(Aslında o dinazor ardıllarının hala aramızda, bir primatmış gibi yaşadığını düşünüyorum. )
Evrim; ana hattı ile \"şartlara uyumdur.\" Tür ve cins çeşitliliği de bunun bir parçasıdır. Canlının temel içgüdüsel amacını, bilgiyi iletmek (DNA\'lardaki) olarak ele alırsanız, tür çeşitlemesi; değişen koşullarda bile bilginin devamını garantiye almak oluyor.
Meteor, dünyanın şartlarını değiştirdiğinde, küçük yapılı, (az kalori ihtiyacı olan), tür ve cins çeşitliliği fazla ya da müsait (değişen şartlara uyum yeteneği bireylerle genlerini sürdürecek) canlılar hayatta kaldı. Dinazorların soyu bile kurumadı, kuşlar olarak devam ettiler. Bu verilmiş bir yetenek midir? Yoksa doğanın, doğal bir yapısı mıdır? Bilemem. (Belki de insan için önceden yapılmış hazırlık planın parçası da olabilir, bilgi sürekliliğinin doğal bir parçası da)... Her durumda evrim dediğimiz, \"şartlara uyum için değişim\" var. Kimileri hızlı (mesela 10 bin yılda insan eliyle Kurtların, 450 cins köpeğe dönüştürülmesi gibi) kimileri yavaş .... Sonuçta, her canlının doğanın düzeninde ve dengesinde bir işlevi var. O canlı giderse, başka bir canlı o işlevi yerine getirecek şekilde yapılanıyor. Önemli soru şu; eğer bir canlı türü aniden kalkarsa, dünya nasıl olur ? Eğer hiç bir şey değişmeyecekse o canlı gereksizdir. Daha iyi olacaksa, o canlı gerçekten gereksizdir. ama dünya üzerindeki hayat yıkıma uğrayacaksa, o canlı ya da işlevi hayatidir. (Karıncalar ya da arılar bir anda yok olsa ne olur? İnsanlar yok olsa ne olur?)
![Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]](https://fizikist.com/uploads/img/uzay-calismalarinin-onemi.jpg "Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]")