. Ama bunlar bile yetersiz ilk önce halkı, milleti ve ülkenin bakış açısını, zihniyetini değiştirmek zorundayız. Yapmamız gerek demiyorum zorundayız diyorum. Türk asıllı muhteşem fizikçiler, kimyagerler, biyologlar yok mu ? Dolu ! Sorun ırk,din,cinsiyet yada genetik zeka da değil. Kendimizi başarısız olunca bunlar ile kandırdığımız zamanlar geride kaldı. Tek faktör zihinlerin " özgür, baskısız ve not için değilde, evreni anlamak, evrene daha önce kimsenin bakmadığı gibi bakıp evreni " görmemizi " sağlayacak eğitime,öğretime izin veren yerde bu zihinlerin yetiştirilmesidir. Belki fazladan bir kaç faktör ekleyebiliriz fakat bir gerçek var ki; herkes muhteşem şartlarda doğmuyor, yaşamıyor ( yoksulluk,savaş,hastalık) fakat tüm insanlar, evreni değiştirebilecek kadar karmaşık ve mükemmel bir organ, sistem ile dünyaya geliyor. Beyin ve merkezi, çevresl sistemleri ile. Bahsettiğim o ortam türkiye de var mı ? Şuan yok ama senin de türkiye de parlamak, türkiye de olmak gibi bir zorunluluğun yok. Zihnini, zekanı yetiştirip; bu zekayı o bahsettiğim ortamlarda parlatmaman için çok fazla sebep yok.

Kemal güzel bir analiz yapmış. Kendisine katılıyorum ama yurt dışına gitme ve orada eğitim alma konusu pek teşvik edilmesi gereken bir konu olmamalı diye düşünüyorum. Diğer yandan bakınca da gençlerimizin buna mecbur bırakıldıkları gerçeği de göz ardı edilemez elbette. Tüm mesele, geri dönüşlerin ne oranda ve hangi seviyede olacağı yani dünyayı idare edenlerin eğitim konusunda bizden çok çok daha önce bir takım planlar yapıp uyguladıklarını kabul etmek de gerekiyor bence... Türkiye'de sadece fizik değil tüm branşlar aynı durumda. Ama fizik tüm bilimlerin anası olduğu için daha bir özen gösterilmesi gereken bir bölüm olması gerekirken, "Teist" dünya görüşü kendi felsefesini egemen kılmak için fiziği geri planda bırakma çabasında... Evrim teorisini müfredattan çıkarmak gibi ve daha başka konuları çok incelemeden geçiştirme gibi manevralarla istedikleri gibi bir nesil ortaya çıkacağını sanıyorlar. Bilim baskı ve plan kabul etmez. O kendi mecrasında ve sağlam adımlarla yürümek zorundadır. Yani bilimin ne yönde gelişeceğini insanlar planlayamaz. Ama yanlış yollara sürüklenmesini pekala sağlayabilirler ve umarım bir gün insanlığın felaketine neden olmazlar... (Umarım)

Olabilecek en dip noktaya yaklaşmış durumdayız. Elbette, her çöküşün bir çıkışı olacaktır. Azminizi kaybetmeyin. Necmi ve Kemal Bey'lerin görüşlerine de çoğunlukla katılıyorum... Bilimin dini, siyaseti, ülkesi, ırkı yoktur. Olamaz. Çalışan karşılığını alır.

Siyaseti bir kenara birakirsak... Bilim merkezlerini bir irdeleyin,k.Kazanilan projelere bakinca, cok fazla bir "umut" olmayacagi dusuncesindeyim.Liseleri de gecelim, kazanilan pojeler en "bilimsel" anlamda cizgi izleyen robot sevyesinde kaliyor. Hayalgucu ve ayrilan fonlar icin, "ikna" kismi isin en guc yani.

Siyaseti bir kenara birakirsak... Bilim merkezlerini bir irdeleyin.Kazanilan projelere bakinca, cok fazla bir "umut" olmayacagi dusuncesindeyim.Liseleri de gecelim, kazanilan pojeler en "bilimsel" anlamda cizgi izleyen robot sevyesinde kaliyor. Hayalgucu ve ayrilan fonlar icin, "ikna" kismi isin en guc yani.

Siyaseti bir kenara birakirsak... Bilim merkezlerini bir irdeleyin.Kazanilan projelere bakinca, cok fazla bir "umut" olmayacagi dusuncesindeyim.Liseleri de gecelim, kazanilan projeler en "bilimsel" anlamda cizgi izleyen robot sevyesinde kaliyor. Hayalgucu ve ayrilan fonlar icin, "ikna" kismi isin en guc yani.

Kardeş, çok güzel bir konuya değinmişsin. Ne siyaset, ne içtimai sorunların hiç biri bilimimizi geliştirmemize engel değildir. Zamanında yaptık elbet ülkemiz üretime geçti(1970-1976) yıllarında oluyor olmasına ama tek dert düzgün bir politikanın izlenmemesi. Dışa olan politikamız politikadan çok hizmete döndü. Bu halde o gelişmeler hem senin gibiler için hem de fiilen bilimle uğraşan beenim için kursağımızda kalması anlamına geliyor. TEŞEKKÜR EDİYORUM

Türkiye de bilim... .... http://gunumuz-gelecegimiz.blogspot.com.tr/2017/05/turkiye-de-bilim.html adresine koydum düşüncelerimi...

evrim gibi net kesin tartışılmaz bilimsel bir gerçeği müfredattan çıkaran bunun yerine mitolojik mitleri bilim diye okular da okutan bir düşünce yapısında hangi bilim dalı gelişebilir ki bilimin anası da babası da felsefedir yane düşünmedir düşüncenin gelişmesi farklı düşünce ve bakış açılarının ortaya çıkması içinde özgür düşüne bilmenin koşularının olması gerekir yağmur yağmazsa bitki yetişmez özgür düşünmenin koşulları olmazsa beyinler üretken olmaz tabuların totemlerin siyasi ideolojik paronyaların olduğu ülkeler de bu yüzden bilimsel atılımlar gerçekleşmez ancak çal kopyala transfer satın al olur özgür düşünme sadece bilimin gelişmesini sağlamaz aynı zamanda toplumun her alanında yaşam kalitesini artırır uyanık zihinlerin olduğu bir ülkede sömürü terör kaos yoksulluk az olur söylenecek çok söz var ama hepsi heybesinde kalsın bu ülkedeki bütün taraflar otoriter baskıcı jakobendir sağı solu komunisti muhafazakarı laiki dindarı sistem ve yönetim idare hangisinin elinde olursa olsun zihniyet birdir oda tekçiliktir benim bakış açım dışında bütün bakış açıları yanlış kötü düşman dersen diğerinin beynine zihnine kelepçe vurmuş olursun kelepçeli zihinlerde pek fazla bir şey üretemez