Işık hızına ulaştığımızda görecelik kavramı devreye giriyor ve zamanda görecelik başlıyor. Eğer bunu yapabiliyor olsaydık, belli bir zaman dilimi içinde olan tüm savaşları felaketleri engelleyebilir miydik? Çünkü geçmişi değiştirme gücüne birileri sahip olacak.
Hızımızı ışık hızına yaklaştırmamız sadece geleceğe doğru zaman yolculuğuna izin verir. Geçmişe doğru yolculuk için solucan deliği oluşturmak gerektiği gibi değişik teoriler var. Ayrıca bazı bilim adamları ''büyükbaba paradoksu'' sebebiyle geçmişe yolculuğun mümkün olmadığı görüşünde.
Soru şu, ışık hızına yaklaştığımızda ölçümlediğimiz "zaman" ile uzay gemisinin dışındaki "zaman" aynı şeyler mi? Bence değiller. Uzay gemisindeki zaman, dışındaki evrenden besleniyor ve oluşuyor ama nitelikleri tamamen farklı bir zaman. Göreceli. Bir bakıma ışığın camdan, sudan, geçerken hızının değişmesi gibi, zaman da uzay gemisinden geçerken değişiyor. Kendi ortamına döndüğü zaman da bildiğimiz genel halini alıyor. Nasıl ışık hızını geçmenize imkan yok ise, geçmişe gitme ihtimali de yoktur. Ancak geleceğe ulşmayı hızlandırabilrsiniz. Bunun nedeni de zaman'ın evrenin genişmesine bağlı bir değişken olmasıdır. http://burtaym.blogspot.com.tr/p/blog-page_82.html
Cevaplarınız için teşekkürler. Özellikle Burtay Bey in verdiği cevap benim soru işaretlerimi çözdü. Çünkü zaman kavramı aynı olsaydı geçmişe tekrar geri dönebilirdik. Fakat bilimde hiç bir şeyin imkansız olduğunu düşünmüyorum sadece daha ispatlanamamıştır.
![Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]](https://fizikist.com/uploads/img/uzay-calismalarinin-onemi.jpg "Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]")