Elbette fiziksel açıklamalar yapılabilir. Optik bir yanılgı olabilir. O sırada binlerce insan aynı şeyi görmüş olabilir. Çok ilerilerde bir şimşek çakmış tam ayın hizasında onu ikiye bölünmüş gibi göstermiş olabilir. Veya çok ince şerit halinde bir bulut ayı iki parça gibi göstermiş olabilir. Ama ay, gerçekten de ikiye bölünmüş olamaz. Fizik açısından ayı ikiye bölüp sonra da birleştirecek bir mekanizma yoktur. Fizik yasalarını yaratan yaratıcıya inanan bir insan, yaratıcının kendi koyduğu yasaları çiğnemeyeceğini düşünmelidir önce. ( O zamanın insanları için o anda böyle bir şeyin olduğunu görmek veya inanmak çok önemli olabilir. İnsanlar kritik zamanlarda çok daha inanılmaz şeyleri de görebilirler.) Yani bu konu bir şeylere kanıt olarak kullanılabilecek bir konu değil bence. (Soruyu neden sorduğunuzu bilmediğim ve tahmin yürüttüğüm için, hatalıysam bağışlayın.)

bir arkadaşla bu konu hakında tartıştık kendisi hadislerden bahsederken bu ay konusuda değiindi dediğine göre peygamberimizin ayı ortadan ikiye böldüğünü herkesin bu olayı gördüğünü ve ayrıca nasa nında bu olayı doğruladığını söyledi bende böyle bir şeyin mümkün olamayıcağını söyledim kendisine bu konu hakında nasanın böyle bir açıklaması var mıdır varsa da gerçekten dedikleri gibi mühteşem bir şekilde ortadan ikiye mi ayrılmış daha açıklayıcı bilgilendirmenizi rica ederim yazacağınız açıklayıcı bilgiyi sabırsızlıkla bekliyorum ilginiz için teşekür ederim

Arkadaşınızın Nasa\'yı kullanması çok gereksiz ve talihsiz bir durumdur. Bilmediği bir konuda bu şekilde asılsız bir iddiada bulunması her şeyden önce savunduğunu sandığı dini ve ona inananları rencide eder. Yalan söyleyerek hiç bir fikir veya inanç savunulmaz. Nasa\'da böyle bir bilgi veya doğrulama olmaz. Ama ben kendi bakış açımla şöyle bir fikir yürütebilirim; \"Ayın hep aynı yüzü dünyaya dönüktür. Üzerinde hiç bir yüzeysel aktivite olmadığı için milyonlarca yıl önce ona çarpan göktaşlarının kraterleri, çukurları olduğu gibi durmaktadır. Eğer ay ikiye bölünmüş ve tekrar birleşmiş olsaydı bunun etkisi çıplak gözle bile görülebilecek kadar belirgin olur ve halen bölünüp birleşme çizgileri görünüyor olurdu. Bunun hiç bir iz bırakmadan gerçekleştiği iddia edilirse, işte o zaman \"bu olay hiç olmamıştır\" demek gibi bir şey olur. Yani nereden baksanız izah edilemez bir şeydir. Yukarıda söylediğim gibi gelmiş geçmiş tüm peygamberler için mucizeler yarattıkları söylenmiş, hatta kutsal kitaplarında bile yazılı olanlar olmuştur. İnsanlar peygamberlerinin gerçek olduğunu ispatlamak için bazı mucizeler yaptıklarına inanmak isterler. Veya, \"o peygamber yapmış, bizimki de yapar\" düşüncesiyle normal bir olayı saptırıp mucize diye gösterebilirler. Bu insanların zayıflığını gösterir ama o dinin geçersiz olduğunu göstermez. Onun için böyle şeyler bir dini doğrulamak veya yalanlamak için kullanılamaz demiştim. Ayrıca, ayın bölünmesinin görüldüğü sırada insanlar böyle bir görüntü de görmüş olabilirler. Veya farklı bir görüntüyü böyle yorumlamış olabilirler. Bu hadis uydurmadır bile diyemeyiz. Yine yukarıda söylediğim gibi insanlar çok daha inanılmaz şeyler bile görebilirler. Üstelik toplum psikolojisi böyle durumlarda inanılmaz kabuller, infialler, coşkular sağlayabilir. Gerçek bir din, incelenmekten, araştırılmaktan korkmaz. Şüphe etmek çok insani bir duygudur. Şüphe edeceksiniz, araştıracaksınız, okuyacaksınız. Ama ne olursa olsun bir şeyi doğru kabul edecekseniz bunu kendi iradenizle yapın. Eğer bir şey aklınıza yatmıyorsa demek ki araştırılması ve doğrulanması gereken şeyler vardır.

ay gerçekten ikiye bölünmüştür ve ayın yüzeyinde ince bir çizgi halinde bu vardır bu da ispatlanmıştır. Allah c.c. kendi koyduğu yasaları neden es geçmesinki ? Hz. Musa\'nın kızıldenizi ikiye bölmesi, peygamber efendimizin hastaları iyileştirebilmesi, hz. Süleyman\'ın hayvanlara hükmedebilmesi... bütün bunlar gerçekliğinden asla şüpheye düşülmeyecek mucizelerdir. Bakara suresinde de dediği gibi (2/BAKARA-117: (O), göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısıdır. Bir şeyi dilediğinde ona sadece \"Ol!\" der, o da hemen oluverir.

\"Ay gerçekten ikiye bölünmüştür.\" derken, gerçeklik kavramını biraz basitleştirmiş oluyorsunuz. Gerçek elle tutulur, gözle görülür bir kavramdır. Ayın gerçekten ikiye bölündüğünü söylüyorsanız bunu fiziksel olarak, gerçek bir şekilde \"nasıl olduğunu\" yani olayın gerçekleşme mekanizmasını da izah etmeniz gerekir. \"Bu olay olmuştur.\" dediğinizde, nasıl olduğunu da izah edebilmeniz gerekir. Fiziksel bir şekilde izah edemiyorsanız fiziki anlamda \"gerçek\" diyemezsiniz. Hiç bir gerçek bilim adamı da bu olay gerçekten olmuştur diyemez. Çünkü fiziksel olarak izah edemez. Aslında yazı yazacağınıza resimler, dökümanlar, olayı ispatlayan deliller göstermeliydiniz. İnanç farklı bir şeydir. Mucizelere bakıp inanacaksanız, Allah\'ın insana akıl, fikir vermiş olmasını göz ardı ediyorsunuz demektir. İnanmak için mucize görmek gerekmez. Zaten öyle bir inanç aslında tam bir inanç olmaz. Korku ve çaresizlik içeren bir boyun eğme olur. Allah böyle kullar mı ister sanıyorsunuz? Allah kendi koyduğu yasaları ihlal etmez. Bunun ispatı isimlerinde, sıfatlarında belirtilmiştir bence. Onları incelerseniz ne demek istediğimi anlarsınız.

\"Ay gerçekten ikiye bölünmüştür\" derken, gerçeklik kavramını biraz hafife alıyorsunuz galiba. Gerçek elle tutulan, gözle görünen bir şeydir. Fiziki olarak gerçeklikten bahsediyorsanız olayın nasıl olduğunu da fiziksel olarak izah edebilmeniz gerekir. Aslında yazı yazacağınıza, olayı kanıtlayan resimler, dökümanlar, gerçek bilim adamlarının olayı açıklayan makalelerini göstermeniz gerekirdi. İnanç farklı bir şeydir. İnanmak için mucizeler görmek gerekmez. Zaten öyle bir inanç gerçek bir inanç olmaz. Korku ve boyun eğme içeren bir şey olur. Allah böyle kullar mı ister sanıyorsunuz? Böyle kulları kendilerini Allah\'ın yer yüzündeki temsilciler olarak gören kişiler ister. Soru sormayan, ne söylenirse yapan koyunlar gerekir onlara. Allah kendi yarattığı yasaları ihlal etmez. Bunun ispatı isimlerinde, sıfatlarında belirtilmiştir bence. Onları incelerseniz ne demek istediğimi anlarsınız. Elindeki gücü ortada hiç bir zaruret yokken neden gösteriş yapar gibi kullansın? Kınadığı bir şey değil mi bu?

Bana göre ay muhakkak görenlerin gözünde iki\'ye bölünmüştür. Onların şahitliğine inanabiliriz. Koskoca evreni yaratan için bunu göstermek elbette mümkündür. Belki gelecekte sinirleri ve beyin dalgaları daha iyi anlaşıldığında, belki bizlerde çeşitli düşünceleri ve imgeleri hafızalara kazıyabiliriz. Diğer yandan fiziksel bir kırılmanın emareleri muhakkak saptanırdı. Sadece ay yüzeyinde değil, değişen kütle çekim nedeniyle dünya üzerinde de bir çok değişime sebep olurdu. Bu yüzden fiziksel değil ama zihinsel bir olaya şahitlik edildiğini düşünmek daha mantıklı. Esasen hayatta bir illüzyondan ibaret değil mi? Sorun yaratıcının gücünü sorgulatarak, gruplar oluşturmak isteyenlerin algılarında ve bakış açılarında... Orta bir yol var iken, iki tarafça da kabul görebilecek bir yol; Niye insanlar kendi yollarının sadece tek doğru olduğunu ısrarla savunur? Tek cevabı vardır bunun bence : Sadece kendilerini insan görüp, sadece kendilerini \"inanan\" saydıkları için. (Bu durumda diğerleri, onların yoluna girmezlerse yok olacaklardır. Ya bu dünya da inananların elinde, ya da diğer tarafta azab içinde...) Dünyamızın şu anki haline bakın. Sırf bu tür ayrıntı ayrımlarla başlamadı mı bunca öfke, kin ve nefret ? Bu yüzden başkalarının sözüyle değil, kendi gördüğünüzle karar verin. güvendiklerinizin sözünden şüphe duymanıza gerek yok. Onlar bir gerçeği farklı yaşamışlardır sadece. Bu, onları hatalı ya da yalancı yapmaz. Sadece bir olgunun, çok farklı yüzleri olabileceğini gösterir. Diğer yandan böyle bir olayın, dünyanın bir çok yerinde de aynı anda görüleceğini ve efsanelerle veya yazılı kayıtlarla gelecek kuşaklara muhakkak aktarılacağını düşünün. Peygamberimizin doğum döneminde, nasıl görülen kuyruklu yıldızları ve depremleri (İran da) kayıt altına alan gözlemciler varsa, daha sonraki dönemlerde de olmuştur. Oysa böyle bir olgunun kayıtı yok. Demek ki sadece gönül gözlerinde tevhidi güçlendirmek ve ibret alması istenenlere yönelik uyarı olarak da görülmüş olabilir. Gerçeği ben de bilmiyorum. Yazılanın doğruluğundan şüphe etmeden kendime ancak bu şekilde bir açıklama getirebildim sadece. Bunu paylaştım.

Din mi tartışacağız yoksa bilim mi? Tasavvufi ve dini bir çok site var... Bu düşüncelerinizi buralarda dile getirebilirsiniz... Bilim kişisel inançlarınızı doğrulamak için oluşturulmadı... Gerçekleri açıklamak bilimin konusudur... Bu ayrımı yapamayanlar boşuna yorum yapmasın sakıncası yoksa...

Din ve bilim birbirinden apayrı şeyler değildir, tam tersine ikisi birbirini tamamlar. Birsi olmadan diğeri bir hiçtir. Amacım kimseye gönderme yapmak falan da değil sadece fikrimi dile getirdim.

Din ve bilim birbirinden apayrı şeyler değildir, tam tersine ikisi birbirini tamamlar. Birsi olmadan diğeri bir hiçtir. Amacım kimseye gönderme yapmak falan da değil sadece bilinmesi gereken bazı şeyleri dile getirdim.

zaten türkiyede bilimin gelişmemesindeki en büyük etkenler sizin gibi bilimle dini bir bütün olarak algılayanlar... lakin ne kadar çok çabalarsanız çabalayın dogmatik inançlarınız rasyonel düşüncelerinizi hep gölgeleyecektir... mazide kalmış yozlaşmış fikirlerin bilime hiç bir katkısı olamayacağı gibi bilimin de bu yozlaşmış görüşleri savunanların malzemesi olamayacağı açıktır... zaten ne kadar katılmasanız da pozitif bilim dogmatik inançlara karşı olarak doğmuştur... ha manevi bir destek olarak bir dine bağlı kalabilirsiniz... son derece normaldir... lakin çok basit ve temelsiz çağdışı anlatımları (kur\'an) burada kaynakça olarak kullanır bilimsel bir fikre argüman olarak sunarsanız büyük yanılgılar içine düşmeniz olasıdır...

Necmi Tüfek; Mucize dediğimiz şeyler,doğaüstü fizik kurallarına aykırı şeydir.Bu olaya inanışın temel sebeplerinden biriside mucize olmasıdır.Olayın gerçek olduğunu kabul edersek zaten mucize olması için 2\'ye bölünmüştür.Yaratıcı kendi fizik yasalarını isterse çiğneyebilir.Çünkü o fizik yasalarını evren veya evrenler için oluşturmuştur kendisi için değil.NASA\'dan bazı insanlar bu durumu doğrulamıştır.Üstelik bu olayın varlığından haberleri yokken Ay\'da boydan boya,tam olarak düz olmayan yani eğri, garip bir çizik gördüklerini söylemişlerdir.Yani asılsız ve talihsiz değilmiş değil mi ?

Necmi Tüfek siz gerçekliğin sadece elle tutulur belgelerden mi ibaret olduğunu düşünüyorsunuz ? Peki o zaman şu an bana duygularınızı,fikirlerinizi ve düşüncelerinizi \"resimler, dökümanlar, gerçek bilim adamlarının olayı açıklayan makalelerle \" kanıtlayın ?

Necmi Tüfek; Mucize dediğimiz şeyler,doğaüstü fizik kurallarına aykırı şeydir.Bu olaya inanışın temel sebeplerinden biriside mucize olmasıdır.Olayın gerçek olduğunu kabul edersek zaten mucize olması için 2\'ye bölünmüştür.Yaratıcı kendi fizik yasalarını isterse çiğneyebilir.Çünkü o fizik yasalarını evren veya evrenler için oluşturmuştur kendisi için değil.NASA\'dan bazı insanlar bu durumu doğrulamıştır.Üstelik bu olayın varlığından haberleri yokken Ay\'da boydan boya,tam olarak düz olmayan yani eğri, garip bir çizik gördüklerini söylemişlerdir.Yani asılsız ve talihsiz değilmiş değil mi ? Siz gerçekliğin sadece elle tutulur belgelerden mi ibaret olduğunu düşünüyorsunuz ? Peki o zaman şu an bana duygularınızı,fikirlerinizi ve düşüncelerinizi \"resimler, dökümanlar, gerçek bilim adamlarının olayı açıklayan makalelerle \" kanıtlayın ? Yaratıcı yasaları kendisi için değil yarattıkları için oluşturmuştur.Zaten kendisi mekan ve zamandan soyuttur.Bu şekilde zamana ve mekana hükmeder.Bilimsel olarakta zamana yön vermesi için zamandan soyut olması gereklidir...