Evet beyler öleceğiz.
Öldükten sonra sinir hücreleri işlevini yitirecek herhangi bir benliğimiz kalmayacak.
Hiçbir şeyi hissetmeyeceğimiz kesin.
Kan dolaşımı duracağından rengimiz solacak.
Vücut sıcaklığımız odayla aynı duruma gelecek.
İmam yıkayacak.
Tüm kaslar kasılmayı bıraktığından daha ağır gelecek vücut.
Pamuk tıkanacak herhangi bir taşmayı önlemek adına.
Tabuta konacağız.
Sonra da toprağın altına.
Ayrıştırıcılar ve böcekler bedenimizi kemirmeye başlayacak
Organlar-dokulara dokular - hücrelerine ayrışacak.
En sonunda hücreler de parçalanacak ve glikoproteinler glikolipitler ve hücre zarındaki fosfolipitler serbest kalacak.
Sonra onlar da parçalanacak karbonlarına ayrılacak.
Sonra o karbonlar toprağa karışacak.
Aradan uzun yıllar geçince o karbonu bir tane tek hücreli canlı besin sentezinde kullanacak.
Daha sonra tekrardan bir hayvan da onu yiyecek. Ve onu da bir insan yiyecek.
Tekrardan bir veya birden fazla insanın vücuduna girme fırsatımız olacak.
Yani belki de bundan önce benliğimi sağlayan beyin hücrem herhangi bir bitkinin bir hücresinde bulunuyordu ,belki de bir akbabanın gagasındaki hücreydi,belki de ineğin pisliğindeydi.
Ölünce editleyeceğim bakalım doğru muymuş
BEYLER YANİ BİLİM VE MANTIĞI KULLANIRSAK BİLGİYİ ÇOK UZAKLARDA ARamaZSAK OLACAK ŞEY %90 BU! ŞİMDİ KENDİMİZİ KANDIRMAYALIM. BUGÜNE KADAR BİLİME GÜVENDİK VE ŞUAN İNTERNET DENEN ŞEYİ KULLANIYORUZ. DEMEK Kİ BİLİM HAKLI GÜVENMEYE DEVAM !
![Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]](https://fizikist.com/uploads/img/uzay-calismalarinin-onemi.jpg "Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]")