Hayal kurarken fiziksel olarak yönümüzü değiştirdiğimizde hayali de zihinde yeniden konumlandırıyoruz, kafada canlandırdığımız bir şey fiziksel yön değişikliğinden neden etkileniyor
Bana kalırsa bu konuyu psikanaliz olarak ele almalı ve yorumlamalıyız.
rüya gördüğümüzü gözlerimizin uyku sırasındaki hareketinden anlıyoruz, hayal kurmayı da bununla bağdaştırdım, yani başka bir boyutta gözümüzün önünde oluyor her şey sanki, birde bitek bende mi böyle oluyor diğer insanlarda durum farklı mı işliyor diye merak ettim
Psikanaliz ile en ufak bir ilgisi yok bu sorunun. Sorunun " zihin- beden " ikileminin sinirbilim ve nöropsikoloji ile ilgisi var. Zihin-beden ikilemi, zihnin maddeden farklı bir şeyden oluştuğuna dayanır. Zihinsel dünyanın kaynağı fiziksel dünya yani " maddedir ". Hayal kurmak ve rüya görmek çok farklı zihinsel süreçlerdir. Bu süreçlerde beynin dalgalanmaları yani " bilinç " seviyeleri bile farklı. Hayal kurarken dış etkenlere rüyada olduğunuzdan daha çok açıksınızdır. Rüyada, REM uykusunda beyninizdeki bazı nöron grupları motor korteksi pasif bir hale getirir ki; zihninizdekiler yaşanırken fiziksel dünyaya yansımasın. Birçok kişide bu tarz şeyler oluyor fakat bu her zihin için özel bir deneyimdir.
Her ne kadar hayal de olsa temeli gerçeklere ya da sizin gerçeklik algınıza dayandığından dolayı sanki kaçınılmaz olan bir sonucu sorguluyormuşsunuz gibi geldi bana. Evrim geçirdiğimiz 3 boyutlu fiziksel gerçeklik sonucunda beynin yön değişikliği eylemini, değişen konum ve görüş açısı şeklinde devam ettirmesi garip bir şekilde normal geliyor bana. Hayal kurduğumuzda eğer bilumum şekilde gerçekliğin dışına çıkarsak -ki bunu yapabilmenin mümkün olmadığı kanaatindeyim- o zaman bunun gerçek mi yoksa hayal mi olduğunu anlamanın bir yolu olmazdı.
önümde olan bir tabloyu arkamı döndüğümde göremem görebilmem için onu tekrar önüme getirmeliyim, hayal kurarken bedenimden bağımsız bir nesneye bakmadığımı varsayıyorum neden onu kendi fiziksel durumuma göre konumlandırmalıyım bunun gereksinimi ne
Göz ve akıl bağlantılıdır. Dolayısıyla duygular ve hisler büyük çoğunlukla buna bağlıdır. Bir yere Bakıp hayal kurmaya başlarsan aynı zamanda göz oraya odaklanır ve beyne hep aynı yerin görüntüsü gelir. Hani ya hep ya hiç kuralı vardır ya beyinde o kuralı göz başka bir yere bakınca bozmuş olursun. Beyin göze gelen bilgilerle uğraşırken hayaline fazla odaklanamaz. Bu kadar basit bir nedeni var. Ama bazı hayaller her halde hiç bozulmadan da sürdürülebilir bu önemine bağlı.
![Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]](https://fizikist.com/uploads/img/uzay-calismalarinin-onemi.jpg "Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]")