Bu dolanıklık konusunda hala net bir kavrayışım yok. Oysa çok ilgimi çeken bir konu. Ana hattı ile dolanık bir çift fotonun; polarizasyon, konum, spin,momentum gibi özellikleri ortak olarak paylaşmasını ifade ediyor. Bu iki fotondan birinin özelliği incelendiğinde diğeri hakkında da bilgi sahibi olunuyor. Ayrıca bu iki foton birbirinden ayrıldığında, aralarındaki mesafenin ne olduğuna bağlı olmaksızın, birine yapılan bir ölçüm ya da etki diğerini de aynı şekilde etkiliyor. Yani bu bilgi bir şekilde taşınıyor. Einstein hiç bir şeyin ışıktan hızlı gidemeyeceğine dayanarak, bunun mümkün olmadığını düşündü ve bu yönde çalışmaları oldu. Teorik olarak mümkün olsa da pratikte, bunu ölçmede sorunlar var. Işıktan hızlı nasıl gidilecek?

Benim doğa da buna çok benzettiğim bir durum var. Balık ya da kuş sürüleri flimleri görmüşsünüzdür. Bir tehdit ya da değişim halinde sürü aynı anda aynı tepkiyi veriyor. Birbirleri ile uyumlu olarak. Oysa bu hareketin bilgisinin sürünün bir ucundaki bireyden, diğer ucuna iletilmesi zaman isteyen bir durum. O zaman nasıl mümkün oluyor? Fizikte bir kavram ile tanışmıştım. Bütün sistemlerin kaos ile denge arasında sınırda durduğuna dair. "Kritik durum. " Bu denge o kadar hassas ki, eğer sistemde iç veya dış kaynaklı bir etki ile sistem yapısı değişirse, sistem hemen değişime giriyor ve yeni durum için en uygun denge yapısına ulaşıyor. Ancak bu denge her zaman sınırda, bir milim öncesi ya da sonrası kaos demek. Daha önce bunu gene bu tartışma sayfalarında paylaşmıştım. ( kopyası http://burtaym.blogspot.com.tr/2014/07/kritik-durum-mukemmel-denge-ve-kaos.html )

Benim doğa da buna çok benzettiğim bir durum var. Balık ya da kuş sürüleri flimleri görmüşsünüzdür. Bir tehdit ya da değişim halinde sürü aynı anda aynı tepkiyi veriyor. Hatta tehdit bile gerekmiyor, genel sürü davranışlarıda benzer oluyor. Birbirleri ile uyumlu olarak. Oysa bu hareketin bilgisinin sürünün bir ucundaki bireyden, diğer ucuna iletilmesi zaman isteyen bir durum. O zaman nasıl mümkün oluyor? Fizikte bir kavram ile tanışmıştım. Bütün sistemlerin kaos ile denge arasında sınırda durduğuna dair. "Kritik durum. " Bu denge o kadar hassas ki, eğer sistemde iç veya dış kaynaklı bir etki ile sistem yapısı değişirse, sistem hemen değişime giriyor ve yeni durum için en uygun denge yapısına ulaşıyor. Ancak bu denge her zaman sınırda, bir milim öncesi ya da sonrası kaos demek. Daha önce bunu gene bu tartışma sayfalarında paylaşmıştım. ( kopyası http://burtaym.blogspot.com.tr/2014/07/kritik-durum-mukemmel-denge-ve-kaos.html ) Buna dayanarak şöyle bir varsayım ürettim: Eğer bu canlı süsürleri aktarılan bilgiye göre değil de, ortamın uygun olası bir koşuluna cevap veriyorsa? Yani içinde bulundukları hava veya su akıntısına göre en uygun olanı bireysel olarak seçiyorlarsa ? Yani onları yönlendiren bilgi aktarım değilde, içinde bulundukları şartlarsa ? Varsayımımda, her parçacığın EGD adını verdiğim bir dalgaya maruz kaldığını, bütün koşulların ve oluşumlarında buna dayandığını iddia etmiştim. Yine aynı çerçevede, belki bir dalga üzerindeki çok hafif parçacıklarında aynı tepkiyi verebileceğini düşündüm. Aynı dalga sırası üzerinde olmak şartıyla, parçacıklarında aynı pozisyonlarda bulunabileceğini ancak parçacıklardn biri gözlemlendiğinde, bir etkiye bırakıldığında etkilenen parçacığın verdiği cevabın bu dalga vasıtasıyla idda etmiştim. Elbette bu dalga sıralarının hızı (dikey olarak) ışık hızında...Ancak aynı dalga sırasının yatay pozisyonunda,yani dalga üzerinde etki iletimi daha farklı bir hızda olabilir. Çünkü dalga sıralarının yatay konumunun bildik madde ve enerji üzerinde bir etkisi var mı, yok mu bilemiyorum. Belki yapılan etki, dalganın yapısını değiştiriyor ve aynı sıra üzerindeki diğer fotona ulaşıyor? Şu anki bilgim ve bakışım daha fazla varsayımda bulunmamı desteklemiyor maalesef.

Benim doğa da buna çok benzettiğim bir durum var. Balık ya da kuş sürüleri filmleri görmüşsünüzdür. Bir tehdit ya da değişim halinde sürü aynı anda aynı tepkiyi veriyor. Hatta tehdit bile gerekmiyor, genel sürü davranışları da benzer oluyor. Birbirleri ile uyumlu olarak. Oysa bu hareketin bilgisinin sürünün bir ucundaki bireyden, diğer ucuna iletilmesi zaman isteyen bir durum. O zaman nasıl mümkün oluyor? Fizikte bir kavram ile tanışmıştım. Bütün sistemlerin kaos ile denge arasında sınırda durduğuna dair. "Kritik durum. " Bu denge o kadar hassas ki, eğer sistemde iç veya dış kaynaklı bir etki ile sistem yapısı değişirse, sistem hemen değişime giriyor ve yeni durum için en uygun denge yapısına ulaşıyor. Ancak bu denge her zaman sınırda, bir milim öncesi ya da sonrası kaos demek. Daha önce bunu gene bu tartışma sayfalarında paylaşmıştım. ( kopyası http://burtaym.blogspot.com.tr/2014/07/kritik-durum-mukemmel-denge-ve-kaos.html ) Buna dayanarak şöyle bir varsayım ürettim: Eğer bu canlı sürüleri aktarılan bilgiye göre değil de, ortamın uygun olası bir koşuluna cevap veriyorsa? Yani içinde bulundukları hava veya su akıntısına göre en uygun olanı bireysel olarak seçiyorlarsa? Yani onları yönlendiren bilgi aktarım değil de, içinde bulundukları şartlarsa? Varsayımımda, her parçacığın EGD adını verdiğim bir dalgaya maruz kaldığını, bütün koşulların ve oluşumlarında buna dayandığını iddia etmiştim. Yine aynı çerçevede, belki bir dalga üzerindeki çok hafif parçacıklarında aynı tepkiyi verebileceğini düşündüm. Aynı dalga sırası üzerinde olmak şartıyla, parçacıklarında aynı pozisyonlarda bulunabileceğini ancak parçacıkların biri gözlemlendiğinde, bir etkiye bırakıldığında etkilenen parçacığın verdiği cevabın bu dalga vasıtasıyla iddia etmiştim. Elbette bu dalga sıralarının hızı (dikey olarak) ışık hızında... Ancak aynı dalga sırasının yatay pozisyonunda, yani dalga üzerinde etki iletimi daha farklı bir hızda olabilir. Çünkü dalga sıralarının yatay konumunun bildik madde ve enerji üzerinde bir etkisi var mı, yok mu bilemiyorum. Belki yapılan etki, dalganın yapısını değiştiriyor ve aynı sıra üzerindeki diğer fotona ulaşıyor? Şu anki bilgim ve bakışım daha fazla varsayımda bulunmamı desteklemiyor maalesef.

dolanıklılık teorisinin sebebi örneğin evrenin iki ucuna gönderilen iki atomdan birine bir bilgi gönderdiğimizde hemen o an diğerinin de o bilgiden haberdar olmasıdır oysaki hiçbir bilgi ışık hızından hızlı gidemez burda da dolanıklılık devreye girer